İzmir’in Kiraz İlçesi’nde baskı, tehdit ve suçlamalarla görev yerlerinden uzaklaştırılan Birlik Sağlık Sen Sendika Temsilcileri sağlık memurları, görev yerlerine hukuk yoluyla geri döndü.

Kiraz Devlet Hastanesi’nde Birlik Sağlık Sen Temsilcileri olarak görev yapan sağlık memurları Halil Karakulak ve Feridun Karataş’ın mobbing yöntemi ve dayatmayla başka ilçelere gönderilişleri açılan davalarla iptal edildi. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, hukuk zaferini “Bürokratlar kanunlara uymak zorundadır.” sözleriyle paylaştı.

Kiraz Devlet Hastanesi’nde çalışan Halil Karakulak, “Yalan, iftira, amirine karşı saygısız hareketler” gibi suçlamalarla resen tayin ile Ödemiş Devlet Hastanesi’ne gönderilmiş, Feridun Karataş ise önce resen Tire Devlet Hastanesi’nde 2 ay süreyle geçici görevlendirilmiş, geçici görevi bittiğindeyse kendi kurumunda yalnızca bir gün mesaisinin başında olmasının akabinde yeniden bir aylığına Tire Devlet Hastanesi’ne geçici görevle gönderilmiş ardındanda resen tayini yapılmıştı.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, sürecin takipçisi olduklarını ve hukuki olmayan kararların yargıdan döndüğünü söyledi.

Doğruyol, “Kiraz’da yaşanan mobbing sırasında ne gariptir ki geçici görev çıkartılan her iki isim de sendika temsilcimizdir. Süreçte arkadaşlarımızın amirleriyle diyalog kurma çabamız dahi sonuçsuz bırakılmış ve bizlere yargıdan başka yol bırakılmamıştır.” dedi.

İDARECİLERE TEPKİ

Doğruyol, “Bu idareci arkadaşlarımız, anayasanın eşitlik ilkesine, 657 sayılı devlet memurları kanunun amirin mahiyetindeki memurlar arasında ayrımcılık yapmaması, eşit ve adaletli davranması maddesine, 4688 sayılı kamu görevlileri kanununun ilgili maddelerine ve TCK (Türk Ceza Kanunu) 118. maddesine aykırı dayanarak, söz konusu iş ve işlemleri gerçekleştirmişlerdir. Her iki arkadaşımız da bu kanuna aykırı tutum karşısında açtıkları davaları kazanmış ve görevlerine dönmüşlerdir. Fakat daha önemlisi sendika temsilcilerimizin yaşadığı sıkıntı sadece bir örnektir. Türkiye’nin pek çok bölgesinde pek çok kurumunda bu ve buna benzer yüzlerce, belki de binlerce haksızlık hukuksuzluk yaşanmaktadır. Unutulmamalıdır ki; kamu kurumlarımız kanun, genelge, yönetmelikler çerçevesinde yönetilir ya da yönetilmesi gerekir. Hiçbir kamu kurumumuz, hiçbir bürokratımızın özel işletmesi değildir. Her bürokrat kanunlara uymak zorundadır. Kanuna uymayan bürokrat yasal olarak yaptığı yanlışın karşılığını yasal olarak görmesi gerekir. Mesela yapılan haksızlık karşısında açılan davayı kazanan personelin avukatlık ücretini Devlet değil, yanlışı yapan bürokrat ödemelidir. Bürokratın yaptığı yanlışın, kamu zararı olarak ortaya çıkması doğru değildir.
Kamu kurumlarımızda yaşanan bu ve buna benzer sıkıntıların temel sebebi, bazı idarecilerin tarafsız olması gerekirken sendika işlerine karışmaları ve kamu kurumlarımıza siyasi iradenin çok fazla müdahale etmesidir.” ifadelerini kullandı.

Sözlerini tamamlarken isimlerindeki birlik ifadesinin böyle durumlarda anlam kazandığını dile getiren Doğruyol, “Birlik Sağlık Sen olarak, her zaman her ortamda ve şartta, doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye, haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun, yanında durmaya sesini duyurmak için elimizden gelen gayreti göstermeye and içtik.” ifadelerini kulandı.

“SENDİKAL DURUŞUMUZ RAHATSİZ ETTİ”

Yaşadığı süreci anlatan sağlık Memuru Halil Karakulak ise “11 yıldır hastanemizde görev yapmaktaydım. Hastane idaresinin oradaki sendikal duruşumuzdan rahatsız olmasından dolayı bizlere çeşitli gerekçelerle soruşturma açıldı. Önce kınama cezası aldım ve akabinde itirazımla birlikte cezam iptal edildi. Fakat iptal edilmesine karşın yine de kınama cezam varmış gibi Ödemiş Devlet Hastanesi’ne tayin oldum. Bu süreçten sonra sendika avukatımız vasıtasıyla mahkemeye başvurduk. Mahkemenin kısa sürede sonuçlanmasıyla hastaneme ve görevime geri döndüm.” dedi.

Sürecin hukuki boyutunu anlatan sendika avukatı T. Hande Hoşer ‘de “Kiraz’da görev yapan arkadaşlarımızın mağduriyetleri tarafımıza iletildi. İnceleme yaptığımızda işlemlerin hukuka aykırılığını tespit ettik. Toplam 5 dava açtık ve tamamını kazandık. Bununla birlikte yapılan eylemlerin mobbing olmasından dolayı tarafımızca savcılığa şikayette bulunulmuş olup, tazminat davalarının açılması adına da hazırlıklar başlatılmıştır.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim