Türkiye genelinde birkaç ilde pilot uygulama olarak ilk kez 2010 yılında başlatılan evde sağlık hizmetlerinden bugün, yüzbinlerce hasta ücretsiz yararlanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre 9 yıl önce 66 bin hastayla yola çıkılan uygulamadan şu ana kadar toplam 1 milyon 350 bin hasta yararlandı. Sadece geçen yıl Türkiye genelinde sisteme kayıtlı hasta sayısı 385 bini buldu. İstanbul'da ilk uygulandığı yıl yaklaşık 10 bin hastaya evde sağlık hizmeti verilirken, 2019'un ilk 6 ayında kayıtlı hasta sayısı 72 bine ulaştı. Evde sağlık hizmetleri ile yaşlı, yatağa bağımlı veya yürüyemeyecek kadar engelli hastaların tıbbi takiplerinin ‘hastaneye gitmeye gerek kalmadan’ kendi evlerinde yapılması sağlanıyor.

HEM VATANDAŞI RAHATLATIYOR HEM MALİYETLERİ DÜŞÜRÜYOR

Evde sağlık uygulaması, sadece hasta ve yakınlarının hayatını kolaylaştırmakla kalmıyor; ülkenin sağlık maliyetlerine de önemli katkı sağlıyor. Örneğin yapılan bazı araştırmalara göre bir hasta için ameliyat sonrası günlük bakımın hastanedeki maliyeti 300-450 doları bulurken, bu bakım evde sağlandığında rakam 25 dolara kadar düşüyor. Kronik hastalığı bulunan yaşlı bakımı içinse günlük hastane maliyeti 75-150 dolara ulaşıyor.

Bu hastalar evde bakıldığında rakam 50 dolara kadar iniyor. Yine Amerika'da özel bir sigorta firmasının yaptığı bir çalışmaya göre ise son dönem kronik bir hastada evde bakım hizmeti kullanmak, hasta başına yıllık 78 bin dolar tasarruf sağlıyor.

ARTIK TEK MERKEZDEN KOORDİNE EDİLİYOR

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, evde sağlık uygulamasının İstanbul’da ilk başladığı 2010 yılında her hastanenin kendi ekibiyle ihtiyaç duyan hastalara hizmet sunduklarını anlatarak bugün gelinen süreci şöyle özetledi:

“Bunun koordinasyonu çok sağlıklı gerçekleştirilemiyordu. Bunun üzerine Kuzey bölgesi dediğimiz Anadolu yakasında pilot bir uygulama başlattık. İkamet bölgesine göre hastanelere başvuran hastaların tek bir çağrı merkezinden koordine edilmesini sağladık. Yani hastanelerden gelen taleplerin hepsini bir network ağı ile tek bir merkezde topladık. Bu merkezi yapı sayesinde daha çok hastaya daha kısa zamanda ulaşabilir hale geldik.”

50 BİN KAN TAHLİLİ, 30 BİN RAPOR

İstanbul'da bu yılın ilk 6 ayında 90 bin kez hasta ziyareti gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Memişoğlu, “50 bin adet kan tetkiki, 30 bin hastaya sağlık kurulu ilaç raporu hazırlanması işlemi gerçekleştirildi. Bu hastalar evlerinde, yataklarından dahi çıkarılmadan bu hizmetleri aldı. Bütün hastanelerimizde evde sağlıkla ilgili direkt başvuru alınabiliyor ama asıl 444 38 33 (444 EV DE) numaralı çağrı merkezinden talep kaydı oluşturuluyor. Daha sonra ekipler adrese gidip ihtiyaçları belirliyor ve hastayı sisteme dahil ediyorlar. Evde sağlık, randevulu sistemle çalışan bir uygulama. Şu anda İstanbul’da 4'ü Avrupa yakasında olmak üzere 6 başkanlık ve bunlara bağlı uzak bölgeler için 5 birimle hizmet veriyor. Hemşire, doktor veya terapistlerden oluşan toplam 322 personel, 77 araçla bakım hastalarının tıbbi takiplerini yapıyor. Hastanın ihtiyacına göre doktorlu ekip veya kan alma personeli, pansuman ekibi gibi farklı organizasyonlar yapılıyor” diye konuştu.

DİŞ TEDAVİSİ BİLE EVDE YAPILABİLİYOR

Evde sağlık hizmetinin diş tedavilerinin de büyük bir kısmını kapsadığını anlatan Prof. Dr. Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaklaşık 4 bin 500 hastamıza da kendi ev ortamlarında diş hizmeti verdik. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerimizden yönlendirilen diş hekimleri, hastaya yatağı başında muayene, diş çekimi hatta protez uygulaması bile yapabiliyor. Ayrıca gerektiği zaman psikiyatri ve psikolog desteği, fizik tedavi rehabilitasyonu da sağlanıyor. 1000'in üzerinde hastaya fizik tedavi hizmeti verdik örneğin. Hatta bazı durumlarda yoğun bakım gibi şartlarda takip edilmesi gereken hastalar için, cihaza bağlı hastalar oluyor bunlar, evde takip de gerçekleştirilebiliyor. Şu anda 32 hastamız da bu şekilde izleniyor.”

ACİL DURUMLARDA 112 ARANMALI

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Başkanlık-2 Evde Sağlık Hizmetleri Koordinatörü Uzm. Dr. Ceyda Öncül Gerze ise evde sağlık hizmetlerinin randevulu bir sistem olduğuna dikkat çekerek, “Acil bir durum olduğunda, örneğin yüksek ateş ya da nöbet vb beklenmeyen bir durum geliştiğinde, yani hemen hastaneye başvurulması gereken bir durum varsa, mağduriyet yaşanmaması için 112 acil sağlık hizmetlerinin aranması daha uygun olacaktır” dedi.

TIBBİ BAKIMDA HER İHTİYACIMIZI KARŞILIYORLAR

Yaklaşık 2,5 yıl önce Ordu'da otomobiliyle denize uçan ve 45 dakika suyun altında kalarak son anda kurtarılan 25 yaşındaki Tufan Aşçı da evde sağlık hizmeti alan hastalardan biri. Yatağa bağımlı olarak yaşamını sürdürmek zorunda kalan genç adam için solunum cihazı da kullanılıyor. Evde Sağlık ekibinden Uzm. Dr. Turgay Samancı, Tufan’ın gerekli tıbbi bakımlarının düzenli olarak yapıldığını ve aileye de hasta bakımıyla ilgili eğitimlerin verildiğini belirtti. Baba Cavit Aşçı, “Kaza sonrası ilk 15 gün iki kez ölümden döndü, uzun süre hastanede yattı. 13 ay oldu İstanbul'a getirdik, burada da hastanede kaldı uzun süre. Eve çıktıktan sonra da Evde Sağlık Hizmetleri'ni aradık ve yaklaşık 8 aydır bu hizmeti alıyoruz. Hemşirelerimiz, doktorlarımız sağ olsunlar yakın takibini ve yara bakımını yapıyorlar. Bize verilen eğitimlerle biz de elimizden geldiğince Tufan'la ilgileniyoruz, bakımlarını yapıyoruz. Bir problemimiz olduğunda hemen onları arıyoruz, kafamıza takılan her şeyi sorabiliyoruz. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim