Her seferinde yazıp çiziyoruz:

"Kamu hastanelerinde çok ama çok ciddi personel açığı var...

Üç kişinin yapacağı iş, bir kişinin üzerine yıkılmış vaziyette...

Sağlık emekçilerinin takati kalmadı artık!"

Tablo gerçekten de böyle...

Ancaaak!

Torpilliler, korunup/kollananlar, dayıları olanlar bu kapsama girmemekte...

Onlar yan gelip yatmakta ve iddialara bakılırsa kişiye göre efelenmekte...

Sonra personel açığı var diyoruz!..

***

"Bu ne yaman çelişki böyle!" dedirten bir örnek paylaşayım:

Sağlıkta dönüşüm programının bir parçası olan 'Kamu Hastaneleri Birlikleri' yürürlüğe girdikten sonra idari kadrolara sözleşmeli yöneticiler atandı.

Yeni birimler yaratılarak koltuk ve makamların sayıları artırıldı...

Bunlardan biri de hastanelerdeki Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürlükleri.

Veri, güvenlik, temizlik ve hasta yönlendirme birimleri bu müdürlüğe bağlı.

Şimdiii...

Hastanelerdeki 'Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürlüğü'nün sadece idari kadrosunda kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz?

15'e yakın idareci ve sorumlu...

Kalite ve destek müdürü, yardımcıları, koordinatörü ve birim sorumluları...

Sadece 10'u birim sorumlusu...

Yatak kapasitesine göre de bu sayı değişebiliyor...

Hastane koridorlarında koşuştururken omzunun değdiği her çalışandan biri, birim sorumlusu neredeyse!..

Güvenliğin, temizliğin, veri ve hasta karışılama servislerinin başında 2 birim sorumlusu var.

***

Onların üstünde koordinatör, daha üstünde müdür yardımcıları daha da üstünde müdür var.

Kim ne işi yapıyor lütfen biri çıksın anlatsın bize!

Bakanlıklarda bile bu kadar kadro yok be!..

Bir de 'hastanelerde personel açığı had safhada!' deniliyor...

Ee, torpilliler için makam, koltuk yaratılırsa personel sayısı azalır tabii!..

Eski sistemde il sağlık müdürü, başhekim, müdür, başhemşire makamları ve bu kişilere bağlı çalışan birkaç yardımcı vardı.

Ve işler tıkır tıkır da yürürdü...

Mevcut durumda "kendi adamlarına" alan açmak için düzenlemeler yapılıyormuş...

İl Sağlık Müdürlüğü'nde çalışanlardan söz etmiyorum bile...

Başkan, başkan yardımcıları, şube müdürleri...

Oooo gırla!..

Halk sağlığında çalışanlara ise şimdilik girmeyelim.

Hastanedeki personel inim inim inlerken bu birimlerde torpilliler yan gelip yatmakta...

İddia ediyorum aynen öyle!..

Çoğunun arkasında ya siyasi ya üst düzey bürokrat ya da sendikanın birinden destek var...

Torpilliler sahada çalıştırılsa inanın personel açığı bir nebze de olsa giderilir...

***

Anımsayacaksınız geçen yıllarda taşeron firmalar tarafından kamu kurumlarında çalıştırılan işçiler devlet kadrolarına 4/D sürekli işçi olarak geçtiler.

Eski sistemde bu kadroların başında firmaların atadığı şefler bulunuyordu.

Çalışanlar kadroya geçtikten sonra Sağlık Bakanlığı ilgili kurumlara yazı göndererek şef kadrolarının lağvedilmesini istedi.

İstedi ama yüreklerin kulakları sağır...

Şefler olmuş birim sorumlusu...

Sağlık çalışanlarının anlattıklarını paylaşayım sizinle:

"Birim sorumlularının egolarından, havalarından bıktık usandık... Çay- kahve içmekten, gezmekten, çalışanlara eziyet etmekten başka yaptıkları hiçbir şey yok! Çoğunun arkasında ya siyasi ya da sendika desteği var. İnanın hiçbir iş yapmıyorlar... Bizler buralarda iş yoğunluğundan perişan olurken onlar gezip tozuyor. Yetkilileri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz!.."

***

Evet, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sıkıntılar böyle...

Duyurulur buradan İl Sağlık Müdürü Dr. Halim Ömer Kaşıkçı'ya!..(Lale Aksoy-yenidönem.com)

Editör: TE Bilisim