Bilindiği üzere 4857 sayılı iş kanununa tabi işçilerin kanundan kaynaklanan yıllık izinlerini yıl içinde kullanmadıkları takdirde yıllık izinler devamlı suretle devir olmakta ve biriken izinlere ilişkin ücretler işten çıkarma emeklilik gibi durumlarda işçilere ücret olarak ödenmektedir. İşçilerin yıllık izinlerini kullanmaması nedeniyle kamu kurumlarınca işçilere ödenecek olan yıllık izin ücretleri ise sayıştay balkanlığınca yapılan denetimlerde devamlı tenkit konusu yapılmaktadır.

4857 sayılı kanuna tabi olarak çalışan işçilerin yıllık izinlerini kullanmasının sağlanarak işçilere daha sonra yıllık izin ücreti adı altında ücret ödenmemesinin önüne geçilmesi için idareler gerekli tedbileri almak zorundadır. Konuya ilişkin mevzuat hükümleri çerçevesinde işçilerin yıllık izinlerinin birikmesinin önlenerek işçilere yılında izin kullandırılması gerektiği hususunu mevzuat hükümleri doğrultusunda açıklamaya çalışalım.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 53’üncü maddesinde işçilere yıllık izin verileceği ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği, 56’ncı maddesinde yıllık iznin 53'üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesinin zorunlu olduğu, 59’uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği, 60’ıncı maddesinde yıllık ücretli izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık izinin faydalı olması için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve işverence tutulması zorunlu kayıtların şeklinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir Yönetmelikle gösterileceği belirtilmiştir.

İş Kanunu'nun 59'uncu maddesinde yer alan, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretinin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceğine yönelik düzenlemenin, yıllık iznin kullanılıp kullanılmamasına ilişkin bir esneklik olarak değil, izin kullanılamadan iş akdinin feshedilmiş olması durumlarında, işçinin mağduriyetinin önlenmesi olarak algılanması gerekmektedir. 4857 sayılı Kanun'un 56’ncı maddesindeki düzenlemeye göre işverenin işçilere sürekli bir şekilde yıllık izin vermesi zorunludur.

Ayrıca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun 8’inci maddesine göre, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar bu kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.

Yıllık izinlerin kullandırılmaması nedeniyle kurumun yüksek miktarda yıllık izin ücreti ödemek zorunda kalacağı açıktır. Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, İdarenin birikmiş yıllık izin haklarını işçilere kullandırılmamasının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56’ncı maddesi ile 5018 sayılı Kanun'un kaynakların etkili ekonomik ve verimli kullanılması ilkesine uygun olmayacaktır.

Kaynak: www.mevzuatinyeri.com

Editör: TE Bilisim