Patronuna haber vermeksizin işyerinden ayrılan çalışana, telefonla da ulaşılamayınca, patronu tarafından tazminatsız işine son verildi..Yerel Mahkeme,çalışanın hareketini, '..işverenin güvenini kötüye kullanmak, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış..' olarak kabul edip feshi haklı bulurken, İstinaf ; feshin son çare olması ilkesine dikkati çekti..İşçinin uyarma, kınama, maaşından kesme gibi sıralı idari disiplin cezalarının uygulanması düşünülmeden doğrudan fesihi hatalı bularak işe iadeye karar verdi. Ancak Yargıtay verilen her iki Kararı da bozarak emsal nitelikte bir karar verdi.

Bir şirketin Satın Alma Müdürü, çalışanının sabah 8.00'da mesaide olmadığını farkedince kendisine telefonla ulaşmaya çalıştı. Ancak telefonlarına cevap alamayan patronu, sinirlenerek, tanık iddiasına göre, önce“Personel Devam Kontrol Sistemi”ne baktı ve çalışanın 14 defa mesai saati olan 8.00'dan sonra işyerine geldiğini tespit etti. Ardından, geçmişe dönük olarak araç takip kayıtlarını incelemeye aldı ve İşyeri aracını kişisel işleri için kullandığını ve hız sınırlarını ihlal ettiğinin tespit ederek, çalışanın işine son verdi.

Satın Alma Şefi, kendisi hakkındaki iddiaları reddederek, işe iadesini istedi. İşveren şirket ise, iş akdinin feshine kadar çalışanının, pek çok defa işyerine vaktinde gelmediğinin tespit edildiğini, işyeri aracını kullanırken de bazan görev mahalli dışına çıkarak, kişisel işlerini hallettiğini tespit ettiğini ve bütün bu davranışların ise, güven sarsıcı olduğu iddiasıyla feshin haklı olduğunu iddia etti.

Yerel Mahkeme feshi haklı bulurken, İstinaf, 9 yıllık işyeri çalışanının lehine karar verdi. İstinaf Kararında, çalışanın 9 yılın üzerinde bir kıdemle çalıştığı, doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranışlarının bulunduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, davalı tanığı H.A.nın alınan beyanında fesih sürecini aydınlatan beyanlarda bulunduğu, işyerinde satın alma müdürü olarak çalışan bu tanığın davacıyı arayıp ulaşamaması üzerine işyerinde bulunabileceği yerlere bakmasına rağmen bulamaması üzerine kızdığı bunun üzerine geçmişe dönük olarak araç takip kayıtlarını incelemeye aldığı ve aracı kişisel işleri için kullandığı ve hız sınırlarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini belirterek fesih yoluna başvurulduğunu ifade ettiği, bir an için davacının amiri olan tanığın anlatımları sabit kabul edilse dahi feshin son çare olması ilkesine uygun hareket edilerek davacı işçinin uyarma, kınama, maaşından kesme gibi sıralı idari disiplin cezalarının uygulanması düşünülmeden doğrudan fesih yoluna gidilmesinin feshin son çare olması ilkesine uygun olmadığı,...nedenleriyle, davacının işe iadesine..' karar verdi..

Ancak son sözü Yargıtay söyleyerek her iki Mahkemenin verdiği Kararı da bozdu...

Yargıtay, izinsiz ve habersiz işyerine geç gelmek, işyeri aracıyla dışardayken patrona heber vermeden, özel işlerini de halledip işe öyle dönmek gibi hareketlerin, işyerinde olumsuzluk yaratacağının sabit olduğunu değerlendirerek, tazminatları ödenerek, çalışanın işten çıkarılabileceğine karar verdi..

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, 18/03/2019 tarihli Kararından;

'....Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde satın alma şefi olarak çalışan davacının 15/07/2016 tarihinde saat 09:30 sıralarında üst amirlerine bilgi vermeksizin ve izin almaksızın işyerine ait bir aracı da alarak işyerinden ayrıldığı, amiri olan satın alma müdürünün davacının işyerinde olmadığını fark etmesi üzerine telefonla davacıya ulaşmaya çalıştığı ancak telefon ile de ulaşamadığı, davacı aynı gün saat 14:00 civarlarında işyerine geri döndüğünde amir olan satın alma müdürü tarafından açıklanan eylemi nedeniyle izahat ve savunma istendiğinde, bunu da kabul etmediği ve davranışı ile ilgili izahatta bulunmadığı, savunma yapmadığı ve davalı işverenin de açıklanan eylemi fesih için haklı neden kabul edip davacının iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır. Davacının feshe konu edilen davranışı haklı neden ağırlığında değilse de, işyerinde olumsuzluğa neden olduğu açık olup, davalı işveren feshinin bu nedenle geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekir...'dedi.

Editör: TE Bilisim