Sakarya Tabip Odası eski Başkanı Dr. Dursun Bostancı Beşköprü Mahallesi’ndeki aile hekimini konu alan bir köşe yazısı yazdı. Bostancı’nın Taraklı Ajans isimli internet sitesindeki yazısı şu şekilde:

Gidip konuşayım diye de düşündüm

Yazıp yazmamakta çok tereddüt ettim.

Ama ikincisi olunca ,laftan anlayacakla konuşulur

Bunu yazmalıyım dedim.

***

Bir yıl kadar önceydi,

Eşimin tansiyon ve diyabete sebebiyle kullandığı ilaçlar vardı.

İlaçlar bitince aile hekimine gidiyor yazdırıyordu.

Akşam eve geldiğimde, aile hekiminin kendisine çok kötü davrandığını söyledi.

Hatta uzun uzun anlattı.

Her şeye rağmen meslektaşı savunma refleksi mi bilmiyorum,

"Sen yanlış anlamışsındır",olmaz öyle şey dedim.

Ertesi gün gitmiş aile hekimini değiştirmiş.

İlaçlar 2-3 ayda ancak bitiyor olmasından dolayı aile hekimine zaten sık gitmezdi.

Bu perşembe gününe kadar da yeni aile hekiminden memnundu.

Perşembe günü raporlu olup biten ilaçlarını yazdırmak için tekrar gitmiş.

Kendi aile hekimi izindeymiş.

Diğer bayan doktor da izinde.

Mecbur eski aile hekimine yani Mehmet Kalaycı'ya sıra alıyor.

Sırası gelince de doktorun yanına gidip talebini söylüyor.

Sayın doktor bir sürü laf ediyor önce.

O lafları burada yazmayacağım.

Sonra lütfediyor ve ilaçlarını yazıveriyor.

Ancak;

Sayın Mehmet bey burasını iyi dinle:

Sicil amirinin Vali olduğu için herhalde,

Cimer'e şikayet edebilirsiniz demişsin.

Ama burada yazacaklarım cimerin vereceği eksi 5 puandan daha fazla tesirli olacak.

****

Mahalleden gelen her hastaya gerekli ilgiyi göstermekle yükümlüsün!

Bırak görev olmasını,bu önce insanlık gereği olan bir şeydir.

Senin o bir sürü laf edip,defans gösterip ilaçlarını lütfen yazdığın hanım,

Önce, 65 yaşının üstünde bir bayan, annenden de büyük belki

Sonrasında, o bir doktor kızı.

Devamı var kocası da doktor.

Daha devam edeyim mi,

Ülkeye bir diş hekimi bir de doktor olmak üzere

İki doktor evlat yetiştirmiş biri.

Hatta gelini de doktor.

Bütün bunlara rağmen o,

Bir vatandaş olarak doktorun yanında nasıl davranılacağını iyi bilir.

Geçen yıl yaptığın hoş olmayan davranışların için "eşim yanıldı" diye düşündüm.

Bu yıl ikincisi olunca benim de söyleyeceklerim olacak.

Deontoloji denen şeyi vatandaş belki bilmez ama,

Bir doktorun çok iyi bilmesi lazım.

Eğer bilmiyorsa doktor olması için daha bir fırın ekmek yemesi gerekir.

Bu arada;

Cimer'e de şikayet edildin ben söyleyeyim.

***

İşin buraya kadar olanı insani davranışlardı.

Herkese güleryüz göstermeyebilirsiniz belki ama,

En azından iyi davranmak bir zorunluluk olsa gerek.

***

Şimdi de işin idari tarafını yazayım:

Raporlu ilaçların yazılması için belli bir saat mi var?

Bunun için sağlık merkezinde bir talimat mı var?

Öyleyse, bunu insanların görebilecekleri bir yere yazdınız mı?

65 yaş üstü hastalara sistem tarafından tanınan öncelik,acil hasta olmadığı taktirde,

Keyfi olarak hekim tarafından sorgulanabilir mi?

Madem hastalar fazla,tahlil için kan alımı,ilaç yazımı,muayene sıkışıklık oluyor,

Neden aile hekimlerinin ikisi birden izine ayrıldı.

Haydi ayrıldı diyelim,

Sağlık müdürlüğüne müracaat edip neden yardıma hekim talep etmediniz?

Sebebini ikimiz de biliyoruz!!!

Vilayette bu durumları takip edecek bir merci yok mu?

Hasta sayıları,izin durumları bilgi dahilinde değil mi?

Aile hekimlerinin bir de derneği var.

O dernek bir tek böyle şikayet durumlarında mı iş yapar?

Sakarya Yenihaber

Editör: TE Bilisim