Ak Parti vekilleri Nabi Avcı, Emine Nur Günay ve İl Başkanı Zihni Çalışkan tarafından düzenlenen son toplantıyı biliyorsunuz.
 
Bu toplantı sadece havalimanı ile ilgili değildi. Eskişehir’in iktidar temsilcileri şehre dair farklı başlıklar hakkında konuştu, bilgi verdi hatta bazı hizmetlerden ötürü ilgili makamlara teşekkür ettiklerini açıkladı.
 
Hepsi eyvallah, hepsine amenna ama benim o toplantı esnasında dikkatimi çeken bir konu vardı. Nabi Avcı “Eskişehir'deki sağlık kurumlarımızda vatandaşlarımızın memnuniyet oranı yüzde 98. Bu da hepimiz adına sevindirici bir husus. Tüm hastane başhekimlerimize, Sağlık Müdürümüze ve ekiplerine ve tüm sağlık çalışanlarına tekrar bir kere daha teşekkür ediyoruz" dedi. 
 
Hatta bununla da yetinmedi “Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca'ya ve Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir'e Eskişehir'in sağlık altyapısı, Eskişehir'in hastanelerinin personel ve donanım bakımından, pandemi dönemi ve sonrasında, yaptıkları olağanüstü destekler için huzurunuzda çok teşekkür ediyorum" dedi. 
 
Toplantıda canlı dinlediğim için belki yanlış anlamışımdır dedim. Toplantı kaydını birkaç kez daha başa sarıp sarıp izledim. Eskişehir’de sağlıktan memnuniyet oranının Nabi Avcı’ya yüzde 98 olarak intikal ettirildiğinden emin oluncaya kadar izledim…
 
Açıkçası topladım, çıkardım, böldüm, çarptım ve bu orana nasıl ulaşıldığını bir türlü çözemedim. 
 
Ya benim matematiğimde ya Eskişehir’de ya da bu anketin yapıldığı alanda bir yanlış var diye düşündüm.
 
Sonunda olayı çözdüm.
 
Meğer bu yüzde 98’lik sağlık memnuniyet oranı Eskişehir genelini değil. Eskişehir’de hastanelerde yatan, yatmakta olan, tedavi olan vatandaşların duyduğu memnuniyet oranıymış.
 
O zaman 98 değil 99 veya 100 bile çıkabilir. İtirazım yok. Çünkü hakkını verelim ki ben de kaza geçirdiğim dönem Şehir Hastanesinde yatmış ve verilen hizmetten büyük memnuniyet duymuştum. Bu kısmına en ufak itirazım yok .
 
Ama Nabi Avcı’nın da Nabi Hocaya bu bilgiyi verenlerinde bu oranın neye ait olduğunu açık ve net bir şekilde dile getirmesi, bilginin eksik ya da farklı yöne çekilmeden şehirle paylaşılması gerekmiyor mu?
 
Çok açık, çok net söyleyeyim.
 
Bu yatan, yatmakta olan kısmını bırakalım Eskişehir’in, Eskişehir insanının sağlık hizmetinden genel memnuniyeti diye bir anket yapalım oran yüzde 50’yi geçmez …
 
Çünkü Eskişehir sağlık hizmetleri kendi nüfusuna yetmekte zorlanırken bir de diğer şehirlerden on binlerce hastaya bakmaya çalışıyor. 
 
Çünkü sadece büyük binalar, son model cihazlar olması beyhude.
Sistem ya yönetilemiyor ya da yetmiyor. Ye-te-mi-yor…
 
Eskişehir’de insanlar hastane randevusunu zor alıyor, zor.
Kardiyoloji için 1 ay, Nöroloji için 15,20 gün randevu alamayan var.
 
Kalbi ağrıyan, beyninde sorun hisseden biri 1 ay bekleyip nasıl memnun olabilir.
O muhteşem binalarda MR için, ultrason için ne zamana randevu veriliyor biliyor musunuz?
Günler değil, haftalar, aylar bekleyen var.
 
Daha geçen yazmıştım insanlar ESOGÜ’DE para ile tedavi için bile sıra bulamıyor. 3,4 aydır uğraşan, netice alamayan ve artık gazeteleri, bürokratları arayan, Cimer’e şikâyette bulunanlar var.
 
Onlar mı memnun bu sağlık hizmetlerinden?
 
İnsanlar randevu alabilmek, randevusunu öne çekebilmek için sürekli tanıdık arıyor.
İnsanlar tahlil sonucu gösterebilmek için eskiden olduğu gibi saatlerce sıra bekliyor.
Gidin bir 5 dakika bakın, Polikliniklerin önü ana baba gününe dönmüş durumda.
 
Dahası herhangi bir sağlık çalışanı bile hasta olduğu zaman çalıştığı hastanede aynı gün tedavi olamıyor, tedavi olabilmek için araya adam sokmak zorunda kalıyor.
 
Çünkü personel yeterli değil, mevcut personelin hakkı ödenmiyor ve gözlemlediğimiz kadarıyla yönetim anlayışı her hastanede pek adil, pek emeği destekler nitelikte işlemiyor.
 
Ha takdir ettiğimiz, alkış tuttuğumuz, gurur duyduğumuz işler yok mu? Var tabii.
Bazı özel operasyonlar, bazı bölümler ve şehrin dışından bile koşa koşa gelenlerin şifa olduğu başarılı işler oluyor. Ama istisnalar kaideyi bozmuyor.
 
Pandemi dönemi ve o süreçte yaşanan bazı büyük hatalara falan girmiyorum.
Niyetim bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek.
 
Ama bu kadar memnuniyet oranı var ise Ankara bazı atamalar konusunda geçtiğimiz aylarda neden bu kadar karın ağrısı çekti, neden o süreçte bazı garip kadrolaşmalar oldu insan merak ediyor.
 
Üstelik vatandaş memnuniyeti için sağlıkçının yaptığı işten memnuniyet duyması birinci şarttır. Bugün teşekkür edilen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise sağlıkçıların en ezildiği, en haksızlığa uğradığı ve Ak Parti sağlık politikasında bugüne kadar ki en yetersiz isimdir.
 
Çünkü Aile hekimliği ve öncü sağlık hizmetleri bile sağlıklı ve ana amacına hizmet edecek şekilde entegre edilememiştir.
 
İlaç yazdıracak olan, sosyalleşecek olanda hastaneye gitmeye ve hastaneler önceliksiz poliklinik hizmetine devam etmek zorunda kalmıştır.
 
Velhasıl bu yüzde 98 oran şayet genel sağlık memnuniyeti için ise insan aklıyla dalga geçen bir rakamdır.
Gerçek oran sokakta, hastanenin içinde, tedavi sırasında, röntgen kuyruğunda mevcuttur.
Sağlık ve memnuniyet deyince bunun neyi ifade ettiği iyi açıklanmalıdır.
 
Çünkü Eskişehir’de sağlık memnuniyet oranını TÜİK gelse yüzde 98 çıkaramaz.

Soner Yüksel- Eskişehir Anadolu Gazetesi

Editör: TE Bilisim