Polimeraz zincir reaksiyonu (polymerase chain reaction, PCR), herhangi bir organizmaya ait DNA’daki istenen bölgelerin çoğaltılmasını sağlayan yönteme verilen addır. İlk olarak ABD kökenli Cetus şirketinde çalışan Henry A. Erlich, Kary B. Mullis ve Randall K. Saiki tarafından 1985 yılında bilim dünyasına sunulmuştur ve bu buluşundan dolayı Mullis, 1993 yılı Nobel Kimya Ödülü’nü Michael Smith ile paylaşmıştır. Polimeraz zincir reaksiyonunun moleküler biyoloji ve tıptaki gelişmeler büyük ivme kazanmıştır. PCR olmasa bugünkü modern tıp olmazdı.

PCR kullanım alanları

  • Kalıtsal hastalıklarda taşıyıcının ve hastanın tanısı
  • Prenatal tanıda
  • Klinik örneklerde patojen organizmaların saptanması
  • Adli tıpta
  • Onkogenezin (kanser oluşumu, nedenleri) araştırılmasında
  • Klonlamada, gen tanısı araştırmalarında
  • Nokta mutasyonlarının belirlenmesinde
  • DNA dizi analizinde, büyük miktarda DNA örneklerinin oluşturulmasında
  • Bilinmeyen dizi tayininde
  • Evrimin aydınlatılmasında
  • İn vitro fertilization yapılan tek hücrede, implantasyon öncesi genetik testlerin yapılmasında
  • DNA-protein interaksiyonunun araştırılmasında

PCR’nin yukarıda sayılanların dışında da geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Örneğin et ve et ürünlerinde tür tayini, katkı maddelerinde domuz DNA'sı aranması, allerjenlerin tespiti gibi. Bu açıdan PCR yöntemlerinin kullanılması gıda sektörü açısından önemli avantajlar sağlamaktadır.

PCR tekniği, çok az miktarda DNA ile çalışmaya olanak sağlamaktadır. PCR tekniği ile laboratuvar tanısında çok büyük bir hız ve kesinlik kazanılmış; birçok durumda radyoaktivite kullanımını gereksiz hale getirmiştir.

PCR belirli bir geni çoğaltmak için oldukça iyi bir araç olmakla birlikte, birden fazla gene ait çalışmaları PCR ile gerçekleştirdiğinizde DNA dizileme maliyetinin ve hata oranlarının fazla olması gibi sorunlar yeni nesil dizileme teknolojisini doğurmuş ve ve birçok araştırmacıyı PCR makineleri ve yöntemlerini modernize etmelerini sağlamıştır.

Editör: TE Bilisim