Hürriyet'ten Ahmet Hakan'ın yazısı;

Adını soyadını yazıyorum:

Ümit Aktaş.

*

Aşıdan hazzetmiyor. Hakkıdır.

*

Aşı olmayı reddediyor. Kendi tercihidir.

*

Aşıda zorlama olmayacağını savunuyor. Normaldir.

*

Sosyal medyada aşı düşmanlığı yapıyor. Düşünce özgürlüğüdür.

Halk sağlığı düşmanı palavracı doktor

Ama Ümit Aktaş adlı bu doktor, bütün bunların yanında bir de şunu yapıyor:

Palavra sıkıyor!

*

İşte bu olmaz! İşte burada “hop” demek gerekir!

*

Peki nasıl bir palavra sıkıyor?

Söylediği aynen şu:

*–

“ABD’de ve Avrupa’da on binlerce insan aşıdan kaynaklanan nedenlerle öldü. Milyonlarca insanda da kalıcı yan etki gelişti.”

*

Dayanağı var mı bu açıklamanın? Yok.

Herhangi bir veriye dayanıyor mu? Dayanmıyor.

Kaynağı işkembe-i kübra olan bir palavra bu.

Apaçık bir yalan.

*

Peki buna “palavra” deyip geçecek miyiz?

Adının başında “doktor” yazan bir şahsın, “Aşı on binlerce kişiyi öldürdü” demesinin toplumsal etkisi üzerinde hiç durmayacak mıyız?

*

Böyle bir bilgiyi “hakikat” sanarak aşı olmaktan kaçınanlar çıkarsa...

Ümit Aktaş adlı bu palavracı, sorumluluk alacak mı?

“On binler ölüyormuş, milyonlar sakat kalıyormuş, doktordan duydum” diyerek aşı olmayanlar, entübe yataklarına düştüklerinde adı Ümit Aktaş olan bu doktor, hiç mi sorumlu tutulmayacak?

Bir doktor olarak...

Aşı olmamayı tercih edebilirsin. Aşıda zorlama olmayacağını savunabilirsin. Hatta aşı karşıtlığı bile yapabilirsin.

Ama yapamayacağın tek şey:

Yalancılıktır. Palavracılıktır.

Editör: TE Bilisim