NEDİM ŞENER- HÜRRİYET.COM.TR
Yazıma tepki gösterenlerden biri ise, Hekimsen isimli sendika oldu. Sendika üyesi bazı doktorlar da tepkilerini gösterdi. Her alanda olduğu gibi “renklendirme” taktiği ile sosyal medyada doktor kimliğine bürünmüş sahte hesaplar da beklediğim operasyonu yaptılar.

Urfa’da bir tıp merkezinde, usulsüz biçimde ücret istenen hasta ile olay yerine sonradan gelen ve yaşanan arbede sonrası “diploma yırtma ve istifa” şovuyla gündeme gelen, ailesi dahil FETÖ ilişkisini yazdığım doktora destek olan sendika hakkında, “FETÖ iltisaklı sendika Hekimsen” ifadesini kullanmıştım.

YAZIMA YAYIN YASAĞI

Hekimsen, mahkemeye başvurarak yazım hakkında “yayın yasağı” istedi. İlginç olan Hekimsen’in merkezi Kocaeli olmasına rağmen, başvuru Tokat Adliyesi’ne yapıldı. Hekimsen adına başvuruyu yapan avukat Abdullah Şakar aslında daha ilginç bir ayrıntı.

Ama önce, Şakar’ın başvurusu ile Tokat 2.Sulh Ceza Hâkimliği’nin yazım hakkında birkaç saat içinde verdiği “yayın durdurma” kararından bir cümle aktarayım: “... sendikaya üye olan gerçek kişilerin FETÖ ile irtibatlı veya iltisaklı olması hususunun sendika tüzel kişiliğinin doğrudan FETÖ ile iltisaklı olması anlamına gelmeyeceği bu nedenle gerçek, güncel ve kamu yararı bulunmayan haberlerin bulunduğu URL adreslerine erişimin engellenmesine ilişkin talebin kabulü...”

Kararı neresinden tutsak elimizde kalıyor. Sağlık sektöründe FETÖ yapılanmasını anlattığım, rakamlarla ihraçları anlattığım yazımda kamu yararı görmeyen hâkim, olsa olsa tezkip ya da basın açıklaması konusu olabilecek bir ayrıntı üzerinden tüm yazı hakkında “yayın durdurma kararı” veriyor.

TOKAT’TAN İLGİNÇ BİR KARAR

Kararda, mealen “FETÖ iltisaklı üyeleri olabilir ama sendika yönetiminin FETÖ iltisaklı olduğu anlamına gelmez” diyen mahkeme, başvuru yapan avukat Abdullah Şakar’ın kim olduğuna baksa aslında ne dediğimi daha iyi anlayacaktı belki de.

Hekimsen adına Tokat Barosu’na başvuran avukat Abdullah Şakar, FETÖ’nün MİT TIR’larının durdurulması haberini yapan Can Dündar’ın Ankara’daki evinin yüksek fiyatla satın alınması nedeniyle tutuklanan dört FETÖ mensubu avukattan biri olan Bylock kullanıcısı Atilla Tarık Çilekçi’nin paylaşımlarını retweet ederken, nedense yazım hakkında çıkarttığı “yayın durma yasağı” kararını şahsi sosyal medya hesabından paylaşmamış.

SENDİKANIN BYLOCK’ÇU AVUKATI

O kendisini geri planda tutmaya çalışsa da biz bu yetenekli avukat hakkında edinebildiğimiz bilgileri paylaşalım:

Abdullah Şakar’ın pasaportunda FETÖ’den dolayı şerh bulunuyor. İtirafçı olan FETÖ üyesi 5 kişi Şakar hakkında bilgi vermiş. O da FETÖ’nün kripto haberleşme sistemi Bylock kullanıcısı, USER ID’si var. Kişisel bilgi, kimlik bilgileri, TC No paylaşımı dahil Bylock içeriklerinde adı geçiyor. Kardeşi Harun Şakar, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şüpheli. FETÖ elebaşının 2014’teki talimatıyla Bank Asya hesabında para arttıranlardan birisi. 2008-2015 arası FETÖ şirketlerinde SGK kaydı var. Üç itirafçı FETÖ mensubunun ifadesinde de adı geçiyor.

Kardeşi Davut Şakar Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı diğer kardeşi Ömer Şakar ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturmasında şüpheli. Her ikisinin adı da itirafçı ifadelerinde yer alıyor.

SENDİKA YÖNETİMİ

Gelelim sendika yönetimine; Sosyal medyada “@saglikpersonel” isimli Twitter hesabı üzerinden ve “.......lihaber.net” isimli internet sitesi üzerinden, 25 Şubat 2022 tarihinde, “Hekimsen Başkanı Kurban: Risale-i Nur MEB Müfredatına Girmeli” başlığıyla yapılan haberde, Kurban’ın: ‘Her türlü siyaset ve olgudan uzak, herkese eşit mesafede olduğu, Risale-i Nur kitabının MEB müfredatına girmesi gerektiği, belli bir yaş grubunda parça parça da olsa öğrencilerin bu kitapta yazanları öğrenmesi gerektiği’ ifadelerinde bulunduğu” yazılmış.

Hekimsen Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ünlüsoy, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nde doktor olarak çalışıyor. 2011-2016 yılları arasında Rize’de FETÖ/PDY terör örgütü askeri mahrem yapı içerisinde faaliyet gösteren bir şahıs tarafından ‘FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu’ şeklinde teşhis edilmiş.

MEDYA İŞİNİN BAŞINDAKİ FETÖ ÜYESİ

Hekimsen Medya İletişim ve Sosyal İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı İbrahim Taka, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzman doktor olarak görev yapıyor. İtirafçı olan üç FETÖ mensubunun ifadesinde, ev abiliği yaptığı, örgüt evlerinde kaldığı anlatılıyor. “Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma (FETÖ/PDY)” suçundan adli işlem gören Taka’nın, kız kardeşi Sümeyye Taka Aydın’ın cezaevlerindeki FETÖ/PDY terör örgütü üyelerine maddi yardımda bulunduğu belirlenmiş.

Hekimsen Sendika Strateji ve Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hakan Özkan, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktor olarak çalışıyor. 2012 yılında Bursa’da “Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan adli işlem görmüş, FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt evinde kaldığına dair bilgiler mevcut. İki itirafçı ifadesinde örgüte ait TUS çalışma evlerinde kaldığı ve 2012 yılında ayrıldığı anlatılıyor.

Hekimsen, Disiplin Kurulu Üyesi Hasan Hakan Kuş, Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü’nde memur olarak çalışıyor. 2015 yılında Kocaeli’nde FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir şahıslarca düzenlenen etkinliğe katılmış.

‘ALLAH’IN ELİ’ HEKİMLİK

Daha önce de söyledim; yazımın konusu, “Allah’ın eli” dediğim ve hekimlik mesleğini her türlü siyasi görüş, ideoloji, grup, örgüt, tarikat, cemaat ve ticari çıkarın üzerinde gören doktorlar değildir.

Haklı taleplerini dile getirirken onların iyi niyetlerini istismar edebilecek kişi ve kurumlara dikkat etmek önemlidir. Yaptıkları iş çok kutsaldır ve insan canının, sağlığının ikamesi yoktur.

Yayın yasakları ile gerçekleri örtmeye çalışanlar ve kötü niyetli olanlara karşı kalemimizle ve hukuk önünde mücadelemiz kesintisiz devam edecektir.

kaynak link : https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/feto-sagliga-zararlidir-42106431

Editör: TE Bilisim