Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin KOCA, Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in bayram sohbetinde şunları anlattı:BAKKALIMIZ VARDI
“Konya Kulu’da doğdum. İlkokul 4’te yayladaki bakkal dükkânını annemle birlikte ben işletiyordum. Babam kasabada bir bakkal dükkânı açtı. 5’inci sınıfta kasabaya geldim. Babamla birlikte geçti benim çocukluk dönemim. Misket ve top oynayan arkadaşlarımızı gördüğümde etkilenmiyor değildim. Ama mutluydum da. Bakkal dükkânının avantajları da vardı. Şeker ve çikolataya erişimim kolaydı. Bu nedenle bayramlarda şeker ve çikolata toplamaya da çıkmazdım.
Öğlene kadar okulda oluyordum. Okul bitince, yatsı ezanıyla camiye gidenlerin dönüşüne kadar bakkalı açık tutardım. Kapattıktan sonra da hasılatı babama götürürdük. İyi bir satışsa babam mutlu olurdu. Onu mutlu etmek için çaba sarf ederdim. Ortaokuldan sonra Bursa’ya gittim, benden sonra bu gelenek diğer 5 erkek kardeşimle devam etti. Benim işletme eğilimime bakkal dükkânının büyük katkısı oldu ama ‘keşke arkadaşlarımla daha çok top, misket oynayabilseydim, çocukluğumu daha doya doya yaşayabilseydim’ diyorum zaman zaman. 5 yaşlarındayken ağaca çıkıp komşunun bahçesinden elma aldığımı ve kovalandığımı hatırlıyorum. Bunlar güzel anılarım.
ESKİ BAYRAM ÖZLEMİ
Vevobahis style="vertical-align:baseline">En güzel bayramlar benim kasabada annem, babam ve akrabalarımla birlikte olduğum bayramlardı. Babamla önce bayram namazına, oradan mezarlığa ve en son büyüklerimizi ziyarete giderdik. Akrabalarımızla yemek yerdik. ‘Nerede o eski bayramlar’ diyorum tabii ki. Bursa’dan sonra İstanbul’da yaşamaya başladım. İstanbul’un kalabalığı, köy ve kasaba ortamının o tatlılığını vermiyor doğal olarak. Çocukken her şey olduğu gibi bayramlar da çok daha güzeldi. Bulunduğunuz yer de şekillendiriyor duygularınızı. Çocuklarla her bayram mutlaka büyüklerimizi ziyaret ederiz. Genelde bayramlarımızı İstanbul’da geçirmeye çalışıyoruz.
Kitap okumaya gayret ediyorum. Mustafa Kutlu’nun ‘Kalbin Sesi’ diye yeni bir kitabı çıktı. Onu okuyorum şu anda. Bir de Nurettin Topçu’yu sık sık okuyorum. Özellikle ‘Ahlak Nizamı’ kitabını. Bu dönem için çok anlaşılmadığını ancak toplum için, özellikle günümüz gençliği için önemli biri olduğunu düşünüyorum. Hobilerim de var. Bunlardan biri satranç. Çocuklarımla da oynuyorum, hatta turnuva düzenliyoruz. Bayram dönemlerinde de ara dönemlerde de turnuva düzenliyoruz.
İYİ Kİ DOKTORUM
Aslında işletme okumak istiyordum ama ailenin gözünde daha çok önemsendiği için doktor oldum. İyi ki de olmuşum. Yine olsa tıp okurum ve çocuk doktoru olurum. Çünkü çocukları çok seviyorum. Sonuçta işletme isteğimi de yok saymadım. Hekimlikle beraber sağlık işletmeciliğine de dönüş yaptım.”
GÖNÜL RAHATLIĞIYLA DENİZE GİRİN
, Sağlık Bakanlığı olarak plajların denetimini yaptıklarını belirterek, “Plajlarımızı A, B, C, D diye sınıflandırıyoruz. A grubu ‘mükemmel’, B ‘iyi’. Bizim plajlarımızın yüzde 75’i A grubu, yüzde 22’si B, yüzde 3’ü C grubu. Zaten D grubu plajımız yok. Bu anlamda vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla bayramda denize girebilirler.
Kaynak:Hürriyet
