İddiaya göre, Sevdiği kızla evlenmek isteyen işçi, aile büyüklerinden onay çıkmayınca, kızın da onayıyla, anlaşarak 'kız kaçırmayı seçti. İşe gitmeyerek, evlilik işlemlerini tamamlayacağını sözlü olarak amirlerine bildirmesine rağmen tazminatsız işten atıldı. Soluğu İş Mahkemesi'nde alan işçi, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan sona erdirildiğini dile getirdi.

Davacı işçi, evlenmek istediğini ancak büyüklerinin izin vermemesi nedeniyle kaçarak evleneceğini iş yerindeki üstlerine sözlü olarak bildirerek işe gelmeyeceğini beyan ettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsilini talep etti.

Davalı işveren ise, davacının 10 gün süreyle işe gelmediğini sebebini bildirmesi için noterden ihtarname çekildiğini ancak, cevap alınamadığını, bu nedenle de tazminatsız işine son verildiğini savunarak, davanın reddini istedi.

Mahkemece işçi taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş iken, Yargıtay, işverenin feshini haklı buldu. Yerel Mahkeme kararında ısrar edince, olay, Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna taşındı.

Dosyayı yeniden deeğerleendiren Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, son noktayı koyarak, işçinin devamsızlığının haklı nedene dayandığını kabul etti.İşçinin devamsızlık yaptığı bu dönemde evlilik için resmi işlemleri yaptığı, hakkında tutanak düzenlenen sürede işe devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu söyledi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında özetle şöye denildi;

'....Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2021 tarihli kararıyla, davacı işçinin ailesi tarafından onaylanmayan evliliği yapabilmek için B.K. isimli kişiyle anlaşarak kaçtığı, bu dönemde evlilik için resmi işlemleri yaptığı, hakkında tutanak düzenlenen sürede işe devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında somut olayın özelliklerine göre makul sürede işe devamsızlığın mazerete dayandığı,bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacı işçinin devamsızlığı haklı bir mazerete dayandığından, iş sözleşmesinin işçinin devamsızlığı nedeniyle işverence feshedilmesi haksız bir fesih niteliğinde olduğu,...' karar verildi.

9. Hukuk Dairesi 2021/10624 E. , 2021/14900 K." "İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı, evlenmek istediğini ancak büyüklerinin izin vermemesi nedeniyle kaçarak evleneceğini iş yerindeki üstlerine sözlü olarak bildirerek işe gelmeyeceğini beyan ettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.


Davalı vekili, davacının 01.02.2013-12.02.2013 tarihleri arasında mazeret bildirmeden işe gelmediği için noterden keşide edilen ihtarname ile işe gelmeme nedenini bildirmesinin, aksi takdirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, iş sözleşmesinin 18.02.2013 tarihi itibariyle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar; davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 02.05.2016 tarihli kararıyla, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle işverence feshi, işveren açısından haklı nedene dayandığı, bu durumda, davacının kıdem tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemenin 03.01.2017 tarihli kararıyla, bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.05.2021 tarihli kararıyla, davacı işçinin ailesi tarafından onaylanmayan evliliği yapabilmek için B.K. isimli kişiyle anlaşarak kaçtığı, bu dönemde evlilik için resmi işlemleri yaptığı, hakkında tutanak düzenlenen sürede işe devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında somut olayın özelliklerine göre makul sürede işe devamsızlığın mazerete dayandığı,bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacı işçinin devamsızlığı haklı bir mazerete dayandığından, iş sözleşmesinin işçinin devamsızlığı nedeniyle işverence feshedilmesi haksız bir fesih niteliğinde olduğu, hal böyle olunca direnme kararının yerinde olduğu kabul edilerek, Dairemizce alacağın miktarı yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.


Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25.05.2021 tarihli kararıyla, dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün

temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Editör: TE Bilisim