Sağlık çalışanları artık İş yerinde hem huzuru, hem de başarıya ulaşmak için ugraşan yönetici ve sendikacı istiyor. O nedenlede aslında şuanki yönetici ve sendikacı portföyü kitleleri arkasından sürükleyemiyor. Bakıyorsunuz en az 6000 personeli üyesi olan sözleşmeli yöneticinin, sendika başkanının personel yararına olan paylaşımları dahi arık begenilmiyor, göremezden geliniyor. Sosyal medyada kendimi göstereyim reklam yapayım derken bazen 15-20 begeni ile en fazla 150 begeni ile tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Bakıyorsunuz yorum yapan tebrik edenlerin sağlık sektörü ile alakası yok.Öncelikle şunu belirtelim günümüz artık bilgi çagı ve çalışanlarınız her türlü bilgiye en fazla bir saat içinde ulaşıyor.Başka illerdeolan uygulamalrı görüyor,Yani anlayacagınız aslında çalışan herşeyin farkında,ama saygısından, tepkisini sizi sosyal medyada görmezden gelerek veriyor olabilir mi?
Öncelikle sağlıkta sözleşmeli yöneticilerde başarılı, huzurlu ve uyumlu bir çalışma ortamının oluşması için eksik gördüklerimizi açıklayalım. Sözleşmeli Yöneticilerin nelere dikkat etmeli?
Başarılı bir iş hayatının temelinde huzurlu ve uyumlu çalışma ortamı yer alır. Ekibinizi size ittakar olan evet efendimci tiplemeler ile yürütmeye çalışmayaın. Bu tiplemeler ekibiniz ile aranızı daha çok açar. Çalışanın sadece yapılması gerektiği kadar iş yapmasına sebep olur. Sakın unutmayın size evet efendimci olantip sizden öncekilere de vet efendimci idi ve o eleştirdiğiniz sistemin çarklarından biriydi.
Birçok çalışan yöneticisiyle açık bir iletişim kurmayı ister. Onlarla konuşurken göz teması kurun ve hem işlerinin hem de hayatlarının arada bir nasıl gittiğini sorun. Ekibinizden personeli eş, dost akaraba kanka muabbetleri için görmezden gelmeyin. Elinde dosyası ile 2 yada 3 kez gelen personeli görmezden gelirseniz çalışanınızdan fedakarlık yapmasını istemeyin. Unutmayın bulunduğunuz makamlara eş, dost, akraba, kanka muabbeti için gelmediniz iş yapmak için geldiniz. Sonra çalışana çok çalıştıgınızı, vaktiniz olmadığını söylediğinizde sadece gülüyor.
İş yereleri sorunların olduğu yerlerdir. Başarılı ve sevilen yönetici olmanın en temel sırrı da ekibini koruyup, kollayabilmekte yatıyor. Yapılan hatayı ekibinizin üstüne atmak yerine sorunun temeline inerek çözüm getirmeye çalışın. Yaptıgınız toplantılarda bunun hesabını sen verirsin, bunu ben mi yapacağım, burda en alt kademede sen varsın, heasbını sana sorarım tarzı yaklaşımlar sonucunda sadece kendini korumaya alan ama üstüne hiç bir işlem yapmayan çalışan ile karşılaşır ve 1 kişi ile yapacagınız işi 10 kişiye yaptıramazsınız. Eleman yok dersiniz nedeninide anlayamazsınız.
Herhangi bir zor durumda kalan ve bu durumda destek gören çalışanın yöneticisine karşı duyduğu sadakat ve iyi niyet artar. Arkadaşlarınız ile çay kahve içerken yanınıza gelen ve sizden izin isteyen personelizi kanka muabbetinde kahkalar ile yarım saat izin için darlamayın. Sizin kankalarınızın mesa saatinde dışarıda gezdiğini, erken çıktığını, geç geldini, mesai takip sistemini kullanmadığını biliyor. Kankalarınız sizin kankanız. Devletin yada Çalışanın değil.
Çalışanlarınızın düzeltilebilir hatalarını büyütüp dillendirip, kapı kapı paylaşmayın. Ufak, önemsiz hataları ise görmezden gelmeyi öğrenin. Çok acil bir işlemde basit gözle görilmeyecek hatalar için çalışanlarınıza mobbinge varan uygulamalrda bulunmayın. 2 asatır boşluk, olacak gibi. Bu tarz ugraşılar sadece ve sadece sizin işi bilmediğiniz için egonuzu öne çıkarma çabanız olarak görülür.
Çalışanlarınıza yaptıkları işlerin yanı sıra birey olarak da saygı duyun. Saygının çok basit ancak çok güçlü bir motivasyon aracı olduğunu, saygı yoksunluğunun ise tam tersi bir etkiye sahip olduğunu unutmayın. Siz saygılı olmaz iseniz çalışanda size saygılı olmaz. Sizi görmezden gelir tepkisini ortaya koyar.
Çalışanların büyük çoğunluğu, yöneticisinin çalışmalarını takdir etmesini istiyor. Yöneticinin ekip üyelerinin çalışmalarını takip etmesi ve teşekkür etmesi, onlarda hem motivasyon hem de başarabilmiş olma hissini sağlaması da diğer amaçlar kadar önemlidir. Sakın unutmayın arkadaş, dost yada kankaarınız değil sizi başarıya sadece ve sadece çalışanlarınız götürür.
Çalışanlarınızın kendilerini geliştirmelerine olanak tanıyın ve bunun için sürekli bir öğrenme ortamı oluşturun. Ancak bu sürece kendinizi de eklemeyi unutmayın. Hem bireysel hedeflere hem de kurumsal belirlenen hedeflere ulaşmak için yeni yöntemler denemekten ve çalışanlarınıza kulak vermekten çekinmeyin. Yanıza aldığınız ekip sorumlusu belkide size herşeyi sadece kendi açısından anlatıyordur.Siz herşeyi bilemezsiniz. Yeni ve yenilikçi fikirleri hem önemseyin hem de ödüllendirin.
İyi bir yönetici ve lider aynı zamanda çalışanlarının akıl hocasıdır da. Çalışanlarınızın kariyer gelişimlerine destek olun ve onlara günlük iş süreçlerinde tıkandıklarında ya da yorulduklarında yol gösterin. Bilmediğiniz bilmiyorum diyebilin, bilgiçlik taslayıp çalışanızı hayal kırıklığına ugratmayın sonrasında sizi hep sorgular ve size güvenip iş yapmaz hale gelir.Her ne kadar bulunduğunuz birime hak ettiğniz için geldğinizi iddia etsenizde sınavla atanmadığınızı, bir başvuru döneminin olmadığını, refeansınızı, refansınızn değerlendirme kriterini herkes biliyor.
Sayın sendika yöneticileri personelin her türlü yasal olan hakkının arkasında adeletle durun. Yüzünüze karşı hiç kimse bir şey söylemesede üyeleriniz sesini çıkarmadığının yönetmeliklere aykırı durumlar için sizide suçluyor. Elinizdeki güçü yönetmeliklere uygun çalışılması için kullanın. Elinizdeki üç ile,eşinizi dostunuzu, arkadaşınızı, arkadaşınızn kardeşi ve eşinin rahat birimlerde çalışması, daha fazla kazanması ugraşlarında olmayın. Yönetmeliklere uygun durumlar için ise sırf size evet efendim demediğii çin muhalefet olmayın. Çalışan herşeyin farkında. En gizli kalmasını istediğiniz bilgi dahi en fazla bir hafta sonra tüm çalışanların bilgisinde.
Dedik ya bilgi çagındayız. Gizli kalan hiç bir şey yok.
Bir bakın bakalım yaptıgınız paylaşımı kaç çalışanınız, kaç üyeniz begenmiş.
