Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle katıldığı programda önemli bilgiler verdi.

un ne olduğunu anlayabilmek için öncelikle tansiyonun yani kan basıncının ne onu bilmek gerekiyor.

TANSİYON yani kan basıncı en basit tanımıyla kalbin pompaladığı kanın damar duvarlarından ölçülen damarı germe,genişletme gücüdür. Bunu su hortumu ile bahçe sularken hortumun içinde hissettiğimiz suyun taziğinin gücü gibi düşünebilirsiniz.

Peki neden büyük ve küçük diye iki farklı tansiyon var?

Çünkü damar içindeki kanın basıncı kalp kasıldığında artar , gevşediğinde ise azalır dolayısı ile ik farklı basınc seviyesi oluşur. Bunu da hortum elinizde iken musluğu açıp kapatmak şeklinde hayal edebilirsiniz. Hortumun gerginliği musluk açılınca artar, kapanınca azalır. İnsan vücudunda da durum pek farklı değil, kalp kasıldığında damarların içine gönderdiği kanın taziğine bağlı olarak daha yüksek bir basınç oluşur ve biz buna sistolik ya da halk arasında büyük tansiyon diyoruz, kalp gevşediğinde ise diğerine göre nisbeten daha düşük olan bir basınç oluşur, buna da diyastolik ya da küçük tansiyon diyoruz.

YÜKSEK TANSİYONU NİÇİN TEDAVİ EDİYORUZ?

Kan basıncının uzun bir dönem boyunca yüksek seyretmesi tüm organlarımızın damarlarına hasar verererek damar sertliğine ve tıkanıklıklara neden olur. Dolayısıyla da organlarımızın işlevi bozulur.

YÜKSEK TANSİYON NEDEN OLUR?

Aslında yüksek tansiyonun kesin nedeni şudur diyebilmek mümkün değildir.Bilim dünyasının araştırmaları hala devam etmektedir.Ancak sağlıksız yemek,sağlıksız yaşam tarzı,ilerleyen yaş ve çeşitli başka hastalıkların (yüksek kolestrol,şeker,aşırı alkol tüketimi,vs..) nedenlerden bazılarıdır.

Peki niye her ölçtüğümde farklı çıkıyor benim tansiyonum çok mu oynak diye soranlar oluyor. Hayır tansiyonunuza bir şey olduğu yok, çünkü kalp her kasılıp gevşediğinde damarlarda farklı seviyelerde tansiyon oluşturur. Yani herkesin tansiyonu gün içinde defalarca dalgalanır. Bunun nedeni kan basıncının psikolojik ya da fiziksel olarak içinde bulunduğumuz her durumumuzdan etkilenmesidir. Yani streslendiğimizde, sinirlendiğimizde ya da hızlı hareket ettiğimizde saniyeler içinde yükselirken, sakinleşip, dinlendiğimizde de hızlıca normale döner. Bu nedenle biz hekimler hipertansiyon tanısı koyarken ya da tansiyon takibi yaparken dikkate aldığımız şey birkaç ölçüm değil, bir takip periyodu içinde ölçtüğümüz tüm tansiyonların ortalamasıdır. Yanıltıcı olabilmesi nedeni ile sadece birkaç ölçümle genelde yola çıkmayız.

Artık kan basıncının az çok ne olduğunu ve ne kadar hızlı ve değişken olabildiğini öğrendiğimize göre hipertansiyonun yani yüksek kan basıncı hastalığının da ne olduğunu daha kolay anlayabiliriz.

Hipertansiyon yani “yüksek kan basıncı hastalığı” az önce anlattığım kan basıncının ortada geçici bir tansiyon yükseltici neden yok iken gün genelinde insanın damar duvarlarını harabederek hastalığa neden olabilecek kadar yüksek seviyelerde seyretmesi durumudur.

Bu seviye günümüzde dünya genelinde 130/80 mmHg olarak kabul görmektedir. Yani 15 dk dır istirahat halinde olmanıza ve geçici bir psikolojik durum değişikliği ya da hastalığınızın olmamasına rağmen büyük tansiyonunuz 130 veya daha üzerinde ya da küçük tansiyonunuz 80 veya üzerinde ise tansiyonunuz o an için yüksek demektir. Bakın “o an için yüksek diyorum”, çünkü bu bir iki yüksek ölçüm sizi hipertansiyon hastası yapmaz. Yanıltıcı olabilmesi nedeni ile bir çok hekim hipertansiyon tanısı için en az bir iki haftalık takibe gerek görüyor. Tanı, takip süresi boyunca günde birkaç defa uygun koşullarda ölçülmüş tansiyonların sorumlu olan hekim tarafından kontrolü sonrasında ancak netleşiyor. Yani bir iki tansiyon ölçümünüz yüksek çıkması hemen hipertansiyon hastası olduğunuz anlamına gelmiyor… evham yapmanıza gerek yok.

Ancak bu vücudunuzda hissettiğiniz şeylere duyarsız olmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Özellikle birkaç gün arka arkaya, başımızda ensenden başlayıp başımızın arkasına doğru vuran sersemletici bir ağrı oluyor ve ölçtüğümüz tansiyonlar yüksek çıkıyor ise hipertansiyondan şüphelenmek gerekiyor ve böyle bir durum oluştuğunda bir meslektaşıma başvurarak onun gözetimi altında bir süre tansiyon takibi yapmanızı öneriyorum.

Peki neden? Çünkü erken tanı önemli.. eğer hipertansiyon mevcut ise tansiyonu bir an önce kontrol altına almamız gerekiyor,çünkü yüksek bırakırsak zamanla tüm damar duvarlarımızı hasarlayarak tıkanmalara ve yırtılmalara ve sonuç olarak ta kalp damar darlıkları, kalp krizi, beyin damarı darlıkları, beyin kanamaları, inme/felç, böbrek yetersizliği, göz damarlarının hasarlanması neticesinde körlük gibi hiç de arzulamadığımız yüzlerce hastalığa neden olabilir. Biz hekimlerin hipertansiyon hastalarının kan basıncı kontrollerini sağlamaya çalışmaktaki amacımız da aslında hastalarımızı bu tip potansiyel hastalıklardan mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışmak.

TANSİYON TEDAVİSİNDE İLK BASAMAK

Yaşam değişikliği yapmak gerekir.

1-Tuz tüketimini azaltmak . (Günlük tuz tüketimi 5 gramdan az olmalıdır. Yüksek sodyum tüketimi, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve inme riskini arttırmaktadır. Sodyumun ana kaynağı yemeklerle tüketilen tuzdur. Dünyada ortalama tuz tüketimi ise 9-12 gram arasındadır ve günlük tüketilmesi gereken miktarın yaklaşık 2 katıdır.)

2-Düzenli egzersiz. Bunu illa spor salonuna gidin olarak anlamayın tabi imakıız varsa gidin.Örneğin asansörü değil merdiveni tercih edin.Kısa mesafedeki yerlere yürüyerek gidin.Gün aşırı 1 saat yürümeye çalışın.Fazla kilonuz var ise kilo vermek için artık herkesin 3 beyazı hayatınızan çıkarın (un-tuz-şeker) meyve sebze ağırlıklı beslenmek.Popüler tabirle paketlenmiş hiçbirşeyi (hazır gıda) tüketmemek.

3-Sigara ve alkolü hayatınızdan çıkarın.Aynı zamanda çay kahve tüketimini sınırlandırmak

4-Strese neden olduğunu bildiğimiz ve imkanımız varsa hayatımızdan çıkarabileceğimiz ne varsa hayatımızdan çıkarmak.

Sağlığınızdan daha değerli bir şey yok

Sabahları limonlu ballı ılık su içmek gibi tansiyon düşürme etkisi olduğunu bildiğimiz basit önlemleri alışkanlık haline getirmek. Yüksek tansiyonu kontrol altına almak ve semptomlarını azaltmak için bazı yiyeceklerden tüketmemizde fayda var.Mesela sarımsak Ayrıca kolesterolünüzü düşürmenize de yardımcı olur. Zeytinyağı, vücudunuzdaki yüksek tansiyonu doğal yollarla kontrol altına alır. Kekik yüksek kan basıncının rahatlamasını sağlar. Aktif bileşikleri, özellikle de karvakrol, arterlerinizin temizlenmesine yardımcı olur. Bu, atık maddelerin birikmesinin neden olduğu dolaşım sorunlarını önler.

Editör: TE Bilisim