696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrolarına atanan taşeron personeline hangi disiplin cezaları uygulanacak. Sabah Memurlar cevaplıyor!

MEVZUAT

18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128 inci maddesinde? "Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır…" hükmüne yer verilerek, memurların ve diğer kamu görevlilerinin hak ve yükümlülüklerinin, görev ve yetkilerinin, niteliklerinin, atanmalarının ve her türlü özlük işlerinin kanunla düzenlenmesi gerektiği, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu ifade edilmiştir ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işleri 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirlenmiştir. Ayrıca? hâkim ve savcılar, askeri personel, üniversite öğretim elemanları gibi "diğer kamu görevlileri" kapsamına giren personelin statüleri özel kanunlarla düzenlenmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte, kamu kurumlarında görev yapan işçilerin Anayasanın mezkûr hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla dar anlamıyla kamu görevlisi olarak kabul edilemeyeceği düşünülmektedir.

Nitekim, 14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "İstihdam şekilleri" başlıklı 4 üncü maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel (mülga) ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş? işçiler ise "(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir." şeklinde tanımlanmış ve bunlar hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, sürekli işçi kadrosunda bulunanlar hakkında işçilere ilişkin özel kanun olan 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

4857 sayılı Kanun incelendiğinde, "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" başlıklı ikinci bölümünde? iş sözleşmesinin feshi, sözleşmenin feshinde usul, işçinin ve işverenin haklı fesih halleri ve geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları ile bunlara ilişkin diğer hususlarda çeşitli hükümlere yer verildiği? ancak işçilere Devlet memurlarında olduğu gibi disiplin cezası verilebileceğine dair bir düzenleme yapılmadığı görülmektedir. Ancak, mezkûr Kanunun muhtelif maddelerinde işçilerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin asgari hükümler tespit edilmekle birlikte, "iş sözleşmesi" veya "toplu iş sözleşmesi" ile daha geniş hükümler düzenlenebileceği ifade edilmektedir.

Yine, mezkûr Kanunun "Ücret kesme cezası" başlıklı 38 inci maddesindeki? "İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez. İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz." hükmü, işçiye verilebilecek ücret kesme cezasının üst sınırını belirlemiş ve sebepleriyle birlikte bildirim zorunluluğu getirmiş, bu cezayı vermeyi gerektirecek sebepleri toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmesi şartına bağlayarak başka bir düzenleme ile ücret kesme cezasına sebep gösterilemeyeceğini vurgulamıştır.

Yukarıdaki örneklerden anlaşılabileceği üzere, 4857 sayılı Kanunun koyduğu asgari hükümlere riayet etmek kaydıyla, işveren ile akdedilen bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi ile işçilerin görev ve sorumlulukları, hak ve yükümlülükleri tespit edilebilmektedir. İşçilerin yürütmekle yükümlü oldukları görevlerin gereği gibi yerine getirilmesini sağlamak amacıyla birtakım disiplin cezalarının öngörülmesi de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesinde yer almayan veya bu sözleşmelerde bulunmamakla birlikte 4857 sayılı İş Kanununda da düzenlenmeyen disiplin cezaları işçi personele uygulanamayacaktır.

Bu itibarla, işçilere, sözleşme hukukunun kapsamı dışına çıkılarak, kamu kurum ve kuruluşlarınca re'sen düzenlenecek yönerge, genelge, tebliğ vb. idari düzenleyici işlemlerle disiplin cezası verilmesinin uygun olmayacağı? ancak işçilere disiplin cezası verilmesi hususunun toplu iş sözleşmesine veya iş sözleşmelerine hükümler konulmak suretiyle düzenlenebileceği, bahsi geçen sözleşmelerde düzenleme yapılmaması halinde ise 4857 sayılı Kanunda yer alan genel hükümlerin uygulanabileceği değerlendirilmektedir.

Editör: TE Bilisim