Antalya'da ev hanımı Nezahat Ülker ve emekli oto tamircisi Ramazan Ülker'in üç çocuğunun en küçüğü olan Handan, 28 Aralık 1996'da dünyaya geldi. Ancak Handan'a henüz birkaç günlükken bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısı koyuldu. Handan, 2.5 aylıkken kazai denilen safra yolu ameliyatı geçirdi. 4-5 kez mide kanaması geçiren Handan tedavi gördüğü Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde ailesinden uygun verici çıkmadığı için kadavra listesine yazıldı. Handan, 2012'de karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesine sevk edildi. İzmir-Antalya arasında mekik dokuyan, bebekliği ve çocukluğu hastanelerde geçen Handan bir yandan da eğitimini sürdürdü. Safra yolları yokluğu ile dünyaya gelip geçirdiği ameliyattan sonra 17 yaşına kadar yaşayan, literatürlere girmiş dünyadaki birkaç hastadan biri olan Handan'a 10 Şubat 2013 günü kutsal bağış çıktı ve nakil için Kent Hastanesine çağrıldı. Handan, Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz'ın başkanlığındaki ekip tarafından ameliyata alındı. Nakil sonrası bir süre İzmir'de kalıp tekrar memleketine dönen Handan bu kez hayallerine kavuşmak için derslerine dört elle sarıldı. Başarılı genç kız İzmir'de bir vakıf üniversitesinin Fizyoterapi bölümünü kazandı. Daha sonra kaydı Kayseri'deki Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümüne aktarılan Handan, konuk öğrenci olarak Dokuz Eylül Üniversitesinde okudu. Çocukluğu hastanelerde geçen, karaciğer nakliyle yeni bir hayata başlayan Handan, sağlıkçı olma hayalini de gerçeğe çevirdi. Fizyoterapist olan Handan, mezuniyet belgesini eline alıp nakil olduğu hastanede genç meslektaşlarıyla heyecanını paylaştı, terapi seanslarına katıldı.


"Doğduğumdan beri hastanedeydim"

Bir an önce mesleğine adım atabilmek için iş aramaya başladığını belirten Handan Ülker duygularını şöyle anlattı: "Doğuştan safra kanalları yokluğu ile doğdum. Doğduğum zamandan beri hastanedeyim. Sadece doğduktan sonraki ilk bir haftada hastanede değilmişim, o da zaten hastalığın belirtilerinin kendini göstermeye başladığı süreçmiş. 17 yaşında karaciğer nakli oldum. Bu hastalıkla doğup 17 yaşına kadar yaşayabilen nadir insanlardanım. Doktorların verdiği yaşam süresi 11-12 yılken, ben 17 yaşına kadar yaşadım ve sonrasında nakil oldum" diye konuştu.

"Arkadaşlarım benim kadar şanslı değillerdi"

Nakil bekleme sürecinin çok zor geçtiğini kaydeden Ülker, çocukluk ve ergenlik döneminin hep hastanelerde geçtiğini ancak hikayesinin nihayetinde mutlu sonla bittiğini söyledi. Ülker, sözlerini şöyle sürdürdü: "6 yıl önce nakil oldum ve şu anda iyiyim. Bunu başarmamdaki en büyük neden ailemdi. Ailemin verdiği motivasyon ve mutlulukla ben 17 yaşıma kadar bu hastalıkla mücadele ettim. Ben her şeyin farkında olan bir çocukluk geçirdim. Durumumun ne kadar ciddi olduğunun farkındaydım. Bu süreçte kaybettiğim çocukluk arkadaşlarım bile oldu. Onlar benim kadar şanslı değillerdi. Organ bekliyordum, çıkacağından da umutluydum. Belki de beni bu ayakta tuttu. Her zaman yaşıtlarıma göre kendimi çok olgun hissettim. Güçlü olmak zorundaydım."

"Hastanelerden kaçmak yerine hastalarla olmayı seçtim"

Akdeniz Üniversitesinde tedavi görürken, ameliyat olmadan bir sene önce Kent Hastanesine geldiklerini belirten Ülker, şöyle konuştu: "Süreç burada hızlandı. Çünkü durumum artık fazlasıyla ciddiye gidiyordu. Benim yaşlarımda olan bir kişinin trafik kazası geçirmesi sonucu organı bana nakledildi, bana umut ve hayat oldu. Ben Antalya'da yaşıyordum ama İzmir'de nakil oldum. Nakil sonrası yarım dönem evde eğitim görüp Antalya'ya döndüm ama eve yakın olması açısından başka bir liseye geçtim. Eğitim hayatım zor geçti. Canlı bomba gibi bir karaciğer nakli yaşadım. Şu an olduğum yerde oldukça mutluyum. İsteyerek sağlık sektörünü seçtim. Doğduğumdan beri hastanenin içindeyim. Çocukluğu hastanede geçen kişiler belki hastanelerden kaçıyordur ama ben aksine hastaların durumlarını iyi bildiğim için hastanede daha fazla zaman geçirmek istedim, hastaların yanında olmak istedim. Bu mesleği seçtiğim için mutluyum. Şu anda İzmir'de iş arıyorum."

"Çok nadir görülüyor"


Öte yandan İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ekibinden Doç. Dr. Murat Kılıç şu bilgileri verdi: "Bilier atrezi hastalığı, kısa zamanda karaciğer sirozuna ve yetmezliğine sebep oluyor, karaciğer nakline gidilmezse bebeğin kaybedilmesine yol açıyor. Handan'ın karaciğeri, ilk ameliyat olduktan sonra 17 yaşına kadar dayandı. 17 yaşına kadar nakil olmadan bekleyebildi ama bu yaşa kadar nakil olmadan yaşayabilen hastalar çok nadir görülür. 20'li yaşlarına gelen bilier atrezi hastaları çok az sayıdadır. Handan da o hastalardan biri. Geç de olsa sağlığına kavuştu, vücudu organa uyum sağladı. 6 yıldır takip ediyoruz. Kendisi sağlık sektörünü seçti. Onun sağlık ordusuna katılması iyi bir örnek oldu."

Editör: TE Bilisim