Eskişehir Sağlık Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Eskilere gitmek lazım ara ara geçmişi hatırlamak istiyorum yılını doldurmadan düşen hükümetler hükümet, kurmak için gecelik transfer edilen vekiller.

Yeni bir sayfa yeni bir Türkiye hayali ile halkın dilinden anlayan halkına giden yeni bir sistem ile 19 yıldır iktidar da olan bir siyasi parti var. 15 Temmuzu görmüş onlarca demokrasiye hançer operasyonu yapılmış ama halkın iradesi ile hep daha güçlü çıkmış bir siyasi irade var. Yeni sistem ile daha hızlı reaksiyon gösteren daha hızlı yasa ve kararlar alınsın isteği ile gelen başkanlık sistemi ve dışarıdan gelen bakanların siyasi hesap vermemeleri ve ceketlerini alıp gitmeleri sebebiyle halk ve Siyaset Kurumu arasında ciddi diyalog sıkıntıları yaşandığı görülmektedir.

Sistem değişikliği ile bakan ve halk siyaset üçgeninde köprü olan bürokratlar halkın sesi olmuyor sahayı anlatmıyor gerçeği yansıtırken “kem küm” diyerek kendi geleceği için rakam ve istatistik ile oynuyorlar. Kendi sahamız ve kendi ilimiz için söylüyorum başarısız olan idareciler, masada sendikayı en zayıf halka olarak gören siyasi sıkıntıları zırh yapıp bizi istemeyen sendikacılar, biz başarısız değiliz süslü kelimeler ile maske takıp, fitne ve yalana başvurarak topu taca atma derdine düşüyorlar. Karar vericiler en başarılı idarecilerin çalışma alanına gidip rastgele 30 kişi ile görüşse sahada ne oluyor ne bitiyor görecekler. 10 bin sağlık çalışanının ne durumda olduğunu ve de özlük hakları dışında ne istediklerini görecekler.

Sağlık çalışanı iletişim kuracağı insan yerine konacağı adaletli hakkaniyetli devletin makamların asıl olan halkın kapısı olduğunu hatırlatacak devletini temsil edecek isimler istiyor. Bizim kimse ile derdimiz yok; bir oyun bile çok kıymetli olduğu zor süreçlerden geçilen son zamanda sağlık çalışanı ağır iş yükü, enflasyon, covid sürecinin verdiği ağır tahribat ile birde yönetici baskısı ile karşı karşıya kalmaktadır. Yöneticiler inanın devlet makamı değil fabrika işleten müdürlerden daha zorlu ve pervasız söylemler ile itiraz edenin yer değiştiği, haklı olsa bile sürgün edildiği güç gösterisine dönüştüğü makamlar haline getirdiler. Yönetici maaşlarının yüksek olması sebebiyle sağlık çalışanları “o işi, o yapabiliyorsa ben neden yapamayım” diyerek haklı bir düşünce içerisine giriyor ve atananlar liyakat ve ehliyete bakılmadan, liyakat ve ehliyeti yetmeyenler baş tacı yapılıyor.

Sağlık çalışanını anlamak için bir anket, bir saha araştırması yapılarak ne isteniyor bir günde öğrenilir. İnanın tarafsız olarak yaptırmış olduğumuz anketi ar edip yayınlayamadık. Lütfen başarılı ve ben odaklı olan ve ben olmadan kurumlar çöker diyenlerin gerçek başarısını görmek istiyorsanız bir anket yaptırın ve bu bencileri maskelerinin nasıl düştüğünü görün. Saha küsmüş çalışanlar ümitsiz birde yöneticinin şahsi ego ve baskıları artık çıkılmaz nokta gelmiş durumdadır. Sivil toplum kuruluşunun önemini ve yaptığı işlevi göremeyecek kadar ben merkezli olanların unuttuğu nokta çalışanlar hancı bürokratlar yolcu olduğudur ve yolcu olacaklardır.

Kurumlarda eski idarecilerin fotoğrafları ile doludur. Siyasi boşluğun verdiği tatlı çıkar uğruna süslü yalanlar ile kişilerin üst makam beklentileri bir gün insanı çıkmaza sokar ve şuanda bulunduğu koltuğu da kaybedebilirler ve kurumlarda ki eski fotoğraf albümlerinin içinde kendilerini bulabilirler. Ortak noktamız güçlü bir Türkiye idealine büyüyen Türkiye’den hak ettiği emeğin, ekmeğin, alın terini isteyen sağlık çalışanları bürokrasinin balyozu altında ezilmesi siyasete ağır bir yük getirmekte ve siyasete büyük bir kamburdur. Kişiler üzerinden denge siyaseti kurmak bürokratın işi değildir.

Siyaset sağlık çalışanının sesini koltuğunu korumak ya da makamını yükseltmek hedefi için her şeyi yapmaya hazır bürokrattan dinlememelidir. Geçmişte AK Parti iktidarıyla taban tabana zıt yaşamış, en galiz küfürleriyle koridorları inletmiş, “bana koltuk mu yok” diye kapıları aşındırmış kişilerin yönettiği sağlıksız sistem AK Parti’nin gerçek tabanı sağlık çalışanını; milletin vekili olduğunu unutup bürokratın avukatlığına, hamiliğine soyunan vekiliyle en sıcak ilişkileri kuran bürokrata ezdiriyor. Bugün köprüden önce son çıkış… Bugün son defa sesleniyorum… Bu defa geri dönüşü olmayan o tek şeritli dar yola frenleri tutmayan bir kamyonla giriyorsunuz. Gelin size unvana bakmaksızın 50 kişilik bir sağlık çalışanı meclisi kuralım. Meclisin üyelerini de siz belirleyin. Hatta sizi çok seven sürekli bilgileri ile enforme eden muhteşem bürokratlar belirlesin. Sadece 1 saat dinleyin. Konuşulan her şeyi tek tek yazalım. Sonra da sonuç bildirisini birlikte oluşturalım. Var mısınız? Biz varız… Ya gelin bu freni tutmayan acemi şoförlü kamyonu o dar uçurumlu yola girmeden ehline emanet edelim, ya da 19 yıllık birikimimizi o acemi şoförlü frensiz kamyonla birlikte kaderine terk edelim? Sağlık çalışanı susmayacak. Yaptığınız her kötü işte; yüz kızartıcı suçlarınızda yaptım ama sendika söylemesi mi lazım diye siyasete koşan bürokratlarınızın şeytani yalan ve planlarına rağmen susmayacağız. Bizden söylemesi sağlık çalışanı ve aileleride bu ülkenin vatandaşı ve seçmeni. Koltuk merakından dolayı koltuk meraklılarına sahip çıkacağız diye, seçmeninize sahip çıkamıyorsunuz."

Kaynak:https://www.esgazete.com/saglik/siyasetin-kamburu-burokratlar-h205646.html

Editör: TE Bilisim