Diyarbakır Söz'den Ömer Büyüktimur'un  köşe yazısı;

SORUŞTURMA MI, SORUŞTURMAMA MI..?

Vallahi ne diyeyim!.. Duyduğum anda, ağzımdan çıkan ilk sözcük bu oldu.. Ki onu da yazıya başlık olarak kullandım!?.. Müfettişler “soruşturma için mi, soruşturmamak için mi” gelip, işi uzatıyorlar?!.. Her ne ise, mevzuya insan muttali olunca, “bir kanaat getirir” vaziyetin ikmaline ilişkin!..

***

Şöyle ki!.. Mesele, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi.. Malum gündemde düşmeyen bir sağlık kuruluşumuz!.. Geçtiğimiz senenin 7’nci ayında; “gündem” oldu, yolsuzluk, usulsüzlük, sahte rapor düzenlemeleri, alım, satım ihaleleri.. Ve tabi ki, görevden almalar, görev yetkisi verilmesi.. Netice itibariyle Başhekim Muhammed Asena’nın “görevden” el çektirilmesi…

***

Ki, günlerce Diyarbakır’ın gündemini meşgul etti; skandalların merkezi olan Sağlık Kurumu olarak.. Konuşmayan, yazılmayan, dillendirilmeyen bir nokta kalmadı.. Gazetelerde çarşaf çarşaf, “iddialar, beyanatlar” yayınlandı.. Cumhuriyet Başsavcılığına ulaşan, onlarca dosyadan söz edildi.. Savcılık ve Polis dosyalara ilişkin, inceleme yürüttüklerine dair bilgiler paylaşıldı..  Fiziki , teknik takip ve görüntü kayıtları var denildi..

***

Hastanedeki üst düzey yetkililerin “altındaki lüks araçların” engelli raporu sayesinde ÖTV’siz alındığı!?… Yemek ve kantin ihalelerinde “akçeli” işlerden rant sağlandığı?!… Hastaneyi atananlar değil akçeli işleri elinde tutanlar yönetiyor denildi? Denir ya; çok şeyler yaşandı, konuşuldu, tartışıldı, gerilimler vücut buldu, iddialar havada uçuşup durdu.. Hatta protesto gösterileri dahi yapıldı; neden görevden alınıyor gibisinden..

***

Sağlık Bakanlığı o dönemde; Diyarbakır’a yaşananları “sorup-soruşturmak” üzere müfettişler gönderdi.. Ki müfettişlerin şehre geldiği günün akşamı; ne hikmetse “Hastanenin Sağlık Kuruluna ait, ana bilgisayar” sırra kadem bastı, çalındı!.. Hırsızlar çaldı denildi, bizde inandık(!) yani.. İçerisindeki bilgiler; uçup gitti, denilerek, tutanaklar tutuldu.. Ve iddiaların odak merkezi de sağlık raporları idi..

***

O dönemde, en çok da İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin ile Başhekim Asena’nın “bir savaşı, bir çatışması, bir makam ve yetki paylaşımının” tezahürüdür denildi.. Olup-bitenlere bu minvalde bir başlık konuldu!.. Ki, Diyarbakır Milletvekillerinin “sahiplenip, sahiplenmeme” adına, isimleri zikredildi.. Ve tüm bunlar, “ölüm korkusu” yaşatan Pandemi döneminde vuku buldu..

***

Tabi bizi de hayli meşgul etmedi değil mevzu!. Müdavim okurlar bilirler, kaç yazı kaleme alıp, durumun “gizemliğini, sırrını” çözme adına, efor sarf ettik… Kim haklı, kim haksız, iddiaların gerçek ölçüsü nedir, “çamur at tutmazsa izi kalır” kabilinde mi, yoksa gerçekten bunlar yaşanıldı mı?!.. Ve iki ayrıntıya eklenen bir nokta da; “yine üstü mü” kapatılacak sorusu da ikmale gelerek, sormuştum?!…

***

Tüm bunlar yaşanılırken, Asena kısa bir “görevden alınmanın” ardından  yeniden görevinin başına döndü.. Ve “idareye ilişkin yürütmeyi durdurma kararı” alarak geri geldi.. Her ne kadar bir süre direnç gösterildiyse de; iş başı yapmama adına, ancak işbaşı yaptı.. Ki halen, Başhekimlik görevini yürütüyor…

***

Gelirsek bugüne!.. Ve Sağlık Bakanlığı’nın Diyarbakır’a gönderdiği “müfettişlerin” yürüttükleri tahkikat, inceleme ve soruşturmanın, akıbetine ilişkin son durum nedir?!!.. İşte yazıya başlık olan “sorgulamanın” gizemliği burası.. Çünkü, Bakanlık Müfettişleri “hala Diyarbakır’daki” dosyaları inceliyormuş!…

***

Aldığım bilgilere göre, müfettişler yeni yeni “kişileri karargah kurdukları yere sorumlu kişileri çağırıp, ifadeleri alıyormuş?”… Der demez insan söylenir!…“Bu ne bitmez, tükenmek bilmez bir soruşturma, incelememiş be arkadaş!..” Sizinkisi vaziyeti “siyasi davaların” hasıraltı edilme politikasına dönüştü…

***

Demem o ki; gaye işi zaman aşımı tüneline sokmak mı, yoksa kılı kırk yarmak mı, “suç isnadı” oluşsun diye 12 aydır inceleme sürüyor..… Her ne gaye güdülüyorsa; bir yılda herhangi bir sonuca ulaşılmış, somut bir şeyler ortaya çıkarılmamışsa “burada samimiyet, şeffaflık ve hakikat” beklenilemez” diye insan not düşmek zorunda kalıyor!?..

***

Hasılı kelam.. Mevzuyu “gündemleştirdik..” Bakalım, müfettişler başka bir mahirlik gösterecekler mi?!.. Öyle ya, “tamamlanan, tahkikatı sonuçlanan, ön görüşü yazılan” bazı dosyaların varlığından söz ediliyor.. Bunlara dair, bir işlem belki yaparlar da, sağlığın tepesindekiler de; “biz de” tabi ki işi takip eden bizler de “vallahi anlayamadık” kodundan çıkmış oluruz.. 

***

Ne çıkar, bilmem!.. Ama ben Diyarbakır’ın Sağlığıyla alakalı artık “vecize” söz olma kimliğini kazanmış olan sözümü tekrar ediyorum.. “Diyarbakır’da sağlık sağlıksız işliyor?”… Nokta..

***

ELEKTRİK KESİNTİSİ..

Sağlıkla alakalı sohbetimiz vaki iken, devam edelim.. Ki yazmıştım, Ramazan Bayramı arifesinde, Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ndeki “elektrik kesintisiyle” ortaya çıkan, skandal görüntüyü.. Ki, resimler de vermiştim.. Hastane koridorunun, “mumla” aydınlatıldığına ilişkin!.. Hangi çağdayız diye!..

***

Konuyla alakalı, bana ulaşan resmi bir yazı ya da bilgi notu yok!.. Ancak kurumlar arası bilgilendirmenin muhtevasına vakıf oldum.. Meğer ki, herkesin bir noktada kabahati, zaafiyeti ve sorumsuz davranışı söz konusu imiş!… Muhtemelendir ki, zaafiyetler yüksek olduğu içindir ki, bizi dikkate alıp, bilgi notu gönderilmedi…

***

Neyse!.. Vaziyet, Hastane’nin jeneratörü, güç kaynağı ve beri yanda, DEDAŞ’ın yeraltı sistemindeki en büyük arıza; mevcut durumu ikmale getirmiş!.. Yani domino misali birbirlerini tetiklemenin, neticesi imiş “koca hastanenin büyük bölümünün karanlıkta” kalması.. İdari bir inceleme başlatılmış..

Kaynak Linki;https://www.diyarbakirsoz.com/yazarlar/obuyuktimur/sorusturma-mi-sorusturmama-mi-16658

Editör: TE Bilisim