Uşak Gündem'den Salih Kılınç'ın köşe yazısı;

Aile Sağlığı Merkezinde,COVİD-19 pozitif yada temaslı, günlük ortalama 80 hasta aramam gerekiyor. Her hastaya üçer dakika ayırsam ki üç dakika yetmez. 240 dakika eder. Böl 60 dakikaya. Dört saatimi alır.

-Yaklaşık günlük muayene sayımız ortalama 70-80. Her hastaya Dünya sağlık örgütüne göre 20 dakika ayırmalıyım. Bu hesabı hiç yapmayayım. Yaparsam gün içinde uyumamam gerekir.

-Güzel ülkemin şartlarında her hastaya beş dakika ayırabilirsem,400 dakika harcarım. Böl 60 dakikaya. 6.66 saat eder.

-Şimdi toplayalım bakalım. 4+6.6=10.6 saat çalışmam gerekiyor.

-Verilen bunca emeğin karşılığı ne mi?

1-Hastalarla zorunlu temastan, Covid-19’ a yakalanır, ölür ya da sağ kalırım meslek hastalığı sayılmaz.

2-Telefonda hastadan hakaret işitir yutkunurum. ASM’de hakaret ve fiziki şiddet görürüm, şikayetçi olduğumda, suçlu ifadesini verir,  emniyetin diğer kapısından benden önce çıkar gider.

3- Kendimizi korumak için Kişisel Koruyucu Ekipman isteriz, utanmadan merdiven altı üretilmiş kalitesiz maske sağlık çalışanına gönderilir.

4- Tulum, el dezenfektanı, bone vb. ekipmanları Bakanlık karşılamıyor, kendiniz temin edin diye sarı zarfla yazı gönderilir.

-Vurun abalıya.

-Ölüyoruz , tükeniyoruz.

-Devlet bir an önce tedbir almalı, yeni yöntemler geliştirmelidir.

-Yoksa biz bitiyoruz.”

Dr.Arif Güvenir

Yukarıda yayınladığım satırlar noktasına virgülüne dokunmadan yakın dostum ADD Uşak eski Başkanı ve ADD GYK üyesi Arif Güvenir Hocama ait.

Uşak’ın Covid-19 ile mücadelesi, başta İl Sağlık Müdürü Sayın Dr. Sedat Kavas olmak üzere sağlık emekçilerine kaldı.

Ne yazık ki onlarda doktoru, hemşiresi, teknisyeni, tüm çalışanı ile moralman ve fizikman çökmüş durumda.

Arif Hocamın bu sözlerinden sonra başka bir şey söylemeye gerek var mı?

Yaşamak istiyorsak bu Allah’ın cezası musibetle bir başımıza mücadele edeceğiz. Az evvel gencecik bir annenin daha hakka yürüdüğünü öğrendim. Yaşı 30 ya var ya yok. Üstelik de daha yeni anne olmuş.

Editör: TE Bilisim