Şehrimizin "Amiral Gemisi" olan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin kronik sorunları bir türlü giderilemiyor...

Onlarca başhekim o makam koltuğuna oturdu kalktı ama...

Merhem olamadılar kanayan yaraya!..

Kimi hiç suya sabuna dokunmadan durumu idare etmeye çalıştı, kimi bir şeyler yapmak istedi ama engellere takıldı, kimi de "Gittiği yere kadar!" dedi ve gitti...

4 binin üzerinde personeli olan, günde 10 bine yakın poliklinik hizmeti veren, 30 - 40 bin kişinin günlük giriş - çıkış yaptığı dev hastane bazı dönemlerde de aylarca başhekimsiz kaldı.

Vekâletle işler yürütüldü hep!

Tıpkı şimdi olduğu gibi!..

Ne zaman değişecek Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanemizin "mâkus" talihi?

Ez cümle, yıllardır gülmedi şu bahtı, gülmedi gitti!..

***

Evet, gün geçmiyor ki Yüksek İhtisas Hastanesi personeli telefonla aramasın veya mail atmasın!

Hepsinin çile çektiği idareciler farklı, dertleri hep aynı...

Tayin, geçici görevlendirme tehditleri, baskı, keyfi uygulamalar, adam kayırmalar!..

"Sen, ben, bizim oğlan" meseleleri yüzünden sağlık emekçileri artık tükenmişlik sendromu içine girmiş vaziyette...

Yaşadıkları baskıdan muzdarip olan 4/D kadrosundaki veri ve güvenlik çalışanları, "İnanın samimiyetimizle söylüyoruz koronadan çekmedik bu idarecilerden çektiğimiz kadar!" şeklinde dert yanıyorlar!

Toplu olarak İl Sağlık Müdürlüğü'ne sıkıntılarını anlatmak için gitmek istediklerini, ancak bu süreçte ziyaretçi kabul edilmediğini öğrendiklerini söyleyen işçiler şöyle konuştu:

"Aynı hastanede işe gelmeyen de saati doldurmayan da var, gece gündüz demeden fazla çalışan da!.. Şu mesaisini doldurmayan torpilliler var ya! Pandemi bitsin en önde onlar alkışlanır ve her şeyi onlar yapmış olur... Halbuki çileyi çeken, tehditlere maruz kalan, fazladan çalıştırılan, mobbinge uğrayan biziz. Onlar arkalarındaki dayılarına güveniyor! Olsun!.. Zalimin zulmü varsa sevenin Allah'ı var. Biz de Allah'ımıza güveniyoruz!.." diyorlar.

Anlaşılan durum gerçekten vahim!..

***

Özellikle de Destek ve Kalite Birim sorumlularından yana çok dertliler!

Defalarca yazdık, arkasını siyasilere ve sendikalara dayayanların efelenmelerini...

Her gün farklı bir iddia atılıyor ortaya...

İşte bir yenisi daha...

Bir kat çalışanının yaklaşık bir ay boyunca işe gelmediği, bazı birim amirleri tarafından buna göz yumulduğu ve idare edilmeye çalışıldığı konuşuluyor hastanede!

Sakın sormayın "Kim bu?" diye!

Hastane personeli biliyor söylesinler size!

Yetkililer göreve!..

***

Bu arada, adaletsizlikler ve adam kayırmalar hekimler arasında da yaşanmaktaymış.

Anlatılanlara göre; birileri nöbete gelmeden yüksek performanstan yararlanırken, diğerleri de hastane ortalamasından idare ediyorlarmış...

Kimi hekime üç günde bir nöbet gelirken, torpillilere ise haftada bir gün geliyormuş!..

***

Şimdi kurumun bildiğim sorunlarını paylaşayım sizinle...

Hastane idaresinin bazı alanlardaki hâkimiyetinin yetersizliği, güvenlik, temizlik, veri elemanlarından şikâyetlerin gelmesine neden oluyor!..

Hastane başhekimlerinin kliniklere yeterince sahip olmaması, çalışanlar arasında adaletin, iş huzurunun ve barışın bozulmasına neden oluyor...

Ve...

Bazı hocalarla, uzmanlar arasında sürekli bir anlaşmazlığın hüküm sürmesi ve dönemin bazı başhekimlerinin uzmanlardan, bazılarının ise hocalardan yana tercihlerini kullanması günü kurtarmaya, idare etmeye çalışması da işlerin aksamasına neden oluyor...

Yani, hastaneyi idare etme meselesi, idare edememe sonucunu ortaya çıkarıyor ne yazık k!

Özeti budur Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin hikâyesinin!..

***

Yukarıda yazdık, "Dev hastanenin başhekimliği vekâleten yürütülüyor!" diye...

Hastanenin sorunlarını iyi bilen ve çözebilecek olan, yönetim kabiliyeti yüksek başhekim ne zaman atanacak acaba?

Bekliyoruz merakla...

Yoksa!.

Lale Akasoy-yenidönem.

Editör: TE Bilisim