Sağlık hizmetlerinin kalitesinin, verimliliğinin, sağlık hizmetini satın alanların memnuniyetinin, sağlık çalışanlarının işe ve işyerine uyumunun moral ve motivasyonile yakından alakalı olduğuna vurgu yapan Necip Taşkın, Sağlık Bakanlığı’nın dikkatine sunduğu 10 maddelik bildirinin hayati önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:

“7/24 özverili bir şekilde çalışarak vatandaşların sağlığı için hizmet sunan sağlık teşkilatı mensuplarının önemi anlaşılmalı ve öncelikli olarak aşağıda açıkladığımız maddelerin çözülmesi için acil düzenleme yapılmalıdır.
FARKLI İSTİHDAM MODELİNE SON VERİLMELİDİR
Sağlık Bakanlığı’nda kadrolu ve sözleşmeli istihdam şekline son verilmelidir. Kamu istikrarı ve adalet, öncelikle bütün çalışanların kendilerini güven de htikleri bir sistemle mümkün olabilir. Sözleşmeli personelin mazerete bağlı yer değiştirme hakkı yok. Farklı illerde çalışmak zorunda olan ailelerin parçalanmışlığı öncelikle çocukların bedensel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Sağlık çalışanlarının huzuru, mutluluğu ve aile kurumunun korunması dikkate alınmalıdır. Eşit, adil, güven veren bir istihdam şekline geçilmesini arzuluyoruz.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA BAYRAM İKRAMİYESİ VERİLMELİDİR
Emeklilere verildiği gibi sağlık çalışanlarına da döner sermayeden bayram ikramiyesi verilmesini istiyoruz. Sağlık çalışanlarına döner sermayeden verilecek olan bayram ikramiyesi genel bütçeden karşılanmadığı için hazineye yük getirmeyecektir. Ayrıca bunun için yasal bir düzenlemeye de gerek olmadığını düşünüyoruz. Bakanlık tarafından yayınlanacak bir genelge ile bu sağlanabilir.
Döner Sermaye Emekliliğe Yansıtılmalıdır
Sağlık çalışanları her türlü riskle karşı karşıya çalışmakta ve yıpranmaktadır. Emekli olduklarında ise maaşları 50 düşmektedir. Günümüz de emeklilerin zor şartlar altında yaşamaya çalıştıkları zaten bilinmektedir. Bu nedenle sağlık teşkilatlarında çalışanlar emekli olmaktan kaçıyorlar. Emekli olduklarında rahat ve huzurla yaşayabilmelerini temin etmek amacıyla döner sermayenin emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz.
HİZMETLİ KADROSU KALDIRILMALIDIR
Sağlık Bakanlığı’nda hizmetli kadrosunda olup da memur olarak çalışan çok sayıda insan var. Burada çarpık bir istihdam sistemi söz konusudur. Bu sistem düzeltilmelidir. Hizmetli kadrosunda çalışan pek çok lise mezunu, hatta yüksekokul mezunu olup hizmetli kadrosunda çalışanlar var. Yardımcı Hizmetli kadrosu 657 Sayılı Yasadan tamamen kaldırılarak memur kadrosuna alınmaları sağlanmalıdır.
3600 EK GÖSTERGE HERKESE VERİLMELİDİR
En alt kademeden en üst kademeye kadar özverili bir şekilde çalışan sağlık çalışanları verilen sözün yerine getirilerek emeklerinin karşılığı istiyor. Yoğun iş temposunda, olumsuz şartlarda ve her türlü riskle karşıya çalışıyorlar. Çalışanlara karşı hasta ve yakınlarının önyargılı yaklaşımı ayrı bir risk faktörüdür. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının sosyalleşmesini ve psikolojik rahatlamayı sağlayacak aktivitelerden de yoksunlar. Zira iş hayatı tüm sosyal yaşamlarını kapsamaktadır. Özellikle kadın çalışanlar sağlık teşkilatlarının en çok yıpranmasına neden olduğu kimselerdir. Ekonomik olarak yıpranan, zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelen sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarının önemsenmemesi tüm çalışanlar üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor!Bu nedenlerle ayırt edilmeksizin 3600 ek göstergenin tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz.

VERGİ DİLİMİ 15’DE SABİTLENMELİDİR
Vergilendirme de adaletin sağlanmasını istiyoruz. Bugün itibariyle vergi adaletsizliğinin giderilmesine yönelik ciddi çalışma yapılması zorunludur. Çünkü kamu çalışanlarının vergilendirilmesinde haksızlık yapılmaktadır. Geliri yılsonuna doğru düşerken, daha zam yapılmadan cebindeki sıfırlanmaktadır. Bunu telafi etmenin yolu da vergi diliminin düşürülmesidir. Memur ve emeklilerin vergi oranlarının 15 de sabitlenmesi ve adil bir vergilendirme sistemine geçilmesini istiyoruz.
YIPRANMA PAYI HERKESİ KAPSAYACAK ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMELİDİR
Askere, polise, ağır metal sanayinde çalışan işçilere, itfaiyeci ve gazetecilere fiili hizmet zammı (yıpranma payı) verilirken sağlıkçıların bir kısmının bu haktan mahrum edilmesi haksızlıktır. Sağlık teşkilatlarında çalışan personel 24 saat hizmet vermekte, her türlü olumsuz şartlara rağmen görevlerini yapmaya çalışmakta ve yıpranmaktadırlar. Bu nedenle tüm çalışanları kapsayacak şekilde yeniden düzenleme yapılarak yıpranma payı herkese verilmelidir.
GÖREV DE YÜKSELME UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI HER YIL DÜZENLİ OLARAK YAPILMALIDIR
Görev de Yükselme Unvan Değişikliği Sınavı’nın düzenli yapılmaması nedeniyle sağlık çalışanları mağdur edilmektedir. Geçmiş yıllar da konuyla ilgili bir düzenleme yapılarak yönetmelik değişikliğine gidildi. Buna rağmen sınavlar düzenleme olarak yapılamıyor. Mağduriyetlerin önlenmesi bakımından söz konusu sınavın her yıl düzenli olarak yapılmasını istiyoruz.
KREŞ SORUNU ACİLEN ÇÖZÜLMELİDİR
Özellikle büyük kentler de görev yapan sağlık çalışanlarının küçük yaştaki çocuklarını bırakabilecekleri sağlıklı ve güvenilir mekânlar bulmaları her geçen gün zorlaşmaktadır. Özel kreşler de yaşanan olumsuzluklar nedeniyle aileler çocuklarını kreşlere vermekte ciddi tereddüt ve sıkıntı yaşamaktadır. Ayrıca bunun sağlık çalışanlarının üzerine yüklediği ekonomik maliyette ciddi boyutlardadır. Bu nedenlerle sağlık teşkilatlarında çalışanlarının çocuklarını bırakabilecekleri uygun kreşler açılması için bir an önce düzenleme yapılmalıdır.
ATAMALAR DA LİYAKAT VE EHLİYETE ÖNEM EDİLMELİDİR
Yöneticilerin başarısı belli kriterlerle ölçülür: Personel memnuniyetinin yanı sıra, hizmeti satan alanların memnuniyeti, mal ve hizmetlerin zamanında satın alınması, borç ve diğer ödemelerin zamanında yapılması, en uygun mal veya hizmetin, en uygun zamanda ve en uygun fiyata alınması, otelcilik hizmetlerini en iyi şekilde bilmek ve uygulamak ve rekabet ettiği diğer hastaneler ile arasında fark yaratmak gibi... Ayrıca personel sevk ve idaresi, kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordinasyonun sağlanması gibi idari iş ve işlemler de son derece önemlidir. Bu hususların yerine getirilebilmesi için idareci olarak atanacak kişilerin gerekli liyakat ve ehliyete sahip olmaları gerekir. Atanacak idareciler de siyasi düşünce, sendika ve başka referanslar yerine hastane işletmeciliğini bilen yetenekli kişilerin atanmalarını istiyoruz.

Editör: TE Bilisim