Bu sağlık çalışanlarının çektiği nedir Allah aşkına. Yok mudur bu insanlara sahip çıkacak bir makam. Bakın son 6 yılda 21 bine yakın sağlık çalışanı fiziki saldırıya uğramış. Geçtiğimiz yıl sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar yüzde 62 oranında artmış. Her dört saldırıdan üçünün faili ise hastalar ve yakınları. Yani hastalarına çare olsun diye kapısına giden insancıklar!

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, şiddet uygulayanların ezici çoğunluğunun, hasta ya da hasta yakınlarından oluştuğunu söylüyor. Başkan Durmuş, "Sağlık birimlerinde ya da saha çalışmalarında, fiziki şiddetten sözlü saldırıya, tehdit içerikli saldırılardan tacize kadar şiddetin her türüne rastlamak mümkün. Bıçaktan silaha, sandalyeden testereye, oraktan, kolonya şişesine, akla gelebilecek her şey şiddet aracı olarak kullanılabiliyor" diyor.

2021 yılı boyunca 190 şiddet olayı gerçekleşmiş, 364 saldırganın gerçekleştirdiği olaylarda, 316 sağlık çalışanı şiddet kurbanı olmuş, bu şiddet vakalarının 143’ünü hasta yakınları oluşturmuş. Bu saldırganlardan sadece 41’i tutuklanmış, üçüne de para cezası verilmiş.

Geçtiğimiz yıl içinde, 92 doktor ve 59 hemşire şiddet olaylarının mağduru olmuş. Ayrıca, diğer mağdurların, 50’si güvenlik görevlisi, 46’sı 112 çalışanı ve 69’u da diğer sağlık çalışanı.

Gelelim 2022 yılının ilk çeyreğine.

Ocak ayında yaşanan şiddet olaylarına baktığımızda faillerin hiç değişmediğini görüyoruz. Ay boyunca 30 şiddet olayının 5’ini hastalar gerçekleştirirken, 19’una hasta yakınları, 1’ine yönetici, 5’ine ise kendini bilmez kişiler sebebiyet vermiş. Ocak ayında 30 şiddet vakasının 25’i hem fiili hem sözlü, 5’i ise sözlü (hakaret, tehdit vs.) olarak yaşanmış.

Şiddet olaylarının en çok yaşandığı yer yine hastaneler olmuş. 30 şiddet olayının 20’si hastanelerde gerçekleşirken, 5 olay aile sağlığı merkezlerinde, 5 olay ise saha çalışmaları esnasında yaşanmış. Ay boyunca 17 hemşire, 16 doktor, 12 acil sağlık hizmetleri çalışanı, 2 güvenlik ve 10 da diğer sağlık çalışanı şiddet mağduru olmuş.

Şubat ayında 21 şiddet olayı yaşanmasına karşın Mart ayında bu rakam 19’a gerilemiş. 31 saldırgan tarafından gerçekleştirilen olaylarda, 38 sağlık çalışanı mağdur olmuş. Ay boyunca yaşanan 19 şiddet olayının 18’ine hasta ve hasta yakınları neden olurken, 1’ine kendini bilmez kişiler sebebiyet vermiş. Ay boyunca 14 doktor, 4 hemşire, 19 güvenlik görevlisi ve bir diğer sağlık çalışanı şiddete maruz kalmış.

Ne kadar vahim bir tablo değil mi? Bunların önemli bir kısmından haberimiz bile yok.

İnsanın aklı almıyor bu yaşananları. Siz, canınızı teslim ettiğiniz sağlık çalışanlarına karşı nasıl bu kadar acımasız davranabiliyorsunuz. Mesela, Kars’ta yaşandığı gibi, ilin tek doktoruna karşı girişilen bıçaklı saldırı birçok ilimizde de yaşanıyor. Şimdi, Kars’ta saldırıya uğrayan bu kalp-damar cerrahı doktorumuz ili terk etti gitti. Orada kalp-damar hastalığı yaşayan diğer hastaların durumu ne olacak? Bunu o sapık kafalı saldırgana sormak istiyorum. Bu arada hayatını kaybeden herhangi bir hastanın vebalini ödeyebilecek mi?

Yetişmiş, konusunda uzmanlık düzeyine gelmiş binlerce sağlık çalışanımız ülkemizi terk ediyor. Sadece doktorlarımız gitmiyor hemşirelerimiz, teknik personelimiz de gidiyor artık. Milyarlarca lira harcayarak kurulan hastanelerde çalışacak doktor ve diğer sağlık personeli kalmadığı için randevular aksıyor, aylar sonrasına gün veriliyor.

Oysa çözüm basit, bu insanlara hak ettiklerini vermek ve onlara güvenilir çalışma ortamı sağlamak yeterli olacak. Ama her şey olduğu gibi bu konuda da gereksiz bir inatlaşma yaşanıyor. “Giden gitsin” mantığı ile sorunlara yaklaşmakla nereye kadar gidebiliriz ki?

Lütfen biraz sağduyu ve akıl. Bir saatte çözülecek sorunları, yıllar boyunca sürdürmenin anlamı nedir bir bilen varsa bize de anlatsın?

Oktay Taş-Anayurt

Editör: TE Bilisim