Mersin'in Toroslar ilçesinde yaşayan üç çocuklu Mustafa (35) ve Ebru Katmış (37) çiftinin ilk çocuğu olan Nazlı, 2013 yılında dünyaya geldi. 

Henüz 8 aylıkken karın şişmesi, ishal, ateş, kusma gibi rahatsızlıkları nedeniyle çeşitli hastanelere götürülen Nazlı'nın, 1 yaşındayken geçirdiği cerrahi operasyonun ardından kalın bağırsağı vücudunun dışına çıkarıldı.

"Ülseratif kolit" ve "crohn" tanısı konulan Nazlı'nın o tarihten bu yana tedavisine evde devam edilirken, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de kontrolleri yapılıyor.

Hastalığının teşhisi sonrası yüzde 96 engelli raporu verilen Nazlı Katmış, vücudunun dışına çıkan kalın bağırsağını koruyan kolostomi torbasıyla yaşam mücadelesini sürdürüyor.

Rahatsızlığı nedeniyle yaşıtlarına oranla gelişim geriliği olan Nazlı, yürüyemeyip, konuşamazken besin ihtiyacını özel mamayla gideriyor.

"YAŞI VE DÜŞÜK KİLOSU NEDENİYLE AMELİYATA ALINAMIYOR"

Anne Ebru Katmış, kızlarının yaşamındaki zorlukların henüz 8 aylıkken başladığını belirterek, o günden bu yana da devam ettiğini söyledi.

Nazlı'nın tedavi sürecinde bağırsağında sürekli "patlamalar" meydan geldiğini anlatan Katmış, kızlarının 2014 yılında geçirdiği bir cerrahi operasyonun ardından bağırsağının vücudunun dışına çıkarılarak yaşamaya başladığını ifade etti. 

Kızlarının tedavisine evde devam ettiklerini aktaran Katmış, şöyle devam etti: 

"Ben kızımın tedavisine 5 senedir evde devam ediyorum. Günde 3 kez bağırsağını içine koyduğumuz torbasını değiştiriyorum. Sık sık değiştirmezsem, karın çevresi yaralanıyor ve daha kötü oluyor. Şu an için ameliyat yapılması şansı yok. Kalın bağırsağının iptal edilerek, ince bağırsağına geçiş yapılması gerekiyor. Nazlı yaşı ve düşük kilosu nedeniyle ameliyata alınamıyor. Bunun için en 18 yaşına gelmesi gerekiyor. Bağırsağı normalden fazla bir şekilde dışarıda. Bu nedenle kullandığımız küçük torbalar onu çok rahatsız ediyor. Bağırsağı sığdıramıyorum, karın bölgesini kesiyor, yara açılıyor ve kan kaybediyor. Büyük torbayı sürekli kullanmamız lazım ama maddi durumumuz yetmiyor. Nazlı'nın bağırsağı büyük boy torbaya sığar. O torbayı sürekli kullanmak istiyoruz ama alamıyoruz." 

Katmış, sıvı kaybı, karın şişmesi, ishal, ateş ve kusma gibi durumlarda da hastaneye başvurmak zorunda kaldıklarını kaydederek, uzun yıllardır süregelen tedavi sürecinin kızının psikolojisini olumsuz etkilediğini sözlerine ekledi.

“SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN VERDİĞİ TORBA BİZE YETMİYOR”

Baba Mustafa Katmış da Nazlı'nın kolostomi torbasıyla yaşamını sürdürdüğünü ve bunun kendileri ile kızları açısından zorlu bir süreç olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanlığının kendilerine torba desteği sağladığını ifade eden baba Katmış, "Nazlı'nın raporuna göre bize büyük torbadan 2 ayda bir 20 tane veriliyor, bu bize yetmiyor. Günde 2 veya 3 tane değiştiriyoruz. Bu da iki ayda en az 120 adet yapıyor. Bizim fazladan ihtiyaç olan büyük torbayı alma şansımız olmayınca bu yüzden daha uygun fiyatlı olan küçükleri alıyoruz. Bu da kullanımda sıkıntı yaratıyor" dedi.

"Ülseratif kolit" ve "crohn" kalın bağırsağı etkiliyor. İltihaplanma olarak adlandırılan kolit, kalın bağırsakta tahriş ve şişmeye neden olarak buradaki iç astarda yaralara yol açıyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bu hastaların tedavi süresinde sürekli kontrol altında tutulması gerekiyor.

Sağlık Bakanlığınca, bu tanı konulan hastalara rapor oranlarına göre kolostomi torbasıdesteği veriliyor.

Hastaların, rahatsızlığı nedeniyle vücudunun dışına çıkan kalın bağırsağının korunması için tedarik edilen kolostomi torbalarının, bağırsağın büyüklüğüne göre çeşitli ebatları bulunuyor. Sağlık Bakanlığı, kişilerin raporunu yeniletmesi kaydıyla, hastalara verdiği kolostomi torbası ebatını değiştirebiliyor.

Editör: TE Bilisim