Son yıllarda adını sıkça duymakta olduğumuz, Mobbing sağlıkta özellikle Sözleşmeli yönetici sistemine geçiş ile birlikte sıkça çıkar oldu karşımıza. Mobbing özellikle iş hayatı için kullanılan bir kavram haline gelmesine rağmen, toplumu oluşturan birçok alanda karşımıza çıkabilir. Mobbing kavramı, İngilizce “mob” kökünden gelmekte olup, “Mob” sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamındadır. Mobbing; bir bireye, bir grup, bir kişi tarafından uygulanan etiğe aykırı, baskı ve psikolojik şiddet gibi davranışların tümüne denir. Mobbing ise daha çok işyerlerinde karşılaşılan bir psikolojik şiddettir. Çalışan, işyerinde, çeşitli olumsuzluklarla ve zorluklarla mücadele edebilir. Önemli olan bu olumsuzluk ve zorlukların mobbing amacı ile yapılıp yapılmadığıdır.Mobbing çeşitlerine bakacak olursak;

1. Düşey Psikolojik Taciz: Üst konumda yer alanların astlarına yönelik olarak gerçekleştirdikleri psikolojik taciz vakalarıdır. Üstler sahip oldukları kurumsal gücü, astlarını ezerek, onları kurumun dışına iterek kullanmasıdır.

2. Yatay Psikolojik Taciz: İşyerinde psikolojik tacizin fail veya failleri mağdurla benzer görevlerde ve benzer olanaklara sahip, aynı konumdaki iş arkadaşlarıdırlar. Örneğin eşit koşullar içinde bulunan çalışanların çekememezliği, rekabet, çıkar çatışması, kişisel hoşnutsuzluklar gibi.

3. Dikey Psikolojik Taciz: Çalışanın yöneticiye psikolojik şiddet uygulamasıdır. Çok görülmesi mümkün olmayan bir durumdur.

Çalışanlar, düşey ve yatay psikolojik tacizi yaşamakta ve bilmekte, ancak tanımlama ve çözüm konusunda bir adım atamamaktadır. İşyerinde psikolojik taciz, bireyin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlamakta ve daha sonra tacizcinin saldırgan eylemleriyle devam etmektedir. Zaman zaman saldırganlığa tacizcinin dışında yönetim veya iş arkadaşları da katılabilmektedir. Genellikle bireyin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam oluşturulmakta ve sistematik olarak baskı yaratılıp işten ayrılması sağlanmaktadır. Mobbing insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedelemektedir.mobbingin kişi üzerindeki etkilerine bakacak olursak;

  • Mesleki motivasyonun düşmesi
  • Hasta, hasta yakını ve mesai arkadaşları ile iletişim çatışmaları
  • Tükenmişlik duygusu
  • İşe gitmeme isteği
  • Çalışmak konusunda pişmanlık ve hırs gibi çatışan hisler
  • İş ve iş ortamı değiştirme isteği
  • İşle ilgili güvensizlik duyma.

Tüm yukarda yaptığımız açıklamalardan da anlaşılacağı üzere mobbing çalışanın iş başarısını da etkileyen önemli bir unsurdur.Sağlık ta sözleşmeli yöneticilik sistemine geçilmesi ile başlayan mobbinge önce çalışanların değersiz hissettirilmesi ile başlandı. 2 yılda bir yapılması gereken görevde yükselme sınavı yapılmadı. Sözleşmeli yönetici atamalarında kriterler çok net olarak belirlenmedi ve sadece lisans mezunu olmak yeterli sayıldı.Kurumlarda işletme alanında yüksek lisans, sağlık kurumları işletmeciliği alanında yüksek lisans yapan,yönetim ve organisazyon alanında yüksek lisans yapan personelin hiç bir değeri olmadı. Verilen onca emek,çaba, eğitim görmezden gelindi. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi sözleşmeli yönetici atamalarında sağlık personelinin önü resmen kesildi. Sağlık personeli olmuş ama kendini yönetim alanında geliştirmiş emek vermiş personel sağlık personeli ihtiyacı var bahanesi ile sözleşme imzalanmazken ne hikmetse sağlık personeli pdc doluluk oranı%100 olan il-ilçe sağlık müdürlüklerinde, ADSM'lerde, kurum dışında geçici görev ile görevlendirildi.Kadın çalışan sayısının en fazla olduğu bir bakanlık olan Sağlık Bakanlığında Sözleşmeli yönetici atamalarında kadın çalışanlar parmak ile gösterilir hale geldi. Hükümetin kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığına rağmen. Sağlık personeli sözleşmeli yönetici olarak atanamıyorken kamu kurum ve kuruluşunda hiç çalışmayan gelip sözleşmeli yönetici olarak başınızda amir olabildi. Hastanenin hemen hemen tamamına yakını başka kurumdan atandı, o kurumda çalışan sağlık personeli için bu işi yapacak kapasitede eleman yok olarak lanse edildi kurum kültürü hiçe sayıldı değersizleştirme ve itibarsızlaştırma  yapıldı. Başka bir kurumda çalışırken gelip başınıza amir oldu ve olursa olur olmaz ise beni orda bekleyen bir işim var mantığında hareket eden sözleşmeli yöneticiler yer aldı Sözleşmeli yönetici atamalarında  kamu kurumlarından atatnaların ücretsiz iznde sayılması, sözleşmeli yöneticilik döneminde alınan cezaların sicile işlememesi, sözleşme dönemini kapsamsı v.b durumlarda  yapılanlar için ayrı bir ayrıcalık oluşturdu. Kriteri sadece lisans mezunu olmanın yeterli olduğu atama sisteminde bir sınav, başvuru süresi olmadığı içinde yönetime gelenin derdi kendini o makam ve mevkiye getiren kişiye sadakat oldu. Bakın bir kurum yada kuruluş demiyorum. Sadakat kişiye özele döndü.Kişi ne kadar güçlü ise sözleşmeli yönetici de kurumda o kadar güç sahibi oldu ve altında çalışan personele, kendine rakip gördüğü personele mobbing yaptı. İl başkanın ismi ile bahsedip bu kurumda benim istediğim dışında kise atanamaz diyen kralcıklar oldu.Personelinin yaptığı yada yapmadığı her türlü hatayı ona mal etti, her türlü ortamda konuştu, aşağıladı. Kendi bilmediği iş ve işlemlerde personeli yalnız bıraktı. Kendi organizasyon bozukluğunu , iş bilmezliğini ya personele yükledi ya kendinden bir önceki dönme. Ama demedi suyun başındaki benim benim hatam. Zaten iş ve işlemleri bilse kendi kaynaklı olduğunu görecek ama eğo ve güç zehirlenmesi buna engelliyor. Bu işin sahibi sensin sorumlusu da sensin hesabı sana sorulur tarzında yer alan yaklaşımlar.Kendisi bir kişiye yakın olduğu için ataması yapılan kişide yine kurum içinde yapılan atamaları ona göre yaptı.Hiç bir yönetmelikte yer almayan, süpervizörlük, birim sorumlulukları, koordinatörlükler oluşturdu. Bu oluşturulan alanlara da yine kendine göre atamlar yapıldı. Hoş Resmi Gazete'de yer alan yönetmeliğe aykırı atamalara da Sağlık Müdürlüğü dahil hiç kimse dur demedi. Resmi Gazete'de yer almasına rağmen gözetmen hemşireler gündüzde çalıştırıldı.Resmi Gazete'de yer almasına rağmen servis sorumlu hemşireleri yüksek lisans mezunu hemşirelerden seçilmedi. Bakanlığın genelgesi olmasına rağmen başta il Sağlık müdürlükleri olmak üzere sağlık personeli hukuk büro, personel özlük, idare gibi alanlarda çalıştırılmaması kuralına uyulmadı. Başta Sağlık müdürlüğü olmak üzere nöbetsiz birimlerde çalışan personelin değerlendirilmesinde sağlık mazereti olan ve 25 yıl üzeri çalışması olan personelden faydalanılmadı.25 yıl ve fazla çalışması olan personel sahada yakın gözlüğünü takıp hastaya tedavi uygulamaya çalışırken daha mesleğinde 10 yılını tamamlamış personel çeşitli eğitim (diyabet, gebe okulu, obezite, eğitim)hemşirelikleri adı altında masa başında görevlendirldi.Enfeksiyon, kalite,TİĞ, nütrisyon, doku ve organ nakli koordinatörlüğü, eczane, tıbbi sarf, iletişim v.b.birimlerde görevlendirildi. Sağlık personeli olmayan ve sözleşmeli yönetici olarak atanan yönetici hastane enfeksiyonu sadece sağlık personelinden kaynaklı olduğunu düşündü. Kamuya ve hastaya olan maliyetini hiç hesaplamadı. Kök neden analizi hiç yapılmadı. Hastanın bakımının yapılmasında değerlendirilmek üzere kuruma alınan klinik destek personelleri hasta taşıma evrak taşıma işlemlerinde değerlendirildi. Hastane temizliğinin standartlara uygunluğu kimsenin umurunda olmadı. Sağlık personeli dışında kalan personel nöbet tutmadığı ve sağlık kurumunda bir akşam yemeği yemediği, bir kahvaltı yapmadığı için yemek hizmetinin hasta ve çalışan için önemini tartışmadı.Daha önce kurumda çalışmadığı için her iş ve işlem için bilgi notu istemeye başladı. Bazen de sözleşmeli yöneticiler kendilerine sistemi bildiklerini düşündükleri kendilerine sadık birer personel buldu ve süreçleri bunlar aracılı ile yönetmeye kalkıştı. Mevzuatlar doğrultusunda bir iş ve işleme itiraz eden personel aforoz edildi. Kurumlar sağlık personeli olmayan ama sağlık personeli üzerinde söz sahibi olmak için can atan, sağlık personelinin emeğini görmezden gelen, sağlık personelini hiçe sayan, bu krumda benim istediğim dışında kimse yönetici olamaz diyenlerle doldu. Bayram tatiline girerken  çalışanları ile bayramlaşan sağlık Bakanın atamış olduğu sözleşmeli yöneticiler, çalışanlara otomasyon sistemi üzerinden kutlama mesajı yayınladılar yada toplu mesaj atarak çalışanlara lütfettiler. Sağlık personeli yaşamış olduğu bu Mobbingi ne anlatabildi ne ispatlayabildi. Sadece artık işe gelmek istemiyor, yüzü gülmüyor ve bir beklentisi kalmamış durumda.

Editör: TE Bilisim