Sanırım Sözleşmeli yöneticilik sisteminden sağlık çalışanları dışında kimse rahatsız değil.Sendikaların toplu sözleşme taleplerine bakıldığında maalesef bu konuya hiç değinilmemiş. Tüm kurumlar da müdür, müdür yardımcısı atamaları görevde yükselme sınavı ile yapılırken sağlıkta maalesef yıllardır bir görevde yükselme sınavı açılmıyor. Bu da yetmez gibi Sözleşmeli yöneticilik sistemi ile Sağlık ile ilgisi olmayan, devlet memuru olmayan, sağlık Bakanlığının kapısından hasta olmak dışında girmemiş biri karşınıza müdür, müdür yardımcısı , başkan, başkan yardımcısı, uzman olabiliyor. Yapılan bu sözleşmeli yönetici sistemi ile sağlıkta yöneticilik değersileştirilmekte ve itibarsızlaştırılmaktadır. Bu sistem ile sağlıkta yakalanan  başarı ivmesi maalesef kaybedilmektedir. Memur olmanın bir şart olmadığı, Sağlık Bakanlığı Personeli olmanın bir şart olmadığı, müracaat döneminin, bir sınavın olmadığı ve sözleşme imzalayanın bulunduğu kadrodan daha fazla maaş aldığı, sadakatin kendini o koltuğa getirenlere olmasına sebep olan ve personelin aidiyet ve adalet duygusunu zedeleyen sözleşmeli yöneticilik sistemine toplu sözleşme taleplerinde yer verilmemesi sağlık çalışanları için hayal kırıklığı olmuştur.Yapılan toplu sözleşmelerin 2020 yılı Haziran ayında sona ereceği düşünülürse,  sözleşmeli yöneticilik sisteminin kaldırılmasının ve liyakat esaslı bir sistemin getirilme isteğinin toplu sözleşme görüşmelerinde yer alması hak, hukuk ve liyakat esasından güzel olmaz mıydı? Neden liyakata dayalı bir sistem talep etmiyoruz?

Editör: TE Bilisim