seskocaeli.com'da yer alan haberde  Seka Devlet Hastanesi’nde yatan bir kadın okuyucunun seskocaeli.com gazetesi ihbar hattına gönderdiği mesajda hastane ile ilgili yapmışoldugu şikayetleri yazdı.seskocaeli.com'da yer alan haber;

"Ortam çok kötü

Ortamın çok kötü olduğunu, yemeklerin yenmeyecek kadar iğrenç olduğunu dile getiren Zeynep Uzkul isimli kadın hastanın halen hastanede yattığı ve bugün kontrole gelen doktora ‘Tedavisinin reddini isteyip’ hastaneden gideceğini dile getirdi.

İşte Zeynep Uzkul adındaki vatandaşımızın Seka Devlet Hastanesi’nde yaşadıkları:

"Kolay gelsin öncelikle ismin Zeynep Uzkul. Kocaeli İzmit'te ikamet ediyorum ben.

21 Mayıs 2020 tarihinde Kocaeli Yenidoğan Seka Hastanesi'ne çok yüksek ateş halsizlik ve ağrılarım için geldim.

Ama bunun öncesinde 20 Mayıs 2020 günü çok rahatsızdım yine kalkmaya bile gücüm yoktu.

Kendimi biraz topladıktan sonra eşimle beraber Kocaeli Yenidoğan SSK Hastanesi'ne acil bölümüne geldik.

  İftar saatine denk gelmişiz. Kapıda bizi gören hemşirelerin suratı şekilden şekile girdi, ‘Neyiniz var?’ diye soruldu.

Şikayetimi anlattım ‘Bula bula bu saatimi buldunuz, bu saate kadar neredesiniz?’ denildi.

Hemşirelerin böyle ukalaca terbiyesizce konuşmalarının arkasından başka hemşire covit muayenesi yapılan tarafa yönlendirdi. İçeri alınmadık. Doktor, ‘Bir saat sonra gelsinler, iftar saati alamam’ demiş.

Detaylı giyinmesi gerekiyormuş. Ne tartışmaya ne de kavga edebilmeye bile mecalim maalesef yoktu.

Eşime ‘bir an önce gidelim’ dedim ve o gece tekrar gelemedik.

Sonraki günün sabahı yani 21 Mayıs günü muayeneye geldik. Muayene edilen bölüm tam bir felaket. Covit için hiçbir önlem yok, her yer pislik içinde.

Muayene olduktan sonra tomografiye yönlendirildim ciğerlerimde leke ve başka bir problem çıktı ve yatışım verildi tedbir amaçlı.

‘Hemen covit tedavisine başlanılacak’ denildi.

Poliklinik B2 bloğa yönlendirildik. Temizlik sıfır, tuvalet sadece bir tuvalet.

Koridorda gördüğüm manzaraysa tam bir felaket. Tam çıkmaya karar verdik gidecek gibi olduk beni başka bir bloğa ve başka bir odaya aldılar.

Oda tek kişilik, banyosu, lavabosu gayet temiz ve düzenli bir yere geldim. Telefonla arandım, prosedürler anlatıldı.

Karantina sürecinde de odadan çıkmamam söylendi ve felaketim başladı. O gün ateşim olduğu halde kimse kontrol etmedi. Akşam saatlerinde anca girilebildi odaya özel kostümlerle.

Haliyle o gece rahatsızlandım, ateşim 40 dereceye çıktı. Hemşire hanımla görüştüm ilaç içmemi, ilacı kapıya bırakacağını söyledi. İlacı aldım sadece bir kere arayıp durumumu sorup bir daha kimseyle muhatap olamadım.

22 Mayıs 2020 günü doktor hanım geldi. Okadar yorgun düşmüştüm ki ateşten ismini bile anlayamadım.

‘Nasılız’ dedi. ‘Gece çok ateşlendim doktor hanım, ağrım var’ dedim. Arkasını döndü ‘Hemşire Hanım hastamız gece ateşlenmiş’ dedi ve çekip gitti.

Sonra ne gelen var ne giden. Hemşire hanımın muayene saati geldi ve odama teşrif edildi sonunda. ‘Serum takamaz mıyız ya da bir tane iğne yapın ne olur’ dedim. ‘Yapamam, yasak’ dedi.

Damar yolu açamam denildi.

O gece yani 23 Mayıs 2020 saat 03.00 ateşim yükselmeye başladı. Hemşire hanımı aradım. Ateş ölçer kapının önüne koyuldu. Ateşim yine 40.3’tü. Bir parol içmem, camları açmam, üstümü kapamamam söylendi.

Dışarda yağmur yağmasına rağmen buz gibi havada o sıtmalı halimle denileni yaptım. Ateşim 41 derece oldu aradım yine aynı cevaplar. Sabah 08.00 kadar o soğuk havayı soludum ve artık dayanamayıp üstümü örttüm.

O kadar yorgun düştüm ki o kadar kötüydüm ki anca yaşayan beni anlar. Saat 09.00a doğru odama teşrif edildi, ateşim ölçüldü.

‘Ateşin var, niye örtünüyorsun?’ denildi.

Bende ‘şimdi örttüm, lütfen açma’ dedim ama cam açıldı, üstüm açıldı. Tam 11 saat soğuk havaya maruz kaldım ve o gün tam 20 saat ateş ve sıtmayla uğraştım.

O arada hemşire hanımı arayıp bana çare bulmasını medet umdum ama aldığım cevap çok komikti ilaçlarınızı aldınız mı? ‘Evet aldım’, ‘benim yapabilecek hiçbir şeyim yok maalesef’.

O günkü muayenem yapılmıştı, bir daha neden girilsin ki odama.

Çünkü covit tedavisi gördüğüm için kostümlerini giymesi, eldivenlerini takması, steril olması gerekiyordu.

Kim uğraşacak ki.Ölme eşeğim ölme.

Bu odada ölsem ateşten bir gün sonraki gün muayene saatine kadar öldüğümden hiç birinin haberi olmayacak.

Sonra bir gelecekler muayene saatinde hasta covitten öldü diyecekler benim için diye tarihe geçeceğim insanların gözünde ama kimse işin iç yüzünü bilmeyecek.

Ve 24 Mayıs 2020 gecesi gelen tatlı bir hemşire bir iğnem vardı vurulmayacak mı? Dedim. ‘Bir saniye’ dedi ‘Size damar yolu açılmadı mı?’ diye koluma baktı.

Kalakaldım ‘hayır’ dedim. Damar yolumu açmaya çalışırken ‘aklınızda olsun böyle hastaneye yatınca damar yolu açılması gerekiyor, muhakkak söyleyin’ denildi.

Beyninden aşağı kaynar sular döküldü.

Şimdi ben kime ne yapayım, döveyim mi söveyim mi?

Sonra tutup sağlık personelleri mağdur gibi gösteriliyor.

 Bu durumda mağdur olan kim?

Bunun haricinde yemek firmalarının verdiği yemekler iğrenç ötesi.

Ekmeklerde küf kokusu. Her aldığım yemeğin yeriyse çöp kovası oldu ne yazık ki ve bugünden itibaren tedavinin reddini istiyorum.

Bakalım ne olacak. Yoksa hastaneyi birbirine katacağım. Allah'a şükür hiçbir şeyim yok testim negatif çıktı çok şükür.""

Kaynak:https://www.seskocaeli.com/haber/4693905/seka-devlette-yatan-hastanin-feryadi

Editör: TE Bilisim