Ok yaydan çıktı bir kere…

Nalına da mıhına da…

Hadi buyurun bakalım…

Yoğun iş yükü, 3600 ek gösterge, yıpranma payı, özlük ve mali hak kayıpları, emeğinin karşılığını alamama, sık tutulan nöbetleri bir kenarda şimdilik bekletiyoruz…

Ve…

Mevcut sistemde sağlık personeli arasında yaşanan en büyük sıkıntılardan biri aynı işi yapmasına rağmen kadrolardaki farklılık nedeniyle verilen maaşlar arasındaki uçurum…

Diğer sorun da yetkili sendika yönetimine yakın olan isimlerin hastanelerde meslektaşlarına uyguladıkları baskı, tehdit ve mobingler…

Hastaneler yetkili sendikanın arka bahçesi sanki…

Onlar hastanelerin en kritik birimlerinde “tezgah açmış!” vaziyette.

Mevcut Sağlık-Sen yönetiminin keyfi uygulamalarından adeta “İllallah!” eden sağlık personelinin gönderdikleri şikayet maillerini yazmaya kalksam buradan okyanus ötesine yol olur…

***

Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta hemşirelik haftasıydı…

Hemşirelerin gününü kutlayan, sorunlarını dile getiren bir yazı kaleme aldım.

Telefonla, maille hem ilimizde, hem de yurdumun dört bir köşesinde çalışan hemşirelerden bol bol teşekkür mesajları aldım.

Sağ olsunlar!

Sadece biri hariç!

Adı: Filiz Altınok Korkmaz.

Öncelikle şahsıma yazdığı mesajı aynen aktarıyorum size:

En büyük sorunlarımızdan biri de siz siniz. Bi düşün yakamızdan artık! İstemiyoruz sizin kutlamanızı, gölge etmeyin yeter!

***

Hayda!” dedi iç sesim birden.

Yıllardır hekimlerin, hemşirelerin, sekreterlerin, teknisyenlerin, memurların…

Kısacası tüm sağlık çalışanlarının gerek sistemden, gerekse yönetici ve idarecilerden kaynaklı yaşadıkları sıkıntı ve sorunlarını gündeme taşıyıp bir nebze de olsa yaralarına merhem olmaya çalışırken…

Seslerini duyurmaya gayret ederken…

Bu da ne böyle şimdi?

Belli ki hemşire hanımın bir ‘karın ağrısı’ var!” dedim.

Vee…

Gazetecilik refleksiyle kerameti kendinden menkul bu şahsı başladım araştırmaya…

Öğrenince de hiç şaşırmadım yazdığı yoruma…

E, hadi buyurun o zaman:

***

Torpillilerdenmiş, torpillilerden!

Torpili de Sağlık-Sen’den…

Kadrosu Şehir Hastanesi’nde bu hemşire hanımın!

Amma…

İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Çevre Biriminde çalışıyormuş bu zatı muhterem…

Sabim ve Cimer şikayetlerine bakıyormuş…

Sekreterlik yapıyor…

Masa başı çalışıyor yani…

Meslektaşları o hastadan diğer hastaya, bir nöbetten diğer nöbete koşarken…

Torpilli hemşire hanım efeleniyor bize…

Ah be güzelim ah!

Senin suratının tam orta yerinde fıldır fıldır dönen göz bebeklerin sağ olsun!

Lafı mı olur! Bütün masa başı işler sana feda olsun!

***

Evet dönelim araştırmamıza…

Filiz Altınok Korkmaz’ın torpili Sağlık-Sen’in mevcut başkanı Gökhan Yünkül’den imiş…

Sağlık çalışanlarının verdiği bilgiye göre, ya kendisinin ya da eşinin kardeşinin üniversiteden arkadaşıymış Yünkül.

Çok sıkı dost, arkadaşlarmış yani!

Malumunuz Sağlık-Sen’in başkanlık seçimi var yakında…

İbre başkan adayı Tamer Elinç’e dönünce destek atayım demiş Yünkül’e…

Ama olmadı be güzelim!

Ha bu arada Gökhan Yünkül ve avanesinin şahsımla ilgili yaptıkları konuşmalardan da haberim yok değil hani!

Aldığım duyumlara göre Gökhan Yünkül’ü Genel Merkez de desteklemiyormuş…

Ama seçim bu, hiç belli olmaz tabi…

***

Filiz Altınok Korkmaz Hemşire Hanım!

Senin gününü kutlamadık bi kere…

Sen hemşirelik yapmıyorsun ki!

Bak, bir meslektaşın bir sağlık sitesinde hemşire gününü hangi sözlerle kutlamış:

Torpille bir yerlere gelip masa başında ve rahat yerlerde çalışıp nöbet tutmayan ve diğer arkadaşlarına daha çok yük bindirenler hariç, çalışan tüm hemşire arkadaşlarımın gününü kutlarım…

Anlayana...

***

Şimdi…

Pandemi döneminde hastalara daha kaliteli ve nitelikli hizmet sunulması için hastanelerdeki bazı sağlık personel, il ve ilçe sağlık müdürlüklerine “Geçici görevlendirme”, “İhtiyaca binaen” çekilmişti.

Salgın hafiflemeye başlayınca Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, geçici görevlendirmede olan personeli kadroları olan hastanelere gönderme kararı almıştı…

Hani nerde?

Yine torpilliler oturuyor köşe başlarında…

***

Öte yandan, Sağlık Bakanlığı taşerondan kadroya geçen ve “Sürekli işçi” statüsünde olan personel hangi kadro ile hastaneye alındıysa o kadroda hizmete devam etmesi gerektiğini belirten bir yazı göndermişti İl Sağlık Müdürlüklerine…

İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da, “Yapılacak bir şey yok. Herkes kendi kadrosuna dönecek!” demişti.

Hani nerde?

Torpili olan yine aynı işlerine devam etmekte hastanelerde, torpili olmayan üniversite mezunları da tuvalet temizliğinde…

Hastaneler bu tür adaletsizliklerle kaynıyor…

Ya eşit ve hakkaniyetli olun, ya da…

Hepsi bu!

Lale Akasoy-Yeni Dönem'den alınmıştır

Editör: TE Bilisim