Sosyal medyada en çok paylaşılan sağlıkçı paylaşımları arasında yer alan isimsiz mektup, tüm sağlıkçıların adeta kanayan sorunlarını tek tek dile getirmiş durumda. Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım diyerek, Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya seslenen sağlık personeli; bir şekilde birilerinin referansıyla geldiği koltukta oturanların, yaptıkları ve yapamadıklarıyla nasıl hükumete zarar verdiğini, bunun yanında sağlık personelinin 3600 ek gösterge kararındaki eşitlik beklentisini tane tane kelimelere döktüğü mektubuyla, kangren olmuş sorunlara çözüm istiyor

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım; Sağlık Bakanlığı çalışanlarının sesini bir duysanız keşke, duyabilseniz keşke. Ama sağlık bakanlığındaki müdürlerden, daire başkanlarından, il sağlık müdürlerinden, hastane başhekim, müdür ve yardımcılarından, sendika yönetimi ve temsilcilerinden değil. Hani emekçi dediğimiz kesimin sesini ve kırgınlığını duysanız. Yağmur, kar, soğuk, sıcak demeden, asansörü olmayan 10 katlı binaya nefes nefese müdahale için çıkan, sonra hastayı sırtında 10 kat indiren ATT’den dinleyin. 22 yaşında şehir merkezine haftada 1 arabanın indiği sağlık evinde hayat ve yaşam mücadelesi vermeye çalışan ebe’den dinleyin. Hastanede bebek gibi bakarak, hastasının altını temizleyen, ağız bakımını veren, yeri gelince hastasının yürümesi için yürüteç gibi koluna giren, hafta tatili, bayram tatili, gecesi-gündüzü olmadan evde hasta çocuğunu, eşini , annesini bırakarak mesaide olan ebeden, hemşireden, sağlık memurundan dinleyin. Evet sağlık personeli hasta dahi olsa nöbeti varsa mesai ye gelir kolunda serumla çalışır. Sağlık çalışanı hekime muayeneye gitse, siz sağlıkçısınız rapor veremem, raporluk durumun var ama, amirin izin versin denir. Kazara hekim hastalığınızın karşısında rapor verdi. Hastalığınız esnasında idari amiriniz sizi hakem hastaneye gönderebilir ve hasta halinizle başka bir yerde günlerce eziyet çekebilirsiniz. Kalacak yer sorunundan tutunda, yol paranıza kadar cebinizde paranız var mı diye bakmaz. Kendi kişisel ego tatmini için sizi başka hastaneler de süründürebilir. Sizi hakem hastaneye gönderirken, idari izin verilen personele yada daha uzun süreli rapor alan personel hakem hastaneye gönderilmez. Kimi niçin hakem hastaneye gönderiyor, kimi neye göre hakem hastaneye göndermiyor. Karar verme kriteri ne kimse bilemiyor.

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım; STK yapılanmasında : bu konuda da özgür olduğumuzu söyleyemem..Ya STK’nın kadın kolları yönetim kurulunda, ya bir önceki dönemde yönetim kurulu üyesi, ya temsilcisi ee siz bu ortamda nasıl özgür iradenizi kullanabilirsiniz. Sağlık sektöründe kadın olmak her gün zorlaşıyor. Atanan yöneticilerin çoğunluğu erkek. Nerdeyse kadın gurubuna ait olan tek yer olan Sağlık Bakım Hizmetleri müdürlüğü de artık erkeklere geçiyor. Hemşire ve ebe iseniz zaten sağlık Bakanlığında her iş sizindir hiçbir iş sizin değildir. Hastanede elemanı olmadığı için yıllarca sizi çalıştırırlar. Nerde ise mesleğinizi unutursunuz hop bu iş sizin değil denir ve kliniğe verilirsiniz. Sonra iş bilmiyorsunuz diye her türlü mobinge uğrarsınız. Yönetim değişir ilk iş hastanede çalışan ekibin yerini değiştirmesi, bir eksiğinizin hatanızın olmasına gerek yok. Sizin yerinize söz verdikleri vardır. Lütfen ebe yada hemşirelerin ve kadınların olan sağlık bakım hizmetleri müdürlüğüne ebe-hemşire olmayan erkek müdür ve müdür yardımcısı atamayın.

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım; Biliyorum ki niyetleriniz çok halis, o nedenle de atadığınız insanlara güveniyor ve inanıyorsunuz. Davranışlarında art niyet aramıyorsunuz ama sahada durum hiç öyle değil. Sağlık çalışanları artık aidiyet duygusunu hissedemiyor, kendini güvende hissedemiyor. Yönetici mobingi nedeni ile. Bir devlet memurunun vakarında görevini yerine getiren önceliğim devlet diyen çalışan iş bilmez yönetici ile ters düştüğünde başına gelecekleri kısaca sıralayayım isterseniz. Yanına gelen herkes ile sizin dedikodunuzu yapar, sizin başınızı en kısa zamanda ezeceğini ifade eden cümleler ile haber gönderir, sistemsel sorunlarınızı ilettiğinizde size sorun sizmişsiniz gibi davranır.

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım; Lütfen artık atamaları yaparken liyakata bakılsın, bırakın sınav yapında gerçekten devletin iş ve işlemlerini bilen insanları yönetici yapın. Hayatında mevzuat kapsamında tek bir ve işlem gerçekleştirmemiş insanların yönetici olarak atanmasına izin vermeyin. Liayakat sahibi kişi atanmadığında, memura usule uygun olmayan talimatlar veriyor, çalışan yapınca soruşturma geçiriyor, yapmayınca her türlü mobinge maruz kalıyor. ….. İnanın artık sağlık çalışanı mutsuz ve umutsuz. Sağlık çalışanı kurum değiştirebilse hemen değiştirecek durumda…

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım; Sağlık çalışanları yıpranma payının geçmişe yönelik verilmemesi, tüm personeli kapsamaması ile zaten kırıldılar. Aynı yogun bakımda, aynı acilde, aynı serviste aynı şartlarda ve aynı şekilde çalışan att-hemşire-ebe- sağlık memuru arasında ayrım yapıp, sadece hemşirelere 3600 ek gösterge verilmesi sadece ve sadece haksızlık olacaktır. Lütfen birlikte çalışan bu personel arasında ayrım yapmayın. Kriter olarak elbette bir belirleme yapılabilir. Ama bu aynı işi yapan ve birlikte çalışan personel arasında olması haksızlıktır.

Sayın Bakanım ve Cumhurbaşkanım Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah size ve devletimize zeval vermesin Saygılarımla..

 

Editör: TE Bilisim