Sayıştay'ın 2018 yılı Eylül ayında yayınladığı denetim raporunda il sağlık müdürlerinin görevlendirilme usulünün yanlış olduğu ve ilgili kanunlara göre yapılmadığı belirtildi. Sayıştay'ın raporuna göre İl Sağlık Müdürleri 663 sayılı KHK’ya ekli (II) sayılı cetvelde yer almaktadır. Ekli (II) sayılı cetvelde belirtilen pozisyonlardaki sözleşmeli personelin sözleşmeleri Bakan tarafından imzalandığından İl Sağlık Müdürleri, Bakan tarafından imzalanan sözleşme ile görevlendirilmiş olmaktadırlar. Ancak 663 sayılı KHK’nın sözü edilen 42’nci maddesinin (2) nolu bendi gereğince, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun’un eki (2) sayılı cetvelde gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek kararla atama yapılması gerekmektedir.

Sağlık Bakanlığı 2017 yılında,  illerde oluşturulan 3 başlı sistemden  il Sağlık müdürlükleri bünyesinde oluşturulan bir sisteme geçti. Böylece il sağlık müdürlüğü,Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastane Birlikleri adı altında 3 ayrı binada verilen hizmetler birleştirilmiş ve tek çatı altında toplanmış oldu. Kamu Hastane Birlikleri oluşturulması esnasında hastanelerde çalışan bir çok personel geçici görev ile Kamu Hastane Birliklerinde görevlendirildi. Ancak, tek çatı altında birleşmeden sonra geçici görevlendirilmeler sona ermediği gibi personel motivasyonunu bozan, personelin aidiyet duygusunu zedeleyen geçici görevlendirmeler artarak devam etti. İlde tek çatı altında toplanarak amaçlanan ihalelerin tek bir elden yürütülmesi iş ve işlemleri de malesef yerine getirilemedi. Hastanelere yetki devri yapılarak ihaleler il bazından çok hastaneler bazında, yada pazarlık usulü olarak yapılır hale gelmiştir. Sürekli işçi kadrosuna geçen personelin sosyal hakkı olan kıyaftelerinin hala verilemediği iller vardır.

İl sağlık müdürlükleri bünyesinde sözleşmeli uzman görevlendirmeleri devam etmekle birlikte, sözleşme imzalayan uzmanların yaptığı görev nedir bilen maalesef yok. Sözleşme imzalayan uzmanlar bulundukları kadrodan daha fazla maaş almaktadırlar.Ancak uzmanlık alanı ile ilgili bir proje göremedik .Sözleşmeli uzmanların içersinde ise en önemlisi bilişim alanı olarak sözleşme imzalayanlar. Aldıkları maaş normal uzmanlardan da fazla. Henüz onlardan da bir proje göremedik. Hastanelerin otomasyon sistemleri ile ilgili her gün basında bir haber çıkmakta ancak sözleşmeli bilişim uzmanlarını sahada görmek mümkün değil, uzman oldukları alanda hasta ve çalışan mağduriyeti yaşanmamsı için ne gibi önlemler almışlardır. Hastanelerin otomasyon ihalelerinin hazırlanmasında, muayene kabul komisyonlarında, kontrol teşkilatlarında, hastanelere yapılan bilişim ile ilgili iş ve işlemlerde bilişim uzmanlarının sahada olması gerekmez mi? Hastanelere her yıl bilişim alanı ile ilgili bir çok malzeme alınmaktadır. Bilişim uzmanları neden bu alımların tek bir elden alınmasını sağlayarak birliktelik oluşturmaz. Bir sağlık personeli fax, telefon, yazıcı teknik şartnamesini nerden bilebilir? Tüm bu alımların kontrolünün bilişim uzmanlarında olması güzel olmaz mı? Her defasında kuruma farklı marka, yazıcı, fax makinesinin alınması kullanılan tönörlerin çeşitliliği, bozulan cihazların tamiratında, bakım onarım anlaşmalarında süreci zorlaştırmaz mı?

Büyüklüklerine göre değişmekle birlikte  en az 2 olmak üzere İl Sağlık Müdürüne bağlı  başkanlıklar ve başkan yardımcılıkları oluşturuldu. Sahada çalışan personel hiç bir alanda bu kişilerin varlığını hissedemedi. Ancak eşi, kardeşi geçici görev ile il-ilçe sağlık müdürlüğü, ADSM,112 başhekimliklerinde geçici görev ile görevlendirilinceye kadar.Bayram tatili boyunca il Sağlık müdürleri saha da personel ile bir araya gelsede, çogu ilin başkan, başkan yardımcılarını sahada gören olmadı.

Hastanelerde de değişen bir şey olmadı. 3 müdürlük ve bu müdürlüklere bağlı  5-6 yada daha fazla  yardımcılıklar oluşturuldu. Her müdürlük kendi alanına bağlı 657 sayılı Devlet Memuru Kanunda, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme yönetmeliğinde olmayan yeni yeni birim sorumlulukları oluşturdu. Koordinatörler, süpervizörler, ekip sorumluları v.b.

Nöbet tutan sağlık personeli, görevi dışında sekreterlik iş ve işlemlerini yapmak zorunda bırakılırken, veri giriş elemanı olarak sürekli işçi olarak kadroya geçen personel mutemetlik, idari büro, tahakkuk, satın alma vb. alanlarda görevlendirildi. Bir başhekimin 2-3 si kapısında biri dış kapıda olmak üzere 3-4 sekreteri oldu.

Sağlık Bakanlığının resmi yazısına rağmen başta il Sağlık Müdürlüklerinde geçici görevlendirilmeler sonlandırılmadı, resmi yazısı sonrası bile artarak devam etti. Yine Sağlık Bakanlığının resmi yazsına rağmen başta Sağlık müdürlüklerinde Sağlık Personeli alanı dışında,basın yayın, hukuk büro, satın alma, atama sicil, idari büro, gibi alanlarda geçici görev ile çalıştırılmaya devam edildi.

Bayram geldi geçti 3 müdürlüğün ve yardımcıların bulunduğu hastanelerde hastane çalışanları maalesef hastanenin tüm iş ve işlemlerinden sorumlu oldular. Hastaneye hiç ugramayan sözleşmeli yöneticiler oldu.

Sağlık personeli sıkıntısı var denilerek sağlık personeli ile sözleşme imzalanmaz iken hastaneye başlayan bir kişinin hangi kriterinden dolayı ani gelişen ihtiyaç doğrultusunda,  il-ilçe sağlık müdürlüğü, ADSM, başka kurum, kuruluş ve 112 Başhekimliklerinde görevlendirilme kriteri merak edildi. Sağlık personeli yüksek lisans yapmış kendini geliştirmiş ve sistemin dinamiklerini bilen bir kişi iken neden Devlet memuru dahi olmayan, sağlık kuruluşunun işleyişini bilmeyen ve sözleşmeli yönetici olarak atanan yöneticilere iş ve işlemleri anlatmak zorunda kalmaktadır. Neden bir sağlık personeli yada kamuda memur dahi olmayan biri örneğin milli eğitime okul müdürü, müdür yardımcısı olarak atanmazken, hastane ile alakası olamayan biri hastaneye müdür, müdür yardımcısı olarak atanabilmektedir? Sağlık personeli olmaz iseniz elbette Tıbbi Sarf deponuzda aynı işe yarayan 3-4 çeşit malzeme bulunabilir.Ya da aynı iş ve işlemi gerçekleştirebilecek daha uygun maliyetli olan bir malzemeden haberiniz olmaz.Sağlık personeli olmaz iseniz hasta boks gömleğinden kurumunuzun nasıl zarar ettiğini hesaplayamazsınız.Basit bir hesapla her hasta için kullandığınız ve tıbbi atık olarak attığınız boksgömleklerini disposable olmaktan çıkarıp, hizmet alımı olmayan çamaşrhanenizde yıkayarak hem tıbbi atık miktarından, hemde satın alma maliyetinden kurtulabilirsiniz. Bir de hastanenizde terzilik hizmet var ise ufak bir maliyet analizi yapmaya ne dersiniz?

Kamuda tasarrufun gündemde olduğu bir dönemde kamu kaynakları neden israf edilmektedir. 10 hasta ile 2 sağlık personeline neden bayram nöbeti tutturulur. Yada hiç hasta olmayan serviste neden sağlık personeli görevlendirilir. Sağlık hizmetinin sunumunu planlanması yapılamaz mı? Yapılamaz eğer siz kurum kültürünü hiçe sayar, kurumda çalışmayan, sağlığın dinamiğini bilmeyen kişileri sözleşmeli yönetici olarak atarsanız elbette bu tarz popilist yaklaşımların yaşanması oldukça normaldir.

Resmi Gazete'de yer alan yönetmeliğe ve yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliğine göre servis sorumlu hemşireleri nöbet tutamaz ama siz farklı adlar altında  nöbet yazarsınız. Gözetmen hemşire sadece gece çalışır hükmüne rağmen gündüzde de çalıştırılır. Klinik sorumlu hemşireleri uzman hemşire olmak zorunda denir ama gel gelelim lisansı hemşirelik olmayan klinik sorumlu hemşireleri  görevlendirilmeleri vardır.Mevzuata uygun mudur?Resmi Gazete'de yer almasına rağmen gözetmen hemşieyi gündüzde çalıştırp nöbet parası verilmesi mevzuatten uygun mudur?Sorumlu hemşire nöbet tutamaz hükmüne rağmen nöbet tuturulup, nöbet parası ödenmesi mevzuaten uygun mudur?

Hastanenin Klinik destek hizmetleri müdürü, müdür yardımcısı, ekip sorumlusu, puantaj yapan sorumluları olduğu halde sürekli işçi kadrosunda çalışan personelin mesai takibini yapmak, işini düzgün yapıp yapmadığı size sorulur. Siz bütün özveri ile, Sürekli işçi kadrosuna geçen personel mesaiye gelmediği için tutanak tutarsınız.Ancak ceza alan nerede ise siz olursunuz. Soruşturma da aynı işlemi gerçekleştiren bir personele uygulanan ceza ile başka bir personele uygulana ceza bile aynı değildir. Personel açıkça söyler ben o işi müdürden hallettim diye. Hal böyle olunca haberlerde dahi yer alır hekime saldıran güvenlik görevlileri.

Sözleşmeli yöneticilerin yanına çalışan girip derdini anlatamaz iken, anlatsa da işin sahibi sensin çözümü de sen bulacaksın tarzında yaklaşımlar ile karşı karşıya kalırken, çalışanA gülmeyen yüzler, çalışana bulunmayan çözümler STK temsilcileri ile bir arada iken kahve muhabbetlerinde kahkaha sesleri koridorları inletmektedir.

Çalışan hastanede çıkan yemeği yemiyor, çıkıp sadece suyunu alıp iniyor. ama buna tam yemek parası ödeniyor. Çalışan yemek ile ilgili dilekçe veriyor. Çözüm çözüm malesef yok. Bir kök neden analizi yapılmıyor. Çalışanın dilekçesi cevapsız bırakılıyor. Hasta ve hasta yakınlarının rasyonları düzün yazılıyor mu acaba? Yoğun bakımda yatan yemek yemeyen hasta rasyona yazılıyor mudur acaba sadece su alsın diye?

Olursa olur olmaz ise ben zaten sözleşmem bitince emekli olur giderim, ben zaten bu kurum çalışanı değilim sözleşmem bitince eski görev yerime dönerim mantığında olan ve bunu dillendiren yöneticiye çalışanın güvenmesini bekleyemezsiniz.O szöleşmeli yöneticinin derdi de sistem kurmak olmaz.

Sözleşmeli yönetici başarısız olduğu her konuda önceki ekibi suçluyor ise, hala bir sistem kuramadı ise, kurumuna gelen herkese kurum çalışanlarını kötülüyor ise çalışanların güvenmesini bekleyemezsiniz.

Bilindiği üzere sürekli işçi kadrosuna geçen personelin aynı iş yapması esası kanunlarda yer almaktadır. Ancak yoğun bakım, palyatif bakım gibi alanlarda görevledirilmek üzere alınan klinik destek personelleri yoğun bakımlardan, palyatif bakımlardan çekilmiş ve evrak ve hasta taşıma elemanı olarak görevledirilir hale gelmiştir. Bu elemanlar işe alınırken bası yaralarının önlenmesi ve buna bağlı gelişen enfeksiyonların önlenmesi planlamıştı. Sağlık personeli olmayan birinden, sağlığın dinamiklerini bilmeyen biri elbette bası yarasının ve buna bağlı gelişen hastane enfeksiyonlarının maliyet analizini yapmasını beklemek mümkün olmamaktadır.

Sözleşmeli yönetici olarak her atama sonrası personelin yeri değişiyor ise, personelin yer değiştirilme sebepleri net değilse, kimi personelin yer değişiklik dilekçelerine hastane dinamikleri diye cevap verilirken, kimi personel yer değişkliği dilekçesine istinaden istediği her birime geçebiliyor ise, personelin aidiyet duygusunun olması nasıl beklenebilir?

İl Sağlık Müdürlükleri yazıların sevk edildiği aracı bir kurum olmaktan çıkarılarak, kanun ve yönetmeliklerin uygulanıp, uygulanmadığını denetleyen, sahada personel ile iç içe olan kurumlar haline gelmelidir.

Çalışanı ile 30 ramazanda bir sahur yapmayan, bir oruç açmayan sözleşmeli yönetici sistemine son verilmelidir.

2020 yılı itibari ile mevcutta bir çok sözleşmeli yöneticinin sözleşmesi sona ermektedir.Sayıştay'ın İl Sağlık Müdürü sözleşmeli olmaz raporu da dikkate alınarak, sağlık personellerinin kariyer basamaklarını da içeren, sağlık bakanlığı dışında atamaların sona erdiği.maliyet analizinin yapılabildiği, hastanelerin başarısının il sağlık müdürlükleri ile bağlantılı olduğu, liyakata dayalı yeni bir yönetim şekli oluşturulmalıdır.

Editör: TE Bilisim