Dolandırıcılıktan suç kayıtları bulunan 47 yaşındaki Mehmet Erdoğan, geçen yıl kendini mühendis olarak tanıtıp kadın doktorun gönlünü kazanmayı başardı. Almanya Düsseldorf doğumlu Zeynep Erdoğan, geçen yılki tanışmadan sonra yakın çevresine "Aşık oldum" dedi ve 8 ay önce evlendi.

Ankara'da özel muayene sahibi olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Erdoğan, katiliyle yuva kurduğundan habersizdi. Talihsiz kadın, geçen cumartesi gecesi tartıştığı eşi Mehmet Erdoğan tarafından ağzı ve elleri bantlandıktan sonra göğüs bölgesinden 5 bıçak darbesiyle katledildi.

Katil zanlısı, kadının 14 yaşındaki oğlu Ahmet A.'yı da yine elleri, ayakları ve ağzını bantlayıp Mutlukent'te yaşadıkları tripleks villanın bodrum katına hapsetti. Başına aldığı darbeyle baygınlık geçiren Ahmet, 13 saat sonra kendine gelince sürüne sürüne dışarı çıktı ve mahalleliden yardım istedi. Çocuğun Ankara Şehir Hastanesi'nde yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor.

'KENDİMİ ZOR KURTARDIM'

Vahşetle ilgili yeni detaylara ulaşan SABAH, tanıklarla konuştu, cinayetin bilinmeyen yönlerini gün yüzüne çıkardı. Çocuğun mucize kurtuluşuna tanıklık eden ve ilk müdahaleyi yapan mahalle sakini çocuk hekimi Nejdet Bilgen, "Ben eve doğru giderken, evin demir kapısının arkasında, eli kolu bağlı çocuk yardım istiyordu." dedi.

Bilgen, "Eli ve ayağı bağlı ve yüzünde de kızarıklıklar vardı. 'Ne oldu' diye sorduğumda 'Üvey babam bana şiddet uyguladı, annem de içeride bağlı. Ben kendimi zor kurtardım. Beni kurtarın' dedi. Hemen polise haber verdim. Ardından polis ve sağlık ekibi geldi" diye konuştu.

'ÇOCUK RUH GİBİ OLMUŞTU'

Komşu Senay Ertem de mahalle olarak yaşadıkları kabusu şu sözlerle anlattı: "Söylemesi bile çok acı. Çocuğu gördüm, durumu çok korkunçtu. Şoktaydı. Yüzünde bant ve yara izleri vardı. Ruh gibiydi. Bodruma kilitleyip işkence yapmış. Bizim evlerin arka bahçeye bodrumdan çıkış var, o kapıdan nasıl çıktıysa çıkmış."

"Hanımefendinin iki çocuğu daha vardı. Babaları duyunca olayı çocuklarla geldiler. O çocukların durumu da içler acısıydı." Site bahçıvanı Seyfi Düşmez ise, "Herhangi kavgalarını görmedim. Aile huzuru gayet iyiydi. Olaydan 2-3 gün önce kapanmanın bitmesiyle birlikte 'Gül, meyve ağacı alalım buraları güzelleştirelim' dediler" ifadelerini kullandı.

ÖMER ÇETİN - Dilhan Dumanoğlu

Editör: TE Bilisim