Hiç öyle şaşkın bakışlarla “Acaba kim, niye?” sorusunun cevabını uzaklarda aramayın sakın!
Sağınıza solunuza, önünüze arkanıza hatta en yakınınıza bakın…
Göreceksiniz sizi “satanları”, size içten içe “düşman” olanları…
Hem de hiç hissettirmeden, şüphe uyandırmadan…
Sağlık çalışanları söylerdi de inanmazdım…
“Sağlık personelinin düşmanı, yine sağlık personelidir!” diye…
Aslına bakarsanız sağlık kulislerinde “düşmanın!” çalışanları ayrıştıran, ötekileştiren sistem olduğu söylenmekte…
***
Ayrıca bu sistemin çarkları içine binbir takla atarak giren, yapmadıkları “yalakalık” kalmayan, arkalarına aldıkları bazı sendikalar ve siyasiler sayesinde “Bana bir şey olmaz!” diyerek sağlık personeline adeta “Kan kusturan!” liyakatsız, vasıfsız bazı idarecileri de göz ardı etmemekte fayda var.
Örnekleri ortada…
Yani bu sistemin içine sanki çalışana çile çektirmek üzere “gönüllü” dahil olanların eziyetleri, keyfi uygulamaları yoğun iş yükü altında hizmet üretmeye çalışanların yaşadıkları sıkıntıların üstüne tuz biber ekmekte…
“Artık yeter! Baskılardan, tehditlerden bıktık usandık!” diye haykıran, korku ve geleceğe dair kaygılarından dolayı gönderdikleri onlarca mailin altına  “Adım duyulur, bilinirse canımıza okurlar, mahvoluruz!” diyerek dip not düşen sağlık personelinin sessiz çığlıklarının sesi oluyoruz…
Yaptığımız sadece bu!
***
Ya, söz konusu yönetime yakın olan, hastaneleri kendi “çiftlikleri” gibi kullanan, hem dünya görüşü, hem de ideolojik olarak kendine yakın görmeyen, yapılan haksızlıklar karşısında hakkını aramaya kalkan sağlık çalışanlarını sistemin dışına itmeye gayret gösterenlerin tepkilerine, yorumlarına…
Sadece gülüyoruz inanın!
Sözüm ona gazetecilik dersi veriyorlar bize…
Kocaman(!) “Öpüyorum!” hepinizi…
“Mutlu azınlıklar!” sizi…
Sevsinler sizin “mutlu!” pozlarınızı!
Hani bir söz var ya!
“Daima güçlünün yanında olursan yalaka olup çıkarsın. Zira güç hep devir daim olur”
Bizden size ekmek çıkmaz başka kapıya hadi!
Neyse…
***
Gelelim sistemden kaynaklanan ayrımcılığa…
Buyurun…
***
Örneğin aynı hastanede, aynı işi yapan çalışanların farklı ücretlere tabi olmaları…
Bunun nedeni farklı kadrolarda olmalarından kaynaklanmakta…
Biliyorsunuz, Sağlık Bakanlığı bünyesinde 8’e yakın değişik kadro bulunmakta…
Devam edelim…
Hiç hak etmediği halde torpil kullanarak belli makamlara gelme…
Çalışmaması gereken birimlerde çalışma talebinde bulunma…
Hakların aranması konusunda “Nasıl olsa benim arkamda destekçim var” diyerek sessiz kalma…
Aynı gemide birlik ve beraberlik içinde olması gerektiklerini unutup diploma yarışına girme…
İdarecisine şiirin görünmek için “yalakalık’” yapıp mağdur olan arkadaşlarına duyarsız davranma…
Vee…
“Ateş” kendine doğru ilerlemeye başladığında  “Yandım anam!” deyip bağırmaya başlama…
İşte tüm bunlar sağlık alanında çalışanlar arasında eşitsizliğe, adaletsizliğe, iş barışı, huzuru ve motivasyonun bozulmasına neden olmakta…
Yalansa yalan deyin!
***
Bu konuları defalarca gündeme taşıdık…
Sadece ilimizden değil, cennet yurdumun her köşesinde görev yapan onlarca, yüzlerce hekiminden hemşiresine, laborantından teknisyenine, güvenlikçisinden hizmetlisine kadar…
Mağdur olan, tehdit edilen, mobinge maruz kalan, baskı altında hizmet üreten sağlıkçıların sıkıntılarını gündeme taşıdık…
Hepsinin yanında olduk ve her zaman da olmaya devam edeceğiz.
Bu da gelir bu da geçer…
“Yüksek makamlar, yüksek tepeler gibidir. Koşarak çıkanlar nefes darlığı hissederler.”
Daha bitmedi bu şarkı devam edeceğiz…
***
Bizde gizli saklı bir şey olmaz…
Alenen söylüyorum işte!
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a bu konuları içeren bir mektup yazıp göndereceğim.
İsim isim, tek tek, kim kimden destek alıyor, hangi makama getirilen idareciler sağlık çalışanlarına nasıl eziyet ediyor…
Ayrıca bu köşeden de açık mektupla sesleneceğim…
Olmadı mı!
Randevu alıp yanına gideceğim ve olup biten her şeyi anlatacağım…
Mutlaka dinleyecek, duyacaktır ve gereğini yapacaktır…
Mutlu azınlıkların fotoğraflarını da paylaşacağım elbet, gelen maillerle birlikte…
Yani kabarık bir dosya olacak bu, benden söylemesi…
“Yerel yöneticiler ne yapıyor?” diye soracak olursa…
Cevapları hazır cepte…
Şimdi buyurun…

Lale Akasoy-Yeni Dönem

Editör: TE Bilisim