100 bine yakın hastanın organ beklediği ülkemizde, geçtiğimiz yıl sadece 4 bin 500 hastaya nakil yapılabildi, bunların sadece 598’i kadavradan bağışla gerçekleşti. Oysa her yıl nakil bekleme listesine 5 binin üzerinde hasta ekleniyor. Mevcutta organ bekleyen 27 bin hasta bulunuyor. Ayrıca 60 bin diyaliz hastası da böbrek nakli adayı olarak yaşamını sürdürüyor. Bakanlık verilerine göre; Türkiye’de geçen yıl 2 bin 100 hastaya beyin ölümü tespiti yapıldı. Ancak sadece 598’inin ailesi organ bağışına ‘evet’ dedi. Organ nakli koordinatörlerinin zorlu mücadelesi işte tam bu noktada başlıyor. Bir yandan yakınını kaybetmenin acısıyla henüz yüzleşmiş aile diğer tarafta ise zaman zaman ölümün kıyısına yaklaşmış, yıllarca sağlığına kavuşacağı günün hayalini kurmuş  hasta. Organ nakli koordinatörleri, yoğun bakımda takip edilen bir hastanın beyin ölümü bildirimi yapıldığı anda devreye girip, acılı ailelerle organ bağışını konuşuyor. Koordinatörlerinin zamanla yarışı ise ailenin bağışa ‘evet’ demesiyle başlıyor. Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon sağlanıyor, organ bildirimi yapılıyor, hangi organların kullanılabilir durumda olduğu belirlendikten sonra, veriler sisteme giriliyor ve sırada bekleyen en uygun hastalarla eşleşme sağlanıyor.

Organ nakli koordinatörlüğü görevini yürüten Yanık,  "Bazen çok fazla risk alabiliyoruz. Aile çok öfkeli olabiliyor. Bir taraftan bir ailenin canı yanıyorken diğer taraftan kurtulacak küçücük çocuklar, anneler. Bağışa birebir sevinen tarafı da gördüğüm için aslında ne kadar büyük ve kutsal bir iş olduğunu her seferinde daha çok anlıyorum."dedi.

Editör: TE Bilisim