Biliyorsunuz, koronavirüs salgını nedeniyle en ön cephede savaşan sağlık emekçilerimiz, bu süreçte evlatlarını, eşlerini, anne ve babalarını, kardeşlerini olası bulaş riskine karşı kendilerini izole etmek için evlerinden ayrılmışlardı...

Ne hikayelere şahit olduk hep birlikte...

Sağlık emekçilerinin uzunca bir süre ayrı kaldıkları sevdiklerine, canlarına olan özlemlerini yaptıkları paylaşımlarında gözyaşları içinde izledik, dinledik...

Üç katlı maskenin altında zar zor nefes alırken, terden camları buharlaşmış gözlüklerin arkasından bakarken, hareket kabiliyetini zorlayan astronot tulumların içinde canla başla hastaya koşarken hafızalarımıza kazındılar iyice...

Hele evlerinden ayrılıp vedalaşırken çocuklarının, "Anne hep beni düşün. O zaman kendini virüsten daha iyi korursun... İşini çabuk bitir gel... Kimse görmeden seni öpebilir miyim anne?" gibi sözleri yüreğimize mıh gibi saplanmıştı adeta...

Defalarca yazdık, çizdik bu yaşananları...

***

Evet, tüm bu yaşananlar gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçerken...

Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlıkçıların üzülerek, içleri acıyarak anlattığı olayı paylaşacağım sizinle.

Anımsayacaksınız, kovit -19 günlerine girdikten birkaç hafta sonra koronavirüs tanısı ve şüphesiyle hastanelere başvuran hasta sayılarında yoğun bir artış olunca, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönetimi 300 yataklı ana binayı kovit-19'lu hastaların hizmetine açmıştı.

Ve bu süreçte söz konusu kovit binasından sorumlu olacak bazı idarecilere görevlendirme yazıları çıkartıldı.

Bu görevlendirme yazılarının biri de Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı R.Ö'e tebliğ edildi.

Şimdi sıkı durun!

R.Ö, "Benim küçük bir çocuğum var!" gerekçesiyle kendisine tebliğ edilen görevin yeniden değerlendirilmesini talep etti.

Böylesine bir süreçte R. Ö'ün kararlılığı ve cesareti takdire şayan doğrusu!

Öne sürülen iddiaya göre, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı R. Ö'ün talebine hastane idaresi yazı yazma gereği bile duymamış.

Vay be!

Hani halk arasında gözü pek konuşmalar ve hareket yapanlara, " Yürek mi yedin be mübarek!" derler ya!

Ha işte yaşanan bu hadise de böyle bir şey işte!

İddiaya göre hastane idarecileri bu olayı bugüne kadar sır gibi saklamışlar...

***

Evet, konuyu öğrenen hastane çalışanları olaya büyük tepki gösterdi.

Telefonla arayan, mail atan sağlık çalışanları şöyle konuştular:

"Biz yüreğimizi sevdiklerimize bırakıp canla başla hastalara koştuk... Çocuklarımızdan ayrılırken içimizde ne fırtınalar koptu. Yaşadıklarımızı kelimelerle ifade etmemiz mümkün değil. Kimimiz hayatını kaybetti, kimimiz hastalandı haftalarca tedavi gördü, izolasyona alındı... Hiç sesimizi çıkartmadık... Ama bu olayın hiçbir affı yok ve hiçbir gerekçe ile de açıklaması mümkün değil. O zaman bizlerde 'Çocuğumuz var!' deyip çalışmasaydık. Torpili güçlü herhalde! Yetkililer tarafından gereğinin yapılmasını istiyoruz. Yapılmaz ise hakkımız helal değildir!

***

Evet, sağlıkçıların söyledikleri böyle...

Bakalım hastane yönetimi veya İl Sağlık Müdürlüğü bu konu ile ilgili her hangi bir inceleme başlatacak mı?

Konunun takipçisiyiz, bekleyip görelim hep birlilte...

Lale Akasoy-yendönem

Editör: TE Bilisim