Bankalara Yargıtay’dan kötü haber geldi.
Mağdur tüketici; kimlik bilgileri kullanılarak, herhangi bir müracaatı ve sözleşmesi bulunmamasına rağmen,adına kredi düzenlendiğini belirtti. Kartın kendisine ait olmayan bir adreste kurye tarafından, kimlik kontrolünde özen gösterilmeden aşka bir kişiye teslim edildiğini söyledi.
Kredi kartının bilgisi dışında üçüncü kişi tarafından kullanılmasından sonra ödenmeyen borç nedeniyle aleyhine bankaca icra takibi başlatıldı. Davacı bu şekilde oluşan maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulundu.
Mahkeme; icra takibi ve haciz işlemlerinin davacının kişilik haklarına zarar vermediğinden manevi tazminat istemini reddetti. Davacının, maddi zararını ispatlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebini de geri çevirdi. Karar Yargıtay’a gönderildi.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal bir karar verdi. Kararda; Bankaların; talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekilde kart veremeyecekleri, banka kartı ve kredi kartlarının asıl kart sahiplerine teslim edilmesini sağlayacak önlemleri de almakla yükümlü oldukları belirtildi.
Dava konusu kredi kartının teslimine dair imzanın, davacıya ait olmadığı da bilirkişi tarafından tespit edildiği belirtildi. Ayrıca kararda: ” mahkemece, davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.” Denildi
