Evet, 12 - 18 Mayıs Dünya Hemşirelik Haftası başladı...

Öncelikle dünyada, ülkemizde ve şehrimizde büyük özveri ile çalışan tüm hemşirelerimizin gününü, haftasını kutluyorum.

Kovid - 19 süresince hasta evlatlarını, anne ve babalarını başka canlara şifa olmak için evlerinde bırakarak hastanelerin yolunu tutan hemşirelerimizin hakkı ödenmez.

Aslına bakarsanız onlar hep öyleydi... Sadece kovid süreci biraz daha ortaya çıkardı gerçeği...

Hastanelerde yoğun iş yükü altında ezilen, nöbetten nöbete koşan, hastane idarecilerinin mobbingine uğrayan, sürgün, tayin ve geçici görevlendirmelerle tehdit edilenler onlar!

Şimdi yok mu?

Elbette var!..

Hastanelerin her biriminde bazı sağlıkçılara adaletsiz, iş huzurunu bozan uygulamalar tam hız devam etmekte...

Neyse konumuz bugün bu değil!..

***

Bugün Hemşirelik Haftası başladı...

Türk Hemşireler Derneği Bursa Şubesi Başkanı Nihayet Göğebakan, hemşirelerin yıllardır kronik olan sorunlarının bir an önce çözüme ulaşması gerektiğini söyleyerek, "2020 yılı hemşirelerin yılı. Bizler vazgeçilmez bir güç olarak hep birlikte dünyayı sağlığına kavuşturacağız" dedi.

Sağlık çalışanlarının yüzde 60'ını oluşturan hemşirelerin mesleklerinde hatırı sayılır ilerlemeler olmasına rağmen birçok sıkıntının hâlâ giderilemediğine dikkat çeken Göğebakan şunları söyledi:

"Hemşirelik eğitiminde standart sağlanmadı, iş yüküne bağlı tükenmişlik sendromu arttı, hemşirelerin insanca yaşayabilmesi için ücret politikalarında iyileştirmeler yapılmadı, 3600 ek gösterge hâlâ verilmedi, 'Şiddet Yasası' çıkmasına rağmen şiddet maalesef devam ediyor...

İnsan ve toplum sağlığının korunmasında, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artmasında büyük emek ve katkıları olan, alanda büyük özveriyle çalışan hemşirelere verilen maaş, performans ücreti; hemşire insan gücünün yürütmekle yükümlüğü olduğu 24 saat sürekli hizmetin karşılığı asla değildir. Zamansız mekânsız bir mesleğin mensubu olarak mücadele ettiğimiz koronavirüs salgınında da başka canları kurtarmak için fedakârca hizmet ederken hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanlarımızı da rahmet ve minnetle anıyorum..."

***

Evet, şimdi sizinle bir hemşiremizin sosyal medya hesabında yayınladığı metni paylaşacağım.

Hemşireler Günü'ne denk gelmesi de ayrıca bir anlamlı oldu.

Hiç kesmeden olduğu gibi aktarıyorum...

"Sağlık ordusundan er Gülşen..." diye başlıyor hemşiremiz yazısına ve şu ifadelere yer veriyor:

"Her zaman cephedeydik. Ama bu sefer sinsi, hain ne yapacağı belli olmayan bir düşmanla karşı karşıya kaldık. Görünmeyen küçük, görebilenlerin de sevimli diye tanımlayabilecekleri cılız ama hırçın ve acımasız bir düşmandı. Başlarda belki afalladık, umutsuzluklar, korku, panik yaşadık. Sonra kısa sürede profesyonel ve vicdanlı bir ordudan oluştuğumuzu anımsadık tekrardan... Düşmanımız hassas yerlerimizden vuruyordu. Tüm yaşam alanlarına sızmayı planlamış ve başarmıştı. Bazen sağdan, bazen soldan, arkadan, önden en önemlisi ciğerimize sızabiliyordu. Savaşta her yolu mübah kabul etmişti, zayıfları seçmesi hainliğindendi...

Biz de kararlıydık, düşmanımızı tanıyarak zayıf noktasını öğrenerek karşılık vermeye. Zamanla düşmana karşı bilgimiz, donanımımız arttı. Mühimmatlarımızı hazırladık ve sabırla, sevgiyle hain düşmana karşı atağa geçtik.

Sevdiklerimizi korumak istiyorduk, düşmana vermeyiz elbet!..
Zaman zaman bu hain sinsi düşman aramızdan sevdiklerimizi aldı. Yıkıldık, üzüldük ama cepheyi terk etmedik etmeyeceğiz de...

Ve o hain sinsi düşman güçlü ordumuz karşısında zayıf düşmeye başladı.

Zayıflarken biz güçlendik, güçleniyoruz.
Bazen sevdiklerimiz dikkatsiz davranıyor, düşmanı tanımıyor, hafife alıyor ve bu savaşta gücümüzü zayıflatıyorlar. Ama biz pes etmeyeceğiz, her şeye rağmen insanların koruyucusu, güçlü bir orduyuz ve hain sinsi bu düşmanı mat edeceğiz.
Savaşın kahramanları kazanacak...
Ha, bu arada çok "KOCA"man bir komutanımız var.
Er meydanındayız...

Sağlık ordusundan er Gülşen."

Yürekli, özverili, fedakâr tüm hemşirelerimizin günü kutlu olsun!

İyi ki varsınız...

Lale Akasoy-yenidönem

Editör: TE Bilisim