Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı,  15 Ekim tarihinde Çanakkale Üniversite Hastanesinde meydana gelen kasten yaralama olayı ile ilgili olarak 'Çanakkale'de Kürtçe konuşan yaşlı adama saldırı. Bu ülkenin polisi, savcısı nerede?' şeklinde ve benzer şekilde haberler üzrine açıklamada bulundu. Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Olayın ilgili kolluk tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesi üzerine olaya derhal vaziyet edilerek soruşturma işlemlerine başlanılmış, bu kapsamda kasten yaralama olayının meydana geldiği hastaneye ait tüm kamera kayıtları temin edilmiş, müşteki/mağdur E.Y'nin doktor raporları aldırılmış, müşteki/şüpheli ifadeleri ile, taraf yakınları ve olaya müdahale eden hastane personelinin bilgi sahibi (tanık) olarak beyanları tutanak altına alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımıza mevcutlu olarak getirtilen şüpheli hakkında, daha önce 'şizoafektif bozukluk' teşhisiyle Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi tarafından verilmiş engelli sağlık kurulu raporunun ve şüphelinin akıl hastalığı nedeniyle vesayet altında olduğuna ilişkin Bayramiç Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/262 esas sayılı kararının şüphelinin vasisi tarafından dosyaya sunulması üzerine, şüphelinin suç tarihi itibariyle cezai ehliyetinin olup olmadığı hususunun tespiti amacıyla kolluk nezaretinde şüpheli, Adli Tıp Kurumuna rapor için sevk edilmiş, Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 16 Ekim tarihli raporda, şüphelinin atılı suçla ilgili olarak ceza ehliyetinin bulunmadığının bildirilmesi üzerine şüpheli bu aşamada vasisi olan babasına teslim edilmiş olup; akıl hastası olduğu ve ceza ehliyetinin bulunmadığı anlaşılan şüpheli H.K. hakkında, işlediği sabit olan kasten yaralama suçundan, TCK'nun 57'nci maddesi uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi için düzenlenen iddianame (talepname) Çanakkale Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Dosyanın yapılan incelemesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; darp edilen müşteki/mağdur E.Y'nin Kürtçe konuşması nedeniyle darp edildiğine dair soyut iddia dışında somut herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle, şüpheli H.K. hakkında nefret ve ayrımcılık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir."

Editör: TE Bilisim