663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yapılmak istenen ve beklenen hantal bürokrasi yapısından kurtulunarak, başarılı olunanların kaldığı ama başarısız olanların gittiği, verimliliğin, iyileştirmenin ve tasarrufun baz alındığı bir sistem oluşturulacaktı. Sözleşmeler dönemlik olarak yapıldı. Karne parametreleri sonucu ya gidilecekti yada devam edecekti.

Ancak sistem hiç de öyle olmadı. Öncelikle ilk dönemler karne parametrelerine göre hesaplama yapılamadı zamanında verilemedi. Karne parametrelerine göre düşük olan sözleşmeli yöneticiler devam etti. Karne parametreleri başarılı olanlar, sivil toplum kuruluşlarının isteği doğrultusunda görevden alındı. Disiplin cezası alan, mahkeme süreci devam eden, karne parametrelerine göre başarısız sayılan sözleşmeli yöneticilere ödül niteliğinde bir üst görevlendirmeler yapıldı.

Sağlık Bakanlığı ile ilgisi olmayan, hatta kamuda memur olmayan sözleşmeli yönetici olarak atandı. Tüm bunlara sağlık personeli hak etmiş olduğu ek ödemeyi dahi kurumun geliri olmadığı için alamazken sözleşmeli yöneticiler her ayın 15 inde ek ödemesi dahil bulunduğu kadrodan daha fazla maaş almaya devam etti. Hastanenin kazanması kazanmaması çok da önemli değil. zaten yönetici maaşını her ayın 15'inde tek kalemde bulundugu kadrodan fazla olarak alıyor.

Sigara cezası kesen yetkili kurumun atamış olduğu sözleşmeli yöneticilerin makam odasında sigara içmesine, hayatında satın alma evrakı görmemiş olan memur satın almadan sorumlu  olup personele mobbing yapmasına, sorumluluk almayan imza atmayan, bir şey olursa sorumlusu sensin diyen, personeli tanımayan, mesai takibini adamına göre yapan, yasa ve yönetmeliklerde adamcılık yapan, bunu yapmması için bir üst amit tarafından ikaz edilen, ikaz yazısı yazılırken mevzuatta olmayan kanuna atıfta bulunulan, sendika yönetim kurulu üyesi yönetici olduğu  ve sorunun çözümü yerine benim üyem naralarının atıldığı bir dönem oluştu.

Atama sürecinde karalamaya yönelik haberlerin yanında,  sansasyon denilecek, bu nasıl olabilir dedirten haberlerde hemen hemen gün ulusal ve yerel basından eksik olmadı. Sistemin içinde olan sağlık çalışanları buna şaırmadı, çünkü tek kriter lisans mezunu olmak ve dogru kişi ile iletişim halinde olmak.

Liyakatin kriterlerinin olmadığı, sınavın müracaatın olmadığı, dönem bitmeden daha gelecek dönem için sözlerin verildiği, başarının başarısızlığın anlamsız olduğu sistemde maalesef yaşananları çok görmemek gerekiyor.

Devletin yapmış olduğu milyon dolarlık yatırımlar maalesef kişisel hesaplar nedeni ile görünmemekte. Sisteme zarar verilmektedir. Çünkü önemli olan bir daha ki dönem için sözleşmeyi imzalayarak bulundugu makamı korumak. Karne parametremesi mi o da ne?

Editör: TE Bilisim