Elleri ve yüzleri simsiyah, ayakları çamurlu, gözleri uykusuz... Çekçeklerini sırtlayarak, sokakları karış karış adımlayıp, kilometrelerce yol yürüyorlar. Kar, kış, çamur demeden gün boyu dışarıda atık madde arıyorlar. "İşe yaramaz" diyerek çöpe attığımız malzemeleri çuvallarına doldurup depolara taşıyorlar.

Geri dönüşümün ayrılmaz bir parçası olan atık toplayıcıları, bir taraftan ekmeklerinin peşinde koşuyor, diğer yandan çevre kirliğine çare arıyor. Ailelerini ve sevdiklerini de ihmal etmeyen sokak savaşçıları küçük sürprizlerle gönüllere dokunuyor.

KIŞIN ELLERIMIZ BUZ TUTUYOR

Atık toplayıcısı Şükrü Kanat 17 yaşında. Şanlıurfa Siverek'ten bir ay önce İstanbul'a gelmiş. Utanırken başını önüne eğiyor, mahcup çehresini göstermekten pek hoşlanmıyor. "Hayalin var mı?" diye sorduğumuzda, "Sıcak bir evim olsaydı, sonra da evlenmek isterdim" diye hayıflanıyor. Haftalık genelde 700 lira kazandığını ancak ne kadar çok toplarsa o kadar para kazanacağını söylüyor.

5 kardeş olduğunu ve babasının hamallık yaptığını dile getiren Kanat, "Çok zor işimiz. Özellikle soğukta çok zorlanıyoruz. Kışın ellerimiz buz tutuyor" diyor. "Varım yoğum ailemindir" sözüyle ailesiyle arasındaki bağa dikkat çeken Kanat, "Çöpten çok güzel şeyler çıkıyor. Çöpten kardeşime bir ayakkabı buldum, ona hediye edeceğim" ifadelerini kullanıyor.

HER GÜN 50 KM YÜRÜYORUM

Kağıt toplayıcılığı yaparak 7 kardeşini geçindiren 14 yaşındaki Ahmet Göğümen ise Şanlıurfalı. Okulu bırakmak zorunda kalmış. Yoğun bir tempo içinde çalışıyor ancak en erken o kalkıyor. Sempatik, güler yüzlü ve azimli. Gözlerindeki parıltı umut tazeliyor, yüzünden tebessümü eksik olmuyor.

En çok istediği şeyin "biraz uyku" olduğunu söylüyor. "İşimi severek yapıyorum. Hiçbir zaman da utanmıyorum" demekten de imtina etmiyor. Göğümen, "12 saatten fazla çalışıyorum. Her gün ortalama 50 km yol yürüyorum. Sabahtan akşama kadar, ter içinde karış karış dolaşıyorum.

Önceden zabıtalar çok zorluk çıkarıyordu, şimdi daha iyi. Bizler, çevreyi kirletmiyoruz aksine temizliyoruz" diye konuşuyor. "Ailemi hiç durmadan özlüyorum" diyor ve yutkunup konuşmasına devam ediyor: "Annemlere çöpten bulduğum çantayı götürmüştüm, çok mutlu olmuşlardı."

'PROJEMİZİN DOĞAL PAYDAŞLARI'

Geçen yıl ekim ayında İstanbul'un bazı ilçelerinde yerel yönetimlerin lisanssız atık depolarına yönelik baskınları sırasında atık toplayıcılarının mağdur edildiği iddiaları sıfır atık projesine karşı bir algı operasyonuna dönüştürülmek istenmişti. Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından "Atık toplayan emekçilerimiz, Sıfır Atık Projesi'nin doğal paydaşlarıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın atık emekçileriyle işbirliğini tebrik ediyorum" mesajını paylaşarak atık toplayıcılara sahip çıkmıştı.

Muhammed UZUN

Editör: TE Bilisim