Esra Öz'ün CNNTÜRK için yazdığı yazı;

New Amsterdam dizisinde hastane yöneticiliğine atanan Max, önce sessizce hastanede dolaşıp çalışanların neler konuştuğunu dinliyor ve gözlem yapıyor. Yönetici olarak keskin kararlar alması gerekiyorsa, bunu yapıyor.

Tüm doktorların katıldığı toplantıda işlemeyen bölümleri ve bölüm başkanlarını işten atıyor. Sonra da yerlerine yenilerini getiriyor.

Bu sırada hekimlerin isteklerini dinliyor ve hemen uygulamaya geçiriyor.

Hastane enfeksiyon oranlarının yüksek olmasından dolayı ölen hastaların sayısını azaltmak için, tüm çalışanları ayrı ayrı toplayıp konuşuyor. Böylece her çalışana ulaşmayı başarıyor.

Hastanede çalışan ancak hastaneye uğramayan hekimin görevinin ne olduğunu hatırlatıyor. Reklam yapmaktan hasta bakmaya fırsat bulamayanlara örnek olacak şekilde hastanede çalışması gerektiğini ve gelmediği takdirde işten atılacağını söyleyerek uyarıyor.

Hastanede felaket olduğunda doktorları da hastaları da aynı şekilde sevecenlikle kolluyor ve koruyor. Çıkan tartışmalara müdahale edip, sağlıklı iletişim kurarak çözüyor.

Yıllar önce kız kardeşini kaybettiği hastanede başka kimsenin ölmemesi için bu sert kararlar alıyor.

Uzun zamandır hastane dizileri izlemekten kaçtığım halde, bu dizi insana dokunan, vicdanı okşayan ve liyakatın önemini vurgulayan haliyle içine çekti.

Hastaneleri gözlemlemeyi uzun yıllardır çok severim. Hastanelerin çalışma şekillerinde başhekimlere dönem dönem önerilerde de bulunurum. 

Covid-19 döneminde hastanelere gitmemeye çalışıyorum. Zaten işi olmayan kimsenin gidip, işleri zorlaştırmaması da gerekir.  

Hastanelerde çalışmayan bazı noktalar var. Aynı bu dizide olduğu gibi bazı ekiplerin hantal bir şekilde işlerin aksaması için uğraşan halleri var. İşte bu kilit noktayı oluşturuyor. Bazen çok net olmak gerekir. İşlemeyen yerlerdeki sorunları çözmek bazen o bölümü kapatmakla oluyorsa, onu yaparsınız.

Aslında girift ilişkiler içerisinde kaybolan hastanelerin bu süreçten arındırılması gerekiyor. Yani sistemde mobbing uygulayanların elinde sıkışıp kalanların derin nefes almasına imkan tanınması gerekiyor. Kimse, daha tecrübeli diye başkalarına psikolojik şiddet uygulayamaz. Bu nedenle de önce sağlıklı bir sistem oluşturmalı ki, sağlık hizmeti verilebilsin.

Pandemi sürecinde yorulan sağlık çalışanlarının nefes alması için, böyle yöneticilere ihtiyaç olduğu kesin. Rahat nefes alacakları, sağlıklı beslenecekleri ve saygı görecekleri ortamlar oluşturulmalı.

Ayrıca dijital imkanların hepsi işlerini kolaylaştırmak, hasta yükünü azaltmak ve iletişimi güçlendirmek için kullanılmalı. Böylece, tek görevi hasta bakmak olmayan hekimlerin, literatür tarayıp bilimsel çalışmaları takip etmesi, kendini geliştirmesi ve stresini atması için de zaman tanınması gerekiyor.

Sağlık dağıtmak için sağlıklı koşullar oluşturulması şart. İşlemeyen sistemleri düzeltmek, gerekirse yıkmak ve yenilerini liyakat çerçevesinde yeniden kurgulamak mümkün.

Daha iyi sağlık sistemi için olmazsa olmazlardan bir diğeri de empati kurabilme yeteneğine sahip olmak.  Hekimlerin, sağlık personelinin hasta ve hasta yakınlarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Gerekirse online psikolojik destek sistemleri daha da genişletilmeli ve bu zorlu günlerin daha rahat atlatılması için başka adımlar da atılmalı.

Liyakat, empati ve vicdanla yaklaşmak her zaman her anlamda kazandırır…

Editör: TE Bilisim