Toros Devlet Hastanesi'nde koronavirüse yakalanan çalışanların uyarı cezası almasını gündeme taşıyan Gerçek Gündem, o sağlık çalışanlarından birine ulaştı. Hemşire olarak görev yapan sağlık çalışanı, karara kızı aracılığı ile isyan etti.

Karardan dolayı sosyal medyada gelen tepkilere kırılan sağlık çalışanı, yaşadığı zorlu süreci ve uğradığı mobbingi yazdığı mektupla anlattı. "Sosyal mesafe diyorlar, hastaya müdahale ederken nasıl mesafemi koruyabilirim?" diyen hemşire, "Sadece bir kişi uyarı almış" sözlerine de kırgın olduğunu dile getiren hemşirenin kızı, Gerçek Gündem'e ulaştırdığı belgelerle o iddiaları da çürüttü.

İsmini gizli tutmak isteyen sağlık çalışanının kızı aracılığı ile anlattıkları şöyle:

Toros Devlet Hastanesinde yaşanan üzücü olayın muhatabıyım. Üç kız çocuğu annesiyim, dünyadaki en büyük nimete sahibim. Kızlarımın ikisi hukuk fakültesi öğrencisi. Annelerinin üzülmesini hazmedememiş ve böyle bir süreç başlatmaya karar vermişler. Bugün bir daha ne kadar değerli bir servete sahip olduğumu anladım.

AİLEMDE DÖRT SAĞLIKÇI VAR

Ben Diyarbakırın küçük bir ilçesinde 8 çocuklu bir ailenin dört sağlıkçı çocuğundan biriyim. 27 yıldır hemşirelik yapıyorum. Bunu çok samimi ve içten söylüyorum ki bu mesleği çok isteyerek ve severek tercih ettim. İlk 10 yılına bir evlilik ve 3 çocuk sığdırıp severek yapmaya da devam ettim.

Ama maalesef ülkemiz şartlarında 27 yıllık süreçten bu yana sağlıkta ben ve meslek arkadaşlarım hep idareciler tarafından tehdit ve mobinge maruz bırakıldık ve yıpratıldık. Bizleri hastalarla ilgilenmek ve çalışmak değil bunlar yıpratıyor.

Yıllarca diyaliz, acil, ameliyathane, aile hekimliği gibi bir çok yerde çalıştım. Şu anda evde sağlık biriminde çalışıyorum. Herkesin tadamayacağı manevi duyguları tattım meslek hayatım boyunca. Dünyevi rızkımızın ve geçimimizin vesilesi olması bir yana, manevi hazzı çok büyük.

Size ihtiyacı olan bir hastayı ilk gittiğinizden çok daha mutlu, temiz, sağlıklı bırakmak ve siz tam arkanızı dönecekken ellerinizi tutan ‘kızım elini uzatır mısın, bu eller iki cihanda da asla dert görmesin’ diyen sesin verdiği güç ve haz bana nasip oldu. Sıkıntılı bir güne başladığınızda hastanızla ilgilendikten sonra o sıkıntınız için kendisinden dua isteyebilme samimiyeti bana nasip oldu.

Ben ve benim gibi birçok arkadaşım bu duyguları defalarca hissettik. İnsanların evlerini, hayatlarını, acılarını, mutluluklarını görüyorsunuz ve aklınızdan asla çıkmayacak sahneler yaşıyorsunuz. Bu yürekten duaların verdiği manevi rahatlık başka.

SÜREKLİ BASKI ALTINDAYIZ

Ne yazık ki tüm bu güzelliklerin yanında sürekli bir baskı ile çalıştırılan bir meslek grubu olduğumuz da bir gerçek. Mesleklerin çoğunun kesin bir tanımı varken hemşireliğin hiçbir zaman olmadı ve bu bize karşı kullanıldı. Sağlıkta yardımcı personel sıfatıyla kimin nerede neye ihtiyacı varsa orada kullanıldık. İdarecimiz merhametliyse bir nebze rahat çalışırdık. Şimdi böyle söylenince kulağa hafif geliyor ama hayatınızın otuz kırk senesini çeşitli mesleki korkularla geçirmek kolay bir şey değil. Çoğu zaman diken üzerindeyiz ve tedirginiz.

KURALLARA UYMADIĞIMIZ İDDİA EDİLİYOR, 9 SAATLİK MESAİDE 4 KİŞİ BİR ARACIN İÇİNDEYİZ

Maske ve mesafe kurallarına uymadığı iddia edilen birimimiz personeli olarak 9 saatlik mesaide 4 kişi bir aracın içinde ilçelere, yaylalara hastalara gidiyoruz. Sosyal mesafemizi ne kadar koruyabiliriz. Mecburuz ve yapıyoruz. Bu muamele çok üzücü.

Ben hayatımın 10 yılını tükenmişlik sendromuyla ve kaygı bozukluğuyla mücadele ederek geçirdim. Dört yıl ailem ve benim çabalarımla, altı yıl da profesyonel destek ve psikiyatrik tedavi olarak. Ve ne kadar hemşirelik mesleğini gündemde çok duymasak da benim gibi birçok meslektaşım var. Başta kızlarım çevremdeki insanlar da hastanelerde yaşadıklarımıza şahitlik ettiler ve bunlardan etkilendiler. Bu benim benzeri olayları ilk yaşayışım değil.

Ama bu sefer kararlıyım ve benim üzerimde çok çok daha ağır bir yük bırakan bu olay için kararlılıkla elimden gelen her yola başvuracağım. Kızlarım, gözümün nurları büyümüş annelerine yapılan haksızlığa dur demek istemişler. İyi ki de demişler. Ömrünüz hep böyle merhamet ve adalet duygusuyla dolu olsun. Her daim haksızlığa karşı dimdik durarak geçsin. Dualarım hep sizinle.

YALNIZ DEĞİLİM

Ben yalnız değilim. Umarım benim gibi hemşire kardeşlerim, hatta bütün sağlık çalışanı kardeşlerim de lafta sözde değil de gerçekten değerli oldukları bir dünyada yaşamak için seslerini çıkarırlar. Size küçük ve önemsiz gelen bir olay yıllarca aynı şeylere maruz kalıp yıpranmış bir insana çok daha fazla yara olabiliyor çünkü. Dualarım hepimiz için. Bu pandemi sürecinden hem psikolojik hem fiziksel sağ salim çıkabilmemiz dileklerimle.

"Sadece tek bir kişi uyarılmış" iddialarına karşı Gerçek Gündem'in ulaştığı belgeler şöyle:

Kaynak:GERÇEK GÜNDEM - ELİF ÜNSAL 

Editör: TE Bilisim