15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) kapsamında askeri hastaneler Sağlık Bakanlığı'na devredildi.

Bugüne kadar askeri hastaneler çok konuşuldu ancak, orada çalışan personelin ne olduğu pek az gündeme geldi.

Bu süreçte GATA ve Asker Hastanelerinde çalışmakta olan tabip subaylar, branşı sağlık olmayan subaylar, sağlık astsubayları, branşı sağlık olmayan astsubaylar ile kadro ve branşına bakılmadan sivil memurlar Sağlık Bakanlığı’na devroldu.

Devir aşamasında birçok personel TSK’da kalabilmek için dilekçe ile talepte bulunmalarına rağmen işlem yapılmadı; taleplerin devir aşamasından sonra kurulacak komisyonlara yapılması halinde değerlendirileceği sözlü olarak beyan edildi. Ancak, üst komisyon hiç kurulmadı.  

Sağlık Bakanlığı’na devredilen personeller de Sağlık Hizmetleri Sendikası’nı (SAHİM-SEN) kurarak, haklarını aramaya başladı. SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, askeri hastanelerden devredilen personellerin yaşadıklarını Odatv’ye yaptığı bir açıklamayla anlattı.

“BUGÜNE KADAR GEREKLİ DÜZENLEME YAPILMADI”

Özlem Akarken, şu ifadeleri kullandı:

“Devir olmadan önceye bakarsak Sağlık Astsubay okullarından mezun olanlar Sağlık Astsubayı olarak Askeri Hastane, Askeri Kurum, Karargâh ve Birliklerde göreve başlamaktadırlar. Bu süre içerisinde emsalleri arasında temayüz etmiş ve mesleğinde başarılı kişiler sınav veya sicil sıralamayla 1 yıla yakın süren teorik ve pratik eğitim sonrasında başarı durumları belirlenmekte; başarılı olanlara eğitimini aldıkları branşın teknisyenliği verilmekteydi. Başarısız olanlara ise branş teknisyenliği verilmemekteydi. Nitekim, teorik ve pratik eğitimlerde başarılı olanlar teknisyenlik unvanlarını almışlar ve bu unvanlar ile Askeri Hastane ve Askeri Sağlık Kuruluşlarına atama görmüşler ve bu branşlarına göre de hizmet etmişlerdir.

Doğal olarak sağlık astsubayları TSK Sağlık sisteminde branşları doğrultusunda yetiştirilip branşlarına göre çalıştırılmıştır. Böylelikle her personel branşında yetişmiş ehil kişilerdir. Hali hazırda bu branşlarda 25 yıldan fazla hizmet veren teknisyenler de toplum sağlığı branşına çevrilmiştir. Yıllarca görev yaptıkları branşlar iptal edilmiştir. Sözlü yazılı başvurular kabul edilmemiş ve branşları toplum sağlığı memuru olan astsubaylar Kamu Denetçiler Kurumuna başvuru yapmışlardır. Aylar süren mücadele 10 Haziran itibariyle sonuçlar belirlenmeye başlamış, Kamu Denetçiler Kurumu astsubayların müracaatlarını olumlu sonuçlandırmış, tavsiye kararını Sağlık Bakanlığı’na gönderdiği halde bakanlık bugüne kadar gerekli düzenlemeyi yapmamıştır.”

“BU ALIMLARIN NEYE GÖRE YAPILDIĞI BELLİ DEĞİLDİR”

SAHİM-SEN Başkanı Akarken, yaşanılanları anlatmaya şöyle devam etti:

“Sağlık astsubaylarından paramedic olanlar ise TSK’da bırakılmış (Hava Kuvvetleri personeli hariç) fakat, TSK’da asker hastaneleri olmadığı için çok azı sağlık şubelerinde, çoğunluğu sosyal tesislerde ve sınıfları ile ilgili olmayan birimlerde görevlendirilerek çalıştırılmaya devam ettirilmiştir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın yetiştirdiği nitelikli sağlık astsubayları müracaat ettiği halde, dışarıdan alım yapmayı daha uygun görmüştür. Neye göre bunu belirlendiği bile açıklığa kavuşturulmamıştır. Bunun yanında sağlık astsubaylarının yıllarca TSK’da çalıştığı bölümler ve sertifikaları, kurs belgeleri mesleki tecrübeleri hiçe sayılarak astsubay okulu mezunu olduğu için Toplum Sağlığı Teknisyeni yapılmışlardır.

Personel branşında olan astsubaylar ise Sağlık Bakanlığında VHKİ’nin görevlerine verilerek çalıştırılmıştır.

Sivil Memurlar ise Sağlık Bakanlığı kadrolarında özlük haklarında kayıplar yaşayarak, maaşları iki kısımda ödenmiş, bazı sivil memurların kadro sınıfları değiştirilmiştir. Devir olan sivil memurların büyük bir kısmı Gülhane’de eğitim görmüş, OHAL bölgelerinde görev yapmış hemşirelerden oluşmaktadır. Diğer kadrolardaki sivil memurlar ise Askeri yazışmalara hakim, yıllarca askeri disiplin içinde memuriyetlerine devam etmiş memurlardır. Bu sivil memurların çoğu hasta bankolarında çalıştırılmaya başlanmış bilgi birikimlerinin kullanılacağı yerlerde maalesef görevlendirilmemişlerdir. Bu sivil memurlarımızın TSK’ya geri dönüş taleplerinin çok azı karşılanmış verilen dilekçelere cevap olarak açıktan atama ve genç nüfus istihdam edileceği, devrolan personelden alım yapılmayacağı beyan edildiği halde, bu yıl içinde devrolan personelden Deniz Kuvvetleri Karargahına personel alınmıştır daha önce de Kara Kuvvetleri birliklerine alımlar yapılmıştır. Bu alımların neye göre yapıldığı belli değildir.”

LOJMAN HAKLARI DA ELLERİNDEN ALINDI

Özlem Akarken, “Devir işlemleri yapılırken özlük hakları korunacak denildiği halde yıllarca puanlama usulü girdikleri lojman hakları bile, devrolan subay, astsubay, sivil memurların hiçbir gerekçe gösterilmeden elinden alınmıştır” dedi ve şunları kaydetti:

“Bunun için hukuk mücadelesi veren subay astsubay ve sivil memurlardan Isparta da görevli bir astsubay Konya istinaf mahkemesinden devrolan personelin lojman hakkının özlük hakları içinde yer aldığı kabul edilerek mahkeme olumlu sonuçlandığı halde Milli Savunma Bakanlığı gerekli düzenlemeyi yapmayarak devrolan personeli mahkemelere yönlendirmeye devam etmektedir.

Devir işlemi ile birlikte TSK’da ödenen 380,96-TL tayin bedeli devir olan bütün personelden kesilmiştir.

TSK’da sağlanan servis hizmeti alan personel devir işlemi ile birlikte bu hakkından yoksun kalmış ve ortalama aylık 200,00 TL ulaşım ücreti ödemeye başlamıştır.

Devir olan sivil memurlardan genel idare hizmetleri uzman kadrosunda bulunan 1. derecedeki personellerin TSK’da almış oldukları özel hizmet tazminatı 100 puan üzerinden ödenirken devir işlemi ile birlikte Sağlık Bakanlığındaki 1. derecedeki uzman personelin özel hizmet tazminatı 75 puan üzerinden ödendiğinden eşitlenmesi gerekçesi ile özel hizmet tazminatları dondurulmuş olduğundan devlet memurlarına yapılan maaş zammından faydalanamamışlardır. (Bugünkü durumu ile TSK’da görevli uzman personel ÖHT: 1.031,22 TL /Sağlık Bakanlığına devrolan uzman personel ÖHT: 773,42 TL’dir)”

“NE ASKER HASTANELERİ NE DE DEVROLAN PERSONEL BUNLARI HAK ETMEMİŞTİR”

SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, askeri hastanelerden Sağlık Bakanlığı’na devrolan personellerin yaşadığı hak kayıplarını anlatmayı şöyle sürdürdü:

“Devir işlemi ile birlikte devrolan personelin Sağlık Bakanlığındaki kadrolarla eşleştirilmesi konusunda aksaklıklar yaşanmış olup, terzi branşındaki sivil memurun kadrosu GİH sınıfından YHS sınıfına geçirilmiştir.

Bu sınıf ve kadro değişikliği ile birlikte personel çalışırken aldığı maaş ve emekli olduğunda alacağı maaş aşağıda belirtildiği şekilde hak kaybına uğramıştır.

Maddi kayıplar ve servis hizmetinin kaldırılması nedeniyle Sağlık Bakanlığı çatışı altında özlük hakları korunacak denildiği halde mağduriyetler yaşanmaya devam etmektedir.

Veri hazırlama kontrol işletmeni üniversite mezunu personel 1.derecede olsa dahi kadro derecesi 3 olarak tutulduğundan emekli olduğunda emekli maaşı düşeceği söylendiği halde devir eden devir alan kurum hak kaybı yoktur beyanında bulunmaktadır. Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personelin derece ilerlemesi Sağlık Bakanlığında 5. derecede sonlandırılmaktadır. Bu nedenle TSK’da iken 3. ve 2. derecede olup yeşil pasaport almış personelin devir işlemi ile birlikte dereceleri 5 göründüğünden yeşil pasaport alamamakta ya da var olan yeşil pasaportları yenilenmemektedir.

Devrolan asker hastaneleri dönemin Sağlık Bakanı en iyi sağlık sistemi vereceğiz diye aldıkları asker hastanelerinin binalarını bakımsız hale getirmişler. Bazı hastaneleri kapatarak devraldıkları personeli hastanelere dağıtmışlardır. Asimilasyon yaparak mağdur edilen devir olan personel ve asker hastanelerinin binalarına olmuştur. En son olarak da eski Çanakkale Asker Hastanesi küçülmeye gidilmiş. Poliklinik Sağlık Kurulu hizmeti veren hastane asker birlik içerisinde olmasına rağmen yakın birliklerdeki askeri personel ve sivil personele hizmet verip sağlık kurulu işlemleri yaparken il sağlık müdürlüğünün uygun görmesiyle UMKE binası olarak ileriki günlerde hizmet vereceği açıklanmıştır. Personel ise Çanakkale devlet hastanesine çekileceği bildirilmiştir. 2016 yılından bu yana sesini duyuramayan personel yıllarca görev yaptıkları binalardan bile kendi rızaları dışında görevlendirmelere maruz kalmıştır. TSK’da iken yapılan tahliller tedaviler yapılmamış cihazlar başka hastanelere dağıtılmış ya da depolarda çürümeye terk edilmiştir. Ne asker hastaneleri ne de devrolan personel bunları hak etmemiştir.”

Odatv.com

Editör: TE Bilisim