Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şubesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi önünde bir basın açıklaması yaptı.

Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Osman Ata’nın okuduğu açıklamada, “Türk Sağlık Sendikası olarak, mart ayı için 14 gün olarak hesaplanan ücretlerin, Cumhurbaşkanlığı’nın Resmi Gazete’de yayınladığı genelgeye göre eksik ve yanlış hesaplandığını belirledik. Bu konuda Başhekimlikle görüşmek için defalarca talepte bulunmamıza rağmen, isteğimiz kabul edilmedi. Cumhurbaşkanlığı genelgesine dayandırılarak hazırlamış olduğumuz itiraz yazımızı, cuma günü hastanemize teslim etmiş bulunmaktayız” ifadeleri yer aldı

. Yapılan açıklama ise şöyle:

"Basın açıklamamıza başlamadan önce, koronavirüsle mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanı arkadaşlarımıza ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve ülkemize de başsağlığı diliyorum. Ayrıca tedavisi devam eden tüm sağlık çalışanlarımız ve vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Biz Türk Sağlık Sendikası olarak en başından beri, “Sağlık ekip işidir” diyoruz. Bir hekimi bir hemşireyi, teknisyeni, tıbbi sekreteri, destek personelini birbirinden ayırt edemezsiniz, çünkü biz büyük bir sağlık ordusuyuz. Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir sağlık çalışanı arkadaşımızın talebi olmamasına rağmen vaat edilen ücret politikası, maalesef toplumumuz üzerinde birtakım algı ve beklentilerin oluşmasına yol açtı. Çalıştığımız süre içerisinde karşılaştığımız risklerin ve bu süreçte harcadığımız emeğimizin idarecilerimiz tarafından ne kadar göz ardı edildiğini ise, bizlerin hesabına yatırılan KOMİK ücretlerle büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı içinde gördük. Türk Sağlık Sendikası olarak, mart ayı için 14 gün olarak hesaplanan ücretlerin, Cumhurbaşkanlığı’nın Resmi Gazete’de yayınladığı genelgeye göre eksik ve yanlış hesaplandığını belirledik. Bu konuda Başhekimlikle görüşmek için defalarca talepte bulunmamıza rağmen, isteğimiz kabul edilmedi. Cumhurbaşkanlığı genelgesine dayandırılarak hazırlamış olduğumuz itiraz yazımızı, cuma günü hastanemize teslim etmiş bulunmaktayız. Bugünden itibaren de siz değerli çalışma arkadaşlarımıza, bireysel başvurularınız için hazırladığımız dilekçe örneklerini dağıtmaya başladık. Yaşadığımız bu haksızlığa hep beraber karşı çıkmanın ilk adımı olarak, dilekçelerimizi başhekimlik yazı işlerine teslim edeceğiz. Sağlık çalışanlarının emeğine yeteri kadar saygı göstermeyen, değer vermeyen döner sermaye sistemi artık kökten değişmelidir. Hastanelerde işin çoğunluğunu üstlenen sağlık çalışanları, maalesef bu sistemde yeteri kadar değer görmemekte ve haklarını alamamaktadır. Bizlere söz verilen 3600 ek gösterge vaadi tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde revize edilerek kanunlaştırılmalıdır. Tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması için gerekli yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. Yıpranma payı ve sınavsız unvan değişikliği, bayram ikramiyesi taleplerimiz arasındadır. Covid-19 salgınına karşı dünya diz çöktü, biz dik durduk. Sağlık çalışanları ordusu hep birlikte evinden, ocağından, eşinden ve çocuğundan ayrı, hasret dolu gözyaşlarıyla cephede kahramanca bir mücadeleyle tarih yazdı. Tek gayeleri ise, Türk Milleti’ne sağlık hizmeti sunmak, ayrı kaldıkları ailelerinin sağlıklarını da tehlikeye atmamak oldu. Şimdi sizlerin huzurunda idarecilere soruyorum, “Her canlı ölümü tadacaktır”. Ayeti hak baki olduğunda, mağduriyetlerine sebebiyet verdiğiniz sağlık çalışanları ile nasıl helalleşeceksiniz? İdarecilerin yaptıkları adaletsiz uygulamalarından vazgeçmelerini, yapılan haksızlıkları düzeltmelerini, sağlık çalışanlarının haklarını teslim etmelerini ve çalışanlarımız ile helalleşmelerini bekliyoruz. Haksız uygulamaya son vermeleri için burada bir araya gelerek uyarıyoruz. Haklarımızın bir an önce doğru ve adaletli olarak ödenmesini istiyoruz. Taleplerimiz dikkate alınarak, haklarımızın ödenmesi tamamlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz."

Editör: TE Bilisim