Sağlık çalışanları, hakarete uğramaktan, tehdit edilmekten,

mobingten, itilip, kakılmaktan, bıkmış usanmış durumda…

Her gün, her saat; ya hasta, ya hasta yakınları, ya da idarecilerinin fiziksel ve sözel şiddetine maruz kalıyorlar…

Çile bülbülüm çile anlayacağınız…

Biliyorsunuz zaman zaman sağlık çalışanlarının sosyal medyadaki bazı paylaşımlarını aktarıyorum size…

Geçtiğimiz günlerde yine bir yazı dikkatimi çekti…

Sizin de okumanızı ve biraz empati yapmanızı istedim.

Buyurun:

***

“Gece saat 01:00 sıralarında annesi olduğunu düşündüğüm bir kadın kız çocuğuyla birlikte acile enjeksiyon yaptırmaya gelmişler. Doğal olarak ortalık; gün içerisinde hiç bitmeyen, iftardan sonra ise resmen fırtınaya dönüşen bir akşamın bittiği, durulduğu yani göreceli sakincede sayılır bir zamandı...

Hiç bir sebep yokken hasta yakını kendi kendine konuşmaya başladı ve bize yönelik şu güzel nağmeler döküldü ağzından:

‘Para için 2 yıldır koronayı bahane ettiniz, ağlaya ağlaya bir hâl oldunuz. Bak ne oldu şimdi, hepsi bitti geçti, şimdi ne kadar rahatsınız...’

Ara sırada da olsa bizim çabalarımızı taktir edenler de yok değil! Var ama, bu nedir ya! Sen okula götürdüğün çocuğunun öğretmenine, karakola gittiğinde polise, camiye gittiğinde imama, mahkemeye düştüğünde hakime, savcıya... Herhangi bir devlet dairelerinde ya da görev yerlerinde esnek esnek çalışarak, ya da hiç çalışmayarak maaş alan her hangi bir memura kalkıp bunları söyleyebilir misiniz acaba? Adım gibi eminim kesinlikle söyleyemezsiniz…’ Peki… Neden biz? Kimseye reva görünmeyen bu sözler neden bize reva görülür? İnsan üstû çabamıza rağmen bizlere bu yafta neden yakıştırılır?

Soruyorum size: Eksik nerede ya da yanlış ne?”

***

Yorumlar peş peşe geldi yazının ardından…

En çarpıcılarından biri de adeta cevap niteliğinde…

“Aslında okula gider öğretmenden korkar çocuğuna az not verir diye söyleyemez… Polisten korkar şimdi gözaltına alınırım uğraşırım diye söylenemez… Bankaya kendi çıkarı için gitmiştir sıra bekler söyleyemez… Camiye giderken zaten susmak zorunda korkar… Sadece sağlıkçılar için sürekli aynı kişileri görmez, işi hep sana düşmez, hep aynı yerinden hastalanmaz… En kötüsü de bize söylediği söz sonrasında kimse onu cezalandıramaz… O nedenle kolaydır söylemek… Ve bizler robotmuşuz gibi duygularımız yokmuş gibi davranılıyor…”

***

Ve…

Yazı Özdemir Asaf’ın şiiriyle tamamlanıyor yaşanmışlıklar…

“Bazen bir kenara çekilin ve izleyin;

Olanları, bitenleri, kalanları, gidenleri,

sizi mutlu edenleri ve sizi üzenleri…

İçinize siniyorsa yaşadığınız hayat,

yolunuza devam edin…”

Nokta.

Söz sizde!

Lale AKASOY-Yeni Dönem

Editör: TE Bilisim