Toplumda birlik, barış, huzur ve refahının ,bireylerin mutluluğunun ve adil bir toplumun sağlanmasının temeli kamuda iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi ile olur. Kamuda iyi yönetim ilkelerinin temelinde ise liyakat ve ehliyet ilkesi gelmektedir.

Liyakat terimi, dar anlamda herhangi bir organizasyonda işe uygun ehil ve uzman kişinin seçilmesi anlamına gelmektedir. Buradaki “işe uygunluk”, işin gereğini yerine getirebilmek için gerekli bilgi ve tecrübedir.

Sağlam, sağlıklı ve güçlü bir devlet yönetiminin en önemli unsurunun liyakat sistemine göre hareket etmeye bağlı olduğu, tarih boyunca devlet ile ilgilenen düşünürlerin ortak tespitidir. Diğer yandan İslâm siyaset anlayışında idarî kadro ve toplum arasındaki ilişkilerin arasında adalet, emanet, biat ve istişarenin yanında ehliyet de sayılmıştır. Ehliyet yani liyakat sahibi olmak adaletin gereği olarak görülmüş, ayrıca sağlıklı karar mekanizmasının işleyişi ve uygulanmasının da olmazsa olmaz şartı olarak değerlendirilmiştir (Köse, 2009: 295).

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 70’nci maddesinde yer alan “hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” ifadesi liyakat ilkesine işaret etmektedir. Diğer yandan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 3’üncü maddesinde, liyakat” ilkesine kanunun temel ilkeleri arasında yer verilmiştir.

Ehliyet ve liyakat olduğunda ise Adalet olur.

Adalet kavramı günümüzde şöyle tanımlanır: “Adalet, hakları ve ödevleri gerektiği gibi paylaştırmak, herkese hakkı olanı vermektir” (Akıllıoğlu, 1994: 37).

Mevlânâ adalet ve zulüm terimlerini evrensel bir anlayışla tanımlar. Buna göre; Adalet nedir? Bir şeyi yerli yerine koymak. Zulüm nedir? Uygunsuz yere koymak (Mesnevi, VI/2597, 2015: 876).

Mevlânâ ehliyetsiz kişilerin ehliyetli kişilerin kamu görevlerinden uzaklaşmalarına nasıl yol açtıklarını ise çarpıcı bir şekilde dile getirir: Aptallar önder olunca, akıllılar korkularından başlarını kilimle gizlediler (Mesnevi, IV/1447, 2015: 526).

Mevlânâ’ya göre, kamu görevi adeta bir kılıçtır. Kılıcın onu amacına uygun kullanacak sorumlu, ehliyetli ellerde bulunması gerekir. Yoksa bu kılıç yanlış ellerde insanların can ve mallarını tehdit eden bir suç aletine dönüşebilir. “Kötü karakterli bir kişiye bilgi ve ustalık öğretmek bir eşkıyanın eline kılıç vermek gibidir.”

Sağlıkta yönetici atamalarının hızla devam ettiği günümüzde ehliyet ve liyakat ilkelerine ne kadar dikkat edilmektedir.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, hakkında mahkeme süreci devam eden personel neye göre atanmaktadır.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, kurumun yolunu bilmeyen nasıl o kurumda işletişi gerçekleştirecek

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, bir sivil toplum kuruluşunun temsilcisi neden personelin görüşünü etkileyecek makamdadır.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, Bakanlığın belirlediği sözleşmeli yöneticiler haricinde, hiçbir resmiyeti olmayan Süpervizör, koordinatör, birim sorumlusu görevlendirmeleri var.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, puanı düşen illerin yöneticiler hala devam etmektedir.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, Puanı düşmesin diye veriler sisteme işlemem yöntemi tercih edilmektedir.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, satın alma evraklarına imza atmayan müdür ve yardımcıları atanmaktadır.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, hayatında satına almada, ayniyatta hiç çalışmamış bir kişi nasıl oluyor da idari ve mali hizmetler müdürü, müdür yardımcısı olur.

Ehliyet ve liyakat ilkesine dikkat ediliyor ise, hastane enfeksiyonlarının öneminin her gün artıgı dönemde hastane enfeksiyonun tanımını bilmeyen bir kişi sağlık Bakım Hizmetleri müdürü, Klinik Destek Hizmetleri müdür ve yardımcısı olur.



Unutulmaması gerekir ki hasta oldugunuz da sizde bu hastanelerden hizmet alacaksınız ve hayatınızın her döneminde kapıda karşılanmayacaksınız. Ahiret hesabı ise ince iş.... 

Editör: TE Bilisim