Basın toplantısında Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin ilk konuşmayı yaparak, ülkemizde olduğu gibi Muğla’da da sağlık çalışanlarının büyük sıkıntılar içinde yaşadığını vurgulayarak, Muğla’daki sağlık çalışanlarının, çok daha büyük sıkıntılar içinde olduğunun altını çizdi. Şahin, “Hastanelerimizde ne zaman ve neye dayanarak yapıldıysa, standart kadrolar oluşturulmuş. Ancak bu, bu bölgede yetmiyor. Nüfusu 200 bin olan ilçelerimiz, yaz aylarında milyona varan nüfus barındırıyor. Devlet Hastanelerinde çalışan biz hekimler için bu, dayanılmaz bir iş yükü anlamına geliyor. Pek çok arkadaşımız, özellikle yaz aylarında kıyılardaki hastanelere geçici görevle gönderiliyor. Yıllık mesainin neredeyse yarısını geçici görevle tamamlayan meslektaşlarımız var. Acil’de çalışanından Aile Hekimlerine kadar bu gün, sesimizi duyurmak, çığlık atmak, yetkililerin sesimizi duymaları için burdayız. Pek çok arkadaşımız bu iş yükü nedeniyle hastanelerimizden istifa ediyorlar. Bir çok dalda, vatandaşlara hizmet verecek hekim arkadaşımız yok. Olanlar da yetmiyor. Hekim arkadaşlarımız bu yükü kaldıramıyorlar.

Üstelik bunlar, haklarımız sürekli kısılırken, aldığımız ücretlerle yaşamak imkansız hale gelirken oluyor. Koşulların düzeltilmesini istiyoruz, ücretlerimizin artırılması talebimiz var. Bunlar yeni şeyler de değil. Türkiye Tabip Odaları Merkez Konseyimiz, hekimlerin sorunlarını görüşmek ve iletmek için Sağlık Bakanı’ndan 330 gündür randevu alamıyor. Tabip Odaları olarak, 10 gün daha sure veriyoruz. Görüşme olmazsa, “hakkımızı arıyoruz, emek bizim söz bizim” sloganı çerçevesinde eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.

Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, daha sonra basın açıklamasını okumak üzere, sözü, Muğla Tabip Odası Milas Temsilcisi Dr. Süleyman Koç’a verdi.

Süleyman Koç’un okuduğu ve tüm Milaslıları çok yakından ilgilendiren basın açıklaması şöyle:

“Basına ve Kamuoyuna

   Dünya‘da ve ülkemizde olağanüstü dönemlerden geçiyoruz; özellikle Covid-19 pandemi süreci can yakmaya devam ediyor. Dünyada 225 milyon vaka, 4.600 bin üzerinde ölüm, ülkemizde 5 milyon üzerinde vaka, resmi rakamlarla 52 bin üzerinde ölümle karşılaştık.

   500’e yakın sağlık çalışanını kaybettik, canlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Bu konuda kaybettiğimiz canlarla ilgili yasal düzenleme halen yapılmadı.

   Salgının başlangıcında Hekimleri ve Sağlık çalışanlarını yaptıkları özverili çalışmaları nedeniyle alkışlattılar, hakkınızı ödeyemeyiz dediler; gerçekten ödemediler. İstifaları, emeklilik taleplerini ve izinleri durdurdular.

   Geldiğimiz bu noktada Milas ilçemizde 13 hekim istifa ederken, 8 hekim sorunlar çözülmediği için emekli oldu, 10’un üzerinde hekim tayın isteyerek hastanemizden ayrıldı. İstifaların artarak devam edeceğini de biliyoruz. Son iki yılda otuzun üzerinde Milas devlet hastanesinden hekim ayrıldı. Kalan hekimlerin iş yükü acilde, poliklinikte, icapta, pandemi polikliniğinde, ameliyatlarda gittikçe arttı.

   1 yıl önce yaptığımız basın açıklaması ile Milas devlet hastanesi ölüyor, içi boşaltılıyor diye kamuoyu ve basınla paylaşılmıştı. O günden bu güne, istifalar ve tayinler devam etmekte. Birçok ana branşta artık hekim azlığı dayanılmaz noktaya geldi. Hemen hemen birçok branş için hastaların randevuları aylar sonraya verilebilmekte. Bu durumu düzeltmek için yapılan uygulama ise artık randevu sürelerinin 5 dakikaya indirilerek giderileceği sanılmakta. İstifa etmemek için direnen bizlerin bu iş yükünü kaldırmamızın mümkün olmayacağının bilinmesini istiyoruz.

   Ekonomik olarak hekimlerin aldıkları maaş artık yoksulluk sınırının altında.( 2021 yılı yoksulluk sınırı 9.500,28 TL). Döner sermaye birkaç ay dışında hiç alınmadı. Yılbaşından sonrada alınması imkansız olacak.

   Hastane yönetimi ile çalışanlar arasındaki diyalog sorunu artarak devam etmekte.

   Son 1 yılda düzelen sadece geçici görevlendirmelerin azalması oldu. Çünkü geçici göreve gönderecek artık doktorumuz kalmadı. Hastanemize geçici görevlendirme ile gelen hekimlerle Milas halkının kaliteli ve sürekli sağlık hizmeti alması mümkün olmuyor ve olamazda. Hekim kaybının önüne geçilmesi Milas halkının sağlık hizmetinde mağduriyetinin daha da artmaması için acil olarak çözülmelidir.

 Sağlıkta Dönüşüm Programı birinci basamağı da çekilmez hale getirmiştir. Yıllar içinde özlük hakları eriyen  aile hekimleri ve diğer aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarına yeni yönetmeliklerle sürekli ek işler yüklenerek tükenme noktasına getirilmiştir.  Geçtiğimiz aylarda tekrar dayatılan baskıcı yasakçı yeni yönetmelikte birinci basamak çalışanlarının sabrı tüketmiştir.
Bizler sağlık hizmeti alanına katkı sağlamayan bu yönetmeliğin iptalini, ASM çalışanlarına yapılan ek ödemelerin de şartsız ve emeklerinin karşılığı olarak yapılmasını talep ediyoruz.
TTB ve Muğla Tabip Odası olarak söz konusu bu yönetmeliğin iptali için yapılan tüm haklı ve meşru eylem ve etkinlikleri desteklediğimizi;  bu vesileyle de  İstanbul Aile Hekimliği Platformunun 7 Ekim 2021 tarihinde yapacağı eylem ve etkinlikleri desteklediğimizi bildiriyor, tüm  sağlık emek örgütlerini bu eylemleri ülke çapında desteklemeye çağırıyoruz.

 Muğla Tabip Odası  Milas Temsilciliği”

Kaynak:https://www.milasonder.com/guncel/milasli-doktorlar-seslerini-duyurmak-icin-ciglik-atiyormilas-devlet-hastanesi-oluyor-ici-bosaltiliyor/55892

Editör: TE Bilisim